WEBER, Kari tVlaria von (1786-1826).
Müzikte Klasik dönemden Romantik döneme geçişte Almanya’nın en önemH bestecilerinden olan Kari Maria von Weber Alman ulusal opferasının kurucusuydu. Özellikle Nişancı (1821), Euryanthe (1823) ve Oberon (1826) operalarıyla tanınır.
Eutin’de doğan Weber küçük yaşta annesini yitirdi. Babası bir gezginci tiyatro kumpanyasının müdürüydü. Ailesinin öteki üyeleri de tiyatroyla ilgili olan Weber’in çocukluğu tiyatro kulislerinde geçti. Müziğe ilgi duymaya başlayınca oğlunun yeteneğini anlayan babası ona özel ders aldırttı. Weber’in öğretmenlerinden biri de Joseph Haydn’ın kardeşi Michael Haydn’dı.
İlk bestesi Altı Füget’i 12 yaşında yazdı. Babasının kumpanyasıyla birlikte Münih’te bulunduğu sırada. Aloys Senefelder’den taş-baskı sanatını öğrendi. Freiburg’da kendi atölyesini kurmak istediyse de gerçekleştiremedi. O dönemde, bazı bölümleri günümüze ulaşabilen Orman iSTızı operasını besteledi.
MusieBqnnot,.BayonnelBuUozKari Maria von VVeber müzik konusunda geliştirdiği özgün kuramları ve yenilikçi düşünceleriyle tanınan bir bestecidir.. i . –
Opera 1800’de Freiburg’da sahnelendi, ama başarılı olmadı. Ardından Viyaria’da yeniden müzik dersleri aldı. 1804’te Breslau’da (bugün Wroctaw) orkestra yöneticiliğine atandı. Ama sağlık sorunları ve tepkiyle karşılanan yenilikçi çabalan yüzünden işini bırakmak zorunda kaldı. Biri süre sonra Württemberg Dükü Eugen’in özel orkestrasının yöneticiH-ğine atandı. Bu orkestra için geleneksel formda iki de senfoni yazdı. Ardından Württem^ berg Kralı I. Friedrich’ih sarayında görev aldı.! Bu görevde kaldığı yaklaşık üç yıl boyunca Silvana opevası ile çeşitli şarkılar ve piyano parçaları yazdı. Ne vat ki, başıboş ve savurgan yaşam biçimi nedeniyle borçlannı ödeyemeyince kısa bir süre hapsedildikten sonra işinden çıkarıldı ve Mannheim’a gitti. Orada yeni dostlar edinen sanatçı, yetenekli bir piyanist olmanın yanı sıra Romantizm’le ilgili düşünceleriyle ilgi çekti. Daha sonra gittiği’Münih’te klarnet virtüözü Heinrich Bârmann’la tanıştı. Onun için Klarnet Kon-çertosu’nn yazdı. 1809-18 arasında müzik eleştirileri yazdı ve Romantik sanatla ilgili düşüncelerini açıkladı. Bir süre Berlin’de yaşadıktan sonra 1813’te Prag’da opera orkestrasının yöneticiliğine atandı. Müzik konusunda geliştirdiği özgün kuramları ve yenilikçi düşünceleri orada da yoğun bir tepkiyle karşılaşınca işinden ayrılmak zorunda kaldı. 1817’de Dresden Operası’nm yöneticiliğine atandıktan kısa bir süre sonra şarkıcı Carolina Brândt’ la evlendi. Bu görevi sırasında büyük bir çabayla kendini çalışmaya verdi. 1823’te Ber-Ûn’de sahnelenen Nişancı operası büyük başarı kazandı. İşlerinin çokluğu ve gittikçe ilerleyen verem hastalığı nedeniyle kendi besteleriyle gerektiğince uğraşamadı. Bununla birlikte 1824’te Londra’dan aldığı bir öneri üzerine OberorCn besteledi. Aynı yıllarda Dansa Davet gibi kısa piyano soloları, piyano ve orkestra için çeşitli besteler yazdı. 1826’da hastalığına karşın Oberon’n sahnelemek için Londra’ya gitti ve orada öldü.
Çok sayıda piyano sonatı, konçerto, oda müziği ve vokal müzik parçalan besteleyen Weber asıl ününü operalanyla kazandı. Ope-ralannda İtalyan operasının tersine, orkestrayı yalnızca eşlik etmekten çıkarıp yapıtın bütünlüğünü sağlayan başhca öğelerden biri durumuna getirdi. !
Müzik tarihinin en büyük orkestra düzenle-mecilerinden biri olarak kabul edilen Weber, orkestralama anlayışıyla büyük Alman besteci Richard Wagner’i derinden etkiledi.