(James Abbot McNeill), amerikalı ressam (Lovvell, Massachusetts, 1834 – Londra 1903). 1855’ten itibaren, Courbet ve Manet’nin, Velâzquez’in sanatının ve japon örneklerinin etkisi altında Paris’te yetişti, sonra Londra’ya yerleşti; ama Fransa ile bağlarını da koparmadı (özellikle Mallarme ile ilişki içindeydi). Başlangıçtaki zarif gerçekçiliği (Doğaya göre on iki afort ya da Fransız süiti, 1858’de gerçekleştirilen gravürler) yerini, çoğu kez tek bir rengin tonlarının kullanıldığı ince renk uyumlarına ağırl’k veren resımsel araştırmalara (Beyaz kız, 1862, National Gallery of Art, VVashington) bıraktı. Özellikle portrelerde (Gri ve siyah düzenleme n°1, sanatçının annesinin portresi, 1871, Louvre) olduğu gibi konunun önemini koruduğu durumlarda bile, resimsel kompozisyon ön plana çıkar (Siyah ve yaldızlı noktürn, yere düşen füze, 1875’e doğr., instituteof Art, Detroit). 1865-1870 yıllarından başlayarak “senfoni”, “ noktürn”, “düzenleme” ya da “çeşitleme” adını alan yapıtları tam anlamıyla bir renk “or- kestrasyon”u niteliğine bürünür Çevre çizgilerinin yakınlaştırılması, hatta tümüyle silinmesi, fırça darbelerinin akıcılığı, ışık ve hava oyunları o dönemden başlayarak resim ve gravürlerinin (l’enedik süiti, 1880) belirgin özellikleri haline gelir. VVhistler “sanat için sanat” estetik ilkesinden vazgeçmemekle birlikte, izlenimciliği anımsatan bir üsluba yönelir. ( -* ESTETİKÇİLİK.)
WHİSTLER
18
Eyl