WİLLSTAETTER, Richard
1872-1942 Alman Kimyacı
Bitki pigmentleri üzerindeki çalışmalarıyla tanınır. Babası varlıklı bir tüccar olan VVilIstaetter, esaslı bir eğitim görüyor ve 20 yaşında üniversiteyi iyi bir derece ile bitiriyordu. Bu durumu O’na Baeyer ile çalışma olanağı sağlıyor, 22 yaşında doktorasını alıyor ve Baeyer’in özel yardımcılığını sürdürüyordu.
VVilIstaetter, Zürih Üniversitesi’ne Profesör atandıktan sonra bitki pigmentleri üzerindeki araştırmaianna başlıyordu. Bitkiler ancak klorofil sayesinde güneşten aldıkları enerjiyi kullanarak, yaşamları için gerekli maddeleri üretiyorlardı. Bu bitkileri yiyen hayvanların ya da bu hayvanlarla beslenen diğer hayvanların yaşamlarını sürdürmeleri de böylece mümkün oluyordu. Kimi mikro orgnaizmalar dışında, yaşam tamamen klorofile bağlı olduğuna göre, araştırılması çok önemliydi. Ayrıca bu pigmentte, birbirlerine benzer birçok maddeler o kadar karışık bir bileşimdeydi ki, kimyacıların yoğun çabaları boşa çıkmıştı.
Araştırma konusunu bu iki sebebe göre belirleyen VVilIstaetter, kendinden önce neler yapıldığını bilmek istiyordu. İncelemelerinde Tsvett’in problemi ilke olarak çözdüğünü görüyordu. Bunu Kromatografi denilen bir teknikle başarıyordu. “Renkli yazılmış’’ anlamında olan bu teknik, toz haline getirilmiş alumina ile pigmentleri karıştırıp, yıkayarak yüzeye çeşitli güçlerle bağlı pigmentlerin tüp içinde ayrı renkli şeritler oluşturmalarım sağlamaktı. Tsvett çalışmasını rusça yazıp yayınladığından, bilim dünyasını yeterince haberdar edememişti. VVilIstaetter bu tekniği yeniden ele alınca, Kuhn ve diğerlerinin de önemini vurgulamalarıyla yaygınlaşıyordu. Daha sonra Martin ve Synge fietre kağıdını tekniğe ekleyince artık evrensel bir yaklaşım oluyor, kimyasal karışımların ayrılmasında kullanılıyordu.
VVilIstaetter magnezyum atomunun klorofil molekülünde nasıl yer aldığını gösteriyor, hemoglobin molekülündeki renkli kısımda da demirin aynı biçimde tutulduğunu isbatlıyordu. Bu çalışması dolayısıyla 1915 yılı Nobel Kimya Ödülü ile onurlandırılıyordu.
Daha sonraları Almanya’ya dönen VVilIstaetter, yakın arkadaşı Haberin ricası üzerine. Birinci Dünya Savaşı çalışmalarına katılıyordu. Bu araştırmaları sonucu, çok kullanışlı bir de gaz maskesi geliştiriyordu.
Savaştan sonra enzimlerle ilgilenmeye başlayan VVilIstaetter, protein yapısında olmadıklarını İleri sürüyordu. Çünkü enzimleri katalitik özelliklerinin korunduğu durumlarında saflaştırmış, dolayısıyla en duyarlı incelemelerde bile protein varlığı saptanamayan tepkimeler görmüştü. Bu görüşünün ömrü, ancak on yıl sürüyor, Sumner ve Northrop, enzimlerin protein olduklarını gösteriyorlardı.
VVilIstaetter, savaş sonrası yahudilere karşı gösterilen tutuma karşı çıkarak üniversitedeki görevinden ayrılıyor, fakat yine de anavatanı saydığı Almanya’da yaşamını sürdürüyordu. Hitler’in gelmesinden sonra durumun * gittikçe tehlikeli olduğunu görüyor ve bu yönetim altında yaşamanın intihar olacağına karar vererek, İsviçre’ye geçiyor ve 70 yaşında ölünceye kadar orada kalıyordu.