WİLSON

(sir Harold), İngiliz siyaset adamı (Huddersfield, Yorkshire, 1916). Üretim bakanlığında istatistik müdürüydü; (1943 -44), kitabı New Deal of Coal (1945), işçi partisi’nin taşkömürü madenlerini ulusallaştırmasına yârdım etti. Milletvekilliği yaptı; Kamu işleri bakanının parlamento sekreteri (1945) ve Ticaret bakanı (1947-1951) oldu. Wilson, 1961’den 1962’ye kadar işçi partisi’nin yürütme komitesine başkanlık etti. 14 şubat 1963’te, Gaitskell’in ölümünden sonra, işçi partisi üyelerinin ve muhalefetin lideri olarak onun yerine geçti. 15 ekim 1964 seçimleri işçi partisi’nin zaferiyle sonuçlandı ve Wilson Başbakan oldu. Öncelikle ülkede bir kemer sıkma programı uygulayarak yerleşik ekonomik bunalıma son vermeye çalıştı. Avam ka- marasindaki sınırlı çoğunluğu genişletmek isteğiyle, bir genel seçime gitti ve
1966’da İşçi partisi 46 sandalye daha kazandı. Fakat mayıs ayında Wilson olağanüstü durum ilan etmek zorunda kaldı; sonra ücretlerin dondurulmasına başvurdu. Ocak 1967’de, çelik endüstrisi ulusallaştırıldı ve kemer sıkma programı uzatıldı. VVİlson, sendikalarla ve çoğunluğunun sol kanadıyla çelişkiye düşerken (1969) haziran 1970 seçimleri partisinin yenilgisiyle sonuçlandı. 1973’te Blackpool kongresinde, H. VVİlson, geniş çaplı ulusallaştırmaları öngören bir program sundu. 1974 seçimlerinden sonra yeniden Başbakan oldu. Fakat Avam kamarasinda genellikle azınlıkta kalarak programını uygulayamadı ve Parlamento’yu feshetmeye (eylül) ve hükümetin başında kalmasını sağlamaya yeni seçimler düzenlemeye (ekim) karar verdi. Bir referandumla Büyük Britanya’nın Ortak pazar’a (1971’de) girişini kabul ettirdi ve sendikalarla ilişkilerini düzeltti; ama nisan 1976’da beklenmedik bir anda, Başbakanlık görevini James Callaghan’a bırakarak hükümet yönetimini terk etti. 1983 seçimlerinde adaylığını koymadı. Dış politikada VVİlson, öncellerinin bağımsızlaştırma politikasını sürdürdü, ama 1965’ten sonra Güney Rodezya ile güç durumlar yaşandı. Avrupa’da, uzun süre Fransa’nın ülkesinin Ortak pazar’a girmesini reddetmesiyle uğraşmak zorunda kaldı.