Sanığın, hiç bir hâkim karan
olmadan hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran
en ağır koruma tedbiri. Türk Ceza Mahkemeleri
Kanunu’nda bu müessese “muvakkat yakalama” olarak
geçmektedir.Yakalama, kişi hürriyetini kısıtlayan en ağır bir
koruma tedbiri olduğu ıçm, şartlarını Anayasa ve kanunlar
açıkça tesbit etmiştir (Anayasa md. 19).
Yakalama, sanık durumuna mm dana girmemiş, bir
suç işlemiş olduğu şüphesi altındaki kimsenin yargılama
makamı önüne götürülmek üzere hürriyetinin sınırlandınlmasıdır.
Yakalama bir kimsenin- tutuklanması
gayesi ile yapüır.
Yakalama Yapabilenler Suçlu zannı ile kaçan kişiyi
duruma göre savcı, kolluk âmiri, kolluk memuru ve
herkes yapabilir. Herkesin yakalama yapabilmesi için
ilk şart suçun “meçhul” olması yani suçun alenen işlendiğinin
görülmesi gerekir. Ayrıca, suç işleyen kişinin
kaçma ihtimali olması veya hüviyetinin tesbiti imkânı
bulunmamasıdır. Bu şartların hepsi bir arada bulunmadığı
takdirde herkes yakalama yapamayacaktır.
Meselâ, bir kimse başkasımn çantasını kapıp kaçmaya
başlasa onu herkes yakalayabilir. Fakat bir kaç gün
sonra çantası çalınan o kişi kendi çantasını hırsızın
elinde gördüğünde, suç artık “ meçhul suç” olmaktan
çıktığı için şüpheli şahsı yakalayamayacaktır. Çünkü
meçhul suç durumunda deliller çok tazedir, fâilin çoğu
defa inkâra mecali yoktur. Halbuki meçhul suç olmayan
durumlarda karışıklık ihtimali her zaman vardır.
Herkesin yakalama yapmadığı durumlarda savcı ve
kolluk âmiri yakalamaya yetkilidir. Bu durumlarda
yakalama, müzekkereli veya müzekkeresiz olmaktadır.
Müzekkereli yakalama durumunda kişi cezaevinden
veya muhafızların elinden kaçmıştır. Bu durumda,
gerek savcılık gerekse kolluk idaresi bu kişi hakkında
yakalama müzekkeresi çıkanr. Yani yakalama emri
yayınlar (ÇMUK. md.131). Bu emre göre kişi yakalanır.
Müzekkeresiz yakalama durumunda herkesin yakalaması
için gerekli şartlar hasıl olmamıştır. Fakat ilgilinin
kaçma ihtimali kuvvetlidir. Meselâ ağır cezayı gerektiren
bir suç işleme durumunda failin kaçacağı farzedilir.
Bu durumda herkes yakalayamaz, fakat kolluk kuvvetlerinin
savcılıktan yakalama emri çıkarmaya zamanı
yoksa ilgili kişiyi müzekkeresiz olarak yakalayabilir.
Yakalanan Kişi Hakkında Yapılması Gereken İşlemler:
Yakalanan kişiye yakalama sebepleri “yazılı olarak
ve hemen bildirilecektir” (Anayasa md. 19/5). Benzer
hüküm Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda da mevcuttur
(Md. 128/1). Yakalanan kişi, yakalama yerine en
yakın mahkemeye götürülmesi için gerekli süre hariç en
geç 48 saat, toplu olarak işlenen suçlarda en geç 15 gün
içinde hakim önüne çıkarılır (Anayasa md.19/6). Bu
süreler, olağanüstü hâl, sıkıyönetim ve savaş hallerinde
uzatılabilir. Yakalanan kişinin durumu, tahkikatın
muhteva ve konusunun açığs çıkmasının sakıncalarının
gerektirdiği kesin zorunluluklar dışında, yakınlarına
derhal bildirilir.
Bu genel yakalama dışında özel yakalama durumları
vardır. Meselâ, sarhoşlar ve çevreyi rahatsız edenler
polis tarafından âmirden emir almadan yakalanabilir
(CMUK. md.13). Bunlar 24 saat içinde hakimin önüne
çıkarılırlar. Bir başka özel yakalama durumu da olay
yerinde görevine başlayan memura karşı gelme durumudur.
Bu durumda polis karşı gelen kişiyi yakalayabilir.
En fazla 24 saat gözaltında tutabilir (CMUK.
md.157).Anayasa ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda
(CMUK) belirtilen bu esaslar dışında bir işleme tâbi
tutulan kişilerin uğradıktan zararlar, devlet tarafından
ödenir. (Anayasa md. 19/son). Bu konu 7.5.1964 tarihli
ve 466 sayüı “Kanundışı Yakalanan veya Tutuklanan
Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun” ile
düzenlenmiştir.
YAKALAMA
17
Haz