YELKEN SPORU.
Gerilmiş bir bez parçasına karşı esen rüzgâr, insan gücü olmaksızın bir tekneyi suyun üstünde taşıyabilir. Bu gerçek, insanların en eski ve en önemli keşiflerinden biri olan yelkenin çalışma ilkesidir. İnsanlar bu yolla hem ulaşım, hem de uzak ülkeler arasında ticaret yapma olanağı bulmuşlardır.
Bir başka önemli buluş olmasaydı yelkenli tekneler dünya’ tarihindeki önemli rollerini oynayamayacaktı. Bu buluş, teknenin rüzgârın önünde olduğu gibi rüzgâra karşı da gitmesini sağlayan^ yelkeni sağa sola kaydırma tekniğidir. Orsalama ya da tremolo adı verilen bu tekniğin geliştirilmesi teknelere, doğrudan rüzgâra yönelmemek koşuluyla rüzgârın yönü ne olursa olsun rotasını belirleyip koruyabilme olanağı vermiştir..
Basit bir yan yelken donanınılı tekne incelendiğinde, orsalama tekniği daha iyi anlaşılır. Bu tip bir yelkenlide baş tarafa (pruva) yakın tek bir yelken direği bulunur. Üçgen şeklindeki ana yelken (mayistra), aşağı yukarı hareket edebilen mandallarla, ön kenarından (^orsa astarı) direğe bağhdır. Yelkenin alt kenarındaki (altabaşo astarı) mandallar ba adı verilen, direğe bağh ve uzunluğu kıçı (pupa) geçen bir çubuk üzerinde hareket eder. Ana yelkenin önünde flok adı verilen, gene üçgen biçiminde küçük bir yelken bulunur. Bu yelkenin orsa astanna dikili halkalar, baş taraftan direğin tepesine (cunda), kadar uzanan çelik bir kabloya (flok istralyası, larmo) takılıdır. Baş ve kıçtaki halatlar (pruva ve pupa istralyaları) ile yan halatlar (çarmıhlar) direği destekler. Yelkenler cundadaki makaralardan (tornolar) geçen halatlarla indi-, rilir ve kaldırılır (hisaye mayna edilir). İskota yakası adı yerilen alt arka köşeye bağlı iskota halatları ile de sağa, sola hareket ettirilir.
Teknenin altında uzatılıp kısaltılabilen düz ve geniş bir parça (salma omurga) vardır.
Salma omurganın işlevi tremolo yapılırken teknenin rüzgârın estiği yöne kaymasını engellemektir. Salma olmaksızın tekneye yön vermek hemen hemen olanaksızdır. Büyük teknelerde gövdenin ortasında değişmez ağırlıklı bir omurga bulunur. Tekneye foç bodos-lama’ya bağh bir dümenle yön verilir.
Pupa seyri sırasında, yani rüzgânn önünde giderken hiçbir sorunla karşılaşılmaz. Rüzgâr teknenin tek yanından eserken de, yelkenler rüzgârla açı yapacak biçimde tutulduğunda yol almak kolaydır. Bu açı rüzgârın gücünü ileri harekete dönüştürür. Tekne, omurgasının (ya da salmanın) gösterdiği direncin ve düinenin yardımıyla ‘düz‘ bir rdta üzerinde tütülür.
Tremolo daha fazla beceri gerektirir. Çünkü rüzgâr tam’ ters yönde esmektedir. Dosdoğru rüzgârın içine girmek olanaksızdır; Bu durumda zikzakh bir rota izlenir. Yelkenler,’ baştan kıça çizilmiş bii- doğru boyunca uzanana kadar, koşullar elverdiğince rüzgâra yakın açılır. İleriden yelkenlere çarpan rüzgânn birazı böylece geri döner. Bu durumda ikihareket oluşur: Biri daha az güçle tekneyi yana ve geriye doğru iterken, yelkenlerin rüzgâr altı (rüzgârın geldiği yönün tersi) yönünde olanı tekneyi öne doğru çeker. Tekneyi rüzgâr üstüne (rüzgârın geldiği yöne) çeken, yelkenlerin rüzgâr altı yanında oluşan güçtür
Yelken yarışlarının çoğu tek tip (aynı sımftan) tekneler arasında yapılır; bitiş çizgisine’ ilk varan yarışı kazanır. Bazı sınıflarda tekneler birbirinin tıpatıp aynıdır; bazılarında ise kurallara göre bazı farkhhklara izin verilir^ Şampiyonalar en önemli tekne sınıflannda yapıhr ve ülkeler birbirlerine karşı uluslararası sınıflarda yarışır. Olimpiyatlar ve Amerika Kupası gibi özel yarışmalarda bazı uluslararası sınıflar yer alır. 12 metrelik yatların katıldığı Amerika Kupası, New York Yat Kulübü’ nün America adlı teknesinin. Büyük Britanya Kraliyet Yat Filosu’nun teknelerine karşı yarıştığı 1851’de başlamıştır, i
Gezi yatları, yani açık deniz tekneleri ise çok farklı biçimlerde yapılır; bu yüzden genellikle handikaplı adı verilen bazı yarışlara katıhrlar. Bu yarışlarda her teknenin kendine özgü bir ölçülme sayısı (ratinğ) vardır. Yanş sonunda, her teknenin yarışta haircadığı zaman bu sayıyla çarpılarak yarışı bitirme süresi hesaplanır. Bitirme süresi en kısa olan tekne yarışı kazanır.
Ünlü açık deniz yelken yanşlairından biri, Wight Adası’ndaki Covves’dan başlayıp İrlanda açıklarındaki Fastnet Kayası’na, buradan da Plymouth’a (İngiltere) uzanan Fastne-t
Amerika Kupası’nı kazanan Stars and Stripes adlı Amerikan teknesi uzay teknolojisine dayanmaktadır.
‘ Çizinide yelkenli bir ! teknenin rüzgâra göre yelken açma durumları’ görülüyor. Tekne {üstte sağda) bulunduğu , limandan yola çıkıp. rüzgâra dik yol alıyor (apazlama). Tekne rüzgârı iskele tarafından alıyor. Rüzgârdan uzaklaştığında, rüzgârın önünde gidiyor ‘ demektir (pupa’seyri). Tekne adayı dönerken –i = rüzgâr sancaktan geliyor Tekne limana geri dönmek için zikzaklar çizerek rüzgâra karşı yol alıyor. Bu manevralara . -tremolo ya da orsalama denir. {Kemere, teknenin sağ ve solundaki orta ‘ • ‘ bölürnlere verilen addır.: Omuzluk ise kemere ile pruva ya da pupa-, arasında kalan ‘ bölümdür.)
Yanşı’dır. ABD’deki Rhode Island’dan başlayan Bermuda Yarışı ile Yeni Güney Galler’ deki Sydney’den tîaşlayıp Tasmanya’daki Hp-bari’ta biten yarış da ünlü yelken yarışların^ dandır. ‘ .
Bir yarışmada, bütün tekneler Uluslararası Yat Yarışları Birliği’nin belirlediği kurallara uymak zorundadır. İki tekne, birbirine çok yaklaştığı zaman dümenciler geçiş hakkının hangi tekneye ait olduğuna karar verir. Geçiş hakkı bulunmayan tekne öbürüne yol vermezse yarıştan çıkarılır
Normal teknelerden ^kdaha hızlı giden küçük katamaranlarla yarışmak çok heyecenlıdır.
Yelken EğitimiYelken sporu en iyi genç yaşta öğrenilir. Yeni başlayanlar gelgit akıntılarına karşı korunâkh suları tercih etmeli ve tekne, kıyıdan göi^üle-bilecek bir. uzaklığa kadar açılmalıdır. ‘
Yelken sporuyla ilgilenenler iyi yüzme, bilmelidir. Çünkü tekne alabora olabilir ve yelkenci suyun altında da yüzmek zorunda kalabilir. İyi yüzücüler bile teknede cankurtaran yeleği giymelidir. Yelken sporuyla uğraşanlar ayrıca camadan, ızbarço ve kazık bağları gibi gemici bağlarını da öğrenmelidir (bak. DÜGÜM).
Yeni başlayan sporcuların kullanacağı tekne küçük ve hafif olmalıdır. En uygunu, uluslararası bir tekne sınıfı olan Cadet gibi kolay yönetilen modellerdir. Dünyanın birçok yerinde kullanılan Optimist sınıfı dingiler de’başlangıç için uygundur.. Bu spora yeni başlayanlar, varsa yerel yelkeni kulüplerine başvurmalıdır. Birçok kulübün gençler için üyelik kontenjanları ve özel yelken yarışlan bulunmaktadır. . ,
Türkiye’de Yelken Sporu
Türkiye’de yelkencilik ve yelken, yarışlarını 1910’larm başında İstanbul’da:yerleşmiş îngi-lizler başlattı. İlk yelken kulüpleri de aynıyıllarda Moda, Büyükada -ve Bakırköy’de gene İngilizler taraıfından kuruldu. 19l4’te I. Dünya Savaşı başlayınca el konulan İngiliz yelkenli tekneleri. Türk kulüplerine dağıtıldı ve böylece Türkler de yelken sporuna başladılar.
İlk önemli Türk yelkencisi bu spora Avrupa’da başlayan Deniir Turgut olmuştur. Demir Turgut’un yurtdışındaki başarıları arasında 1930’da kazandığı Tuna Kupası da bulunuyordu.
İ932’de ilk resmi ve kurallara uygun yelken yarışları yapıldı. i95o’da Berlin’de yapılan Olimpiiyat Oyunlan’nda Demir Turgut’un yanında Harun Ülman ve Bçhzat Baydar İkilisi de yer alıyordu. Yelkencilerimiz katıldıkları bu ilk uluslararası yarışmada bir yedincilik, bir de yirmincilik elde ettiler.
1937’de Balkan Yelken Şampiyonası İstanbul’da yapıldı. 1957’de Su Sporları Federas-yonu’nun yerine Kürek, Yüzme ve Yelken Federasyonu kuruldu. 1961’de İzmir’de yapılan Avrupa Gençler Şampiyonası’nda Snipe sınıfında Avrupa şampiyonluğu kazanıldı. 1973, 1976, 1978, 1983 ve 1990’da çeşitli sınıflarda kazanılan Balkan şampiyonlukları Türk yelkenciliğinin en önemli uluslararası başarılandır.
Türkiye’de Optimist, Cadet, Finn ve Dragon gibi bazı sınıflarda Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Federasyon kupaları ile Türkiye birinciliği yanşmalan düzenlenmektedir. Ayrıca her yıl Donanma Kupası Açık Deniz Yat Yarışı yapılır.