Yorulmak ne kelime ki öyle zaman geldi ki zulümlerin ortasında paramparça olduğumu gördüm parçalarını toplayamadım
Tek başıma koskoca dünyada yapayalnız yer ile gök arasında çığlıklar içerisinde içimin acısının yangınını söndüremediğim bir ızdırabın ortasında gördüm kendimi dışarıdan çok güçlü görünsem de çaresiz kaldığım günler çok oldu içten içe yaşlandığımı eridiğimi yok olduğumu gördüm bunların içerisinde yorulmak ne kelime öyle acılara şahit oldum ki öyle çaresiz kaldığım anları yaşadım ki yorulmayı yaşarken nimet saydım yaşarken öldüğümü gördüm ölümün ne kadar güzel olduğunu hissetmeye başladım beni müteessir eden Duygu yorulmak değil hainlerin korkmuş olduğu kumpas o kumpasların ortasında tek başıma verdiğim mücadele aslında ne kadar güçlü olduğumu gördüm ne kadar kuvvetli olduğumu gördüm ne kadar düşmüş olduğun kuyudan kendimi sonsuz kere sonsuz bir güç ile uyandırabileceğimi gördüm bunun adı yorulmak değil güçlü olduğumu görmek ne kadar kuvvetliymişim kendimle de gurur duyuyorum
