YUNANİSTAN,

YUNANİSTAN,

 

 

Balkan Yanmadası’nın güneydoğusunda, Türkiye’ye komşu ülkelerden biridir. Kuzeyde Arnavutluk, Yugoslavya, Bulgaristan, kuzeydoğuda ve doğuda Ege Denizi ile Türkiye, batıda Yunan Denizi, güneyde Akdeniz’le çevrilidir. Yunan Deni-zi’nde ve Ege Denizi’nde yaklaşık 1.400 adası vardır. Bunlann en büyüğü olan Girit Adası Akdeniz’dedir. Yunanistan’ın başkenti Atina’dır {bak. Atİna; Ege DENÎZİ; GİRİT).
Doğal Yapı ve İklim
Ülkenin dörtte üçü dağlıktır. Halk arasında yaygın bir inamşa göre, Yunanistan Dünya’mn oluşumu sırasında Tann’nm yeryüzü üzerindeki topraklan önce bir elekte eleyip, kalan taşlan da rastgele fırlatması sonucunda oluşmuştur.’ Eski Yunan mitolojisinde tanniann
. YUNANİSTAN’A İLİŞKİN BİLGİLER
yüzölçümü: 131.957 İcm^
NÜFUSU: 10.096.000 (19Ö9).
YÖrilETİM: Bağımsız cumhuriyet.^
BAŞKENT: Atina. ‘• •
DOĞAL YAPI: Balican Yanmadası’nın güneydoğusunu ye Ege Denizi’nde yal<laşıl< 1.400 adayı l<apsar. En büyük adası Girit Adası’dır. En yül<selc dağı ise 2.917 metre yüksekliğindeki OIympos Dağı’dır. Ülke topraklarının yaklaşık dörtte biri tarıma elverişlidir. BAŞLICA ÜRÜNLER: Tütün, ze\rtin, pamuk, üzüm, şarap, sünger, boksit, magnezit, pirit, demir cevheri,
• çinko, alüminyum, dokuma.
ÖNEMLİ KENTLER: Atina, Pire (Atina’nın liinanı), Selanik, Patras, Kandiye.
EĞİTİM: 6-15 yaşları arasındaki çocuklar için zorunludur.
evi olduğuna inanılan OIympos Dağı (2.917 metre) ile edebiyat, bilgi, müzik ve dans tanrıçaları Musalar’m evi sayılan Parnassos Dağı (2.457 metre) ülkenin en yüksek dağlarıdır. Derin koy ve körfezlerle oyulmuş, yaklaşık 4.000 km uzunluğunda, girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi vardır. Ülkenin kuzeydoğusün-da, Ege kıyılan boyunca uzanan Trakya ve Makedonya yaylalan vadiler ve akarsu havza-lanyla kesintiye uğrar. Doğudaki Tesalya Ovası düzlük alanların en büyüğüdür. Güneyde, .ülkenin anakara bölümüyle Mora Ya-nmadası arasında, içeri doğru derin bir oyuk biçiminde uzanan Korint (Korinthos) Körfezi yer alır.
Yunanistan’da Akdeniz iklimi egemendir. Yazlan çok sıcak ve kuru geçer. Isı ortalama 26°C-28°C arasında değişir. Kışlar ise yumuşak geçer. Ülkenin batı kesimleri doğu kesimlerine , oranla daha çok yağış ahr. Tesalya, Makedonya ve Trakya düzlükleri yazlan çok sıcak ve kuru, kışları ise dağlardan esen kuzey rüzgânmn etkisiyle çok soğuktur. Dağlık bölgelere kışlan çok kar yağar, ama ilkbahar ve yaz aylan genellikle yumuşaktır. Yunanistan deprem kuşağı üzerindedir. İÖ yaklaşık 1500’lerde oluşan yanardağ patlaması sonucu Santorin (Thera) Adası tamamen ortadan kalkmıştır (bak. Yanardağ). 207Alçak bölgder bitki örtüsü bakımından zengin olmamakla birlikte, kısa süren ilikbaj har mevsiminde nergis, süsen, çiğdem Ve sümbül gibi çeşitli çiçeklere rastlanır. Ülkenin orta ve güney kesimlerinde Akdeniz iklimine özgü maki örtüsü egemendir. Dağlık bölgeler fundalıklar ve ormanlarla kaplıdır. Çam, pırnal meşeısi, meşe, kestane, kayın, daha yüksek kesimİefde kara çam ve köknar ağaçlanna rastlanır; Ülkede kaplumbağa, kertenkele, yılan, çakal, dağkeçisi dışında az sayıda yabanıl hayvan’vardır. Dağlık kesimlerde en yaygın hayvan türleri kurt,: yaban domuzu, Koz ayı ve geyiktir. ; ..

Toplumsal Yapı
Nüfusun büyük çoğunluğunu Yunanlılar oluşturur. Azınlıklar arasında Makedonlar, Türk-1er, Arnavutları Bulgarlar, Ermeniler ve Çingeneler vardır. Yunanistan birbirinden farklı kültürlerin ve toplulukların yaşadığı bir ülkedir. Bu yüzden resmi dil Yunanca olmakla birlikte ülkede Arnavutça, Türkçe,; Make-donca gibi çeşitli diller ve lehçeler konuşulür {bak. Yunanca). Atina, Selanik, Patras ve Kandiye’de üniversiteler vardır. Büyük kentler ve liman kentleri dışında küçük kasabalarda sade bir yaşam egemendir. Kasabalarda halk yaz akşamlan açık hava kafelerinde oturmaktan zevk alır. Nüfusun^ çoğunluğu
Ptcutrepoint
Adı Yunanca’da “beyaz ada” anlamına gelen Mykonos Adası, yel değirmenleriyle ünlüdür Her yıl çok sayıda turist adayı ziyaret eder.
Picturepoint
Santorin’in sönnnüş bir yanardağın üzerinde yükselen beyaz badanalı evleri.
Ortodoks Kilisesi’ne (ya da Rum Ortodoks Kilisesi) bağlıdır (bak, Ortodoks Kİüsesİ). Kilise güçlü olmamakla birlikte toplumsal yaşamda hâlâ önemli yeri vardır. Makedonya’ daki Aynaroz Yanmadası’nda çok sayıda manastır vardır. Kadınlann girmesine izin verilmeyen bu bölgede, keşişler tarafından yönetilen bir topluluk yaşar.
Ülkenin başlıca kentleri başkent Atina, birkaç kilometre uzakta bulunan Pire limanı, Makedonya’da Selanik, Patras (Patraî) ve Kandiye’dir (Irâkhon). Halkın büyük bölümünün kasabalarda ya da küçük yerleşim yerlerinde yaşamasına karşın, kentler hızla büyümektedir Atİna; Selanİk).

Ekonomi
Halkın yaklaşık yansı tanmla uğraşır, ama toprak verimsizdir. Ülke topraklarının yaklaşık dörtte biri tarıma elverişlidir. Bu yüzden pek çok besin maddesini başka ülkelerden satın almak zorundadır. Çiftçilerin büyük bir bölümünün 2-4 hektarlık küçük toprakları vardır. Kendi geçiıjılerini sağlayacak kadar tahıl, zeytin, sebze ve meyve yetiştirirler. Koyun ve keçilerini yaz aylannda dağ yamaçlarında, kış aylannda alçak düzlüklerde otlatırlar. Bu sürüler ülkenin et, süt, tereyağı ve peynir gereksiniminin büyük bölümünü karşılar. En çok buğday yetiştirilir. Ülkenin sana-

yileşme düzeyi Batı Avrupa ölçülerine göre oldukça düşük düzeydedir. Bununla birlikte Ocak 1981’de Avrupa Topluluklan’na (AT) üye olması özellikle dışsatımı olumlu yönde etkilemiştir. Turizm önemli bir gelir kaynağıdır. Ülkenin her yanına yayılmış tarihsel yapılar, müzeler ve kumsallar her yıl 5 milyonu aşkın turist çeker.
Yunanistan’ın dışanya sattığı başhca ürünler tütün, üzüm, zeytin, zeytinyağı, dokuma, giyim eşyası, işlenmiş petrol ürünleri, boksit, deri ve çimentodur. Batıda “Türk tütünü” olarak tanınan en iyi tütün Makedonya’da ve Trakya’da yetişir. Üzüm bağlan daha çok Mora Yarimadası’nda, Patras yakınlarında. Yunan Denizi’ndeki adalarda ve Korint çev-resindedir {bak. KORİNT) . Aynca başta Kalim-nos olmak üzere Ege Denizi’ndeki adalardan bol miktarda sünger çıkanlır.
Yeraltı kaynaklan sınırlı olduğundan sanayi için gerekh hammadde ve yakıtın büyük bir bölümü dışandan sağlanır. 1960’lardan sonra kurulan termik santrallar ülkenin enerji gereksiniminin büyük bölümünü karşılar. Hidroelektrik santrallar elektrik üretiminin üçte birini sağlar. Atina yakınlannda boksit, Makedonya’da, Khalkidiki (Halkidikya) Yanm-adası’nda ve bazı adalarda da demir cevheri, Khalkidiki ve Mora yanmadalannda pirit, Naksos Adası’nda zımpara taşı çıkarilır. Başta Atina yakınlan olmak üzere çeşitli yerlerde dokuma, kimyasal madde, çimento, alüminyum ve sigara fabrikalan vardır. Yunanistan buğday ve şeker gibi besin maddelerinin yanı sıra kömür, petrol, makine ve motorlu araçlan da başka ülkelerden satın almak zorundadır. Dış ticaret açığı turizm ile deniz taşımacıhğından elde edilen ve yurtdışında çalişan işçilerin gönderdiği dövizlerle kapatılır. Yunanistan uluslararası deniz taşımacıh-ğında’ dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir.
Atina ile önemli kentler arasında modern otoyollar vardır. Demiryolu ağı yetersizdir. Kıyılar ve adalar arasında vapur ve feribotlar işler. Ülkedeki dokuz havaalanından en işlek olanlan Atina’da ve Rodos Adası’ndadır.
Tarih
Yunanistan’ın tarihi çok eskilere dayanır. İÖ

Atina’nın linnanı Pire hareketli bir ticaret ve turizm merl<ezidir. Ayrıca büyül< bir yat limanı vardır.
2000’lerde kuzeyden gelen kabileler Yunanistan Yanmadası’nı işgal etti. Bölgeye ilk olarak Akhalar, ardından İyonlar ve Aioller geldi. Daha ileri tekniklerle tarım yapabilen ve maden işleyebilen bu kabileler yerli halkla ka-nşarak küçük devletler kurdu ve zamanla bölgede büyük bir uygarhk oluştu. İÖ 13. yüzyılın sonlanndan Roma’nın ülkeyi ele geçirdiği İÖ 2. yüzyıla kadar, yaklaşık 1.000 yıl boyunca Eski Yunan parlak bir uygarlığın merkezi oldu {bak. ESKİ Yunan).
İÖ 2. yüzyılda Romalılar önce Makedonya’ yı, sonra da Yunanistan’ın öteki bölgelerini ele geçirdiler. Bu tarihten sonra Romalı valilerce yönetilen bir Roma eyaleti oldu. Yunan kentleri birlikler oluşturarak zaman zaman Roma egemenliğine karşı çıktılar. Aralarında birçok savaşlar oldu. Sonunda Roma İmparatoru Augustus Caesar Tesalya’yı Makedonya’yla birleştirdi ve geri kalan Yunan toprak-lannı Akhaia adh bir eyâlet olarak doğrudan Roma Senatosu’na bağladı.
476’da Roma İmparatorluğu’nun batı kesiminin parçalanmasından sonra Yunan topraklan Bizans İmparatorluğu’na geçti. Roma İmparatoru I. Constantinus, İÖ 7. yüzyılda Yu-nanhlar’ca kurulmuş olan Byzantion (Bizans) kentine Konstantinopöhs (bugün İstanbul) adını vererek başkent ilan etti. Bu tarihten sonra Konstantinopolis bir Hıristiyan başkenti oldu (bak. BİZANS İMPARATORLUĞU; İSTANBUL). İmparatorluğu yönetenlerin çoğu Yu-nanlı’ydı. Daha sonraki yıllarda Yunanistan çok sayıda, irili ufaklı eyaletlere bölündü. Bunlar arasında en önemlisi Atina Düklü-ğü’ydü. f
1453’te Osmanlılar’ın Konstantinopolis’i ele geçirmesi üzerine Bizans İmparatorluğu yıkıldı. Bundan sonra Yunanistan yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlılar tarafından yönetildi. Uzun süren Roma ve Osmanlı yönetimi dönemlerinde çok sayıda yabancı Yunanistan’a yerleşti. Yunanlılar evlenme yoluyla öteki halklarla karıştılar. Yunanhlar Osmanh yönetimine karşı zaman zaman ayaklandıysa-larda fazla direnmediler. Bunun nedeni Os-manhlar’m Rum Ortodoks Kilisesi’ne ayrıcalık tanıması, Hıristiyanlar’a ticarette serbestlik sağlaması ve Yunanca eğitime izin Vermesiydi. Osmanlılar Rumeli eyaleti içindeki Yunan topraklarını çeşitli sancaklara ayırdılar. 1650’de Mora eyaleti özerk bir yönetim birimi oldu. Avrupa devletleri Osmanhlar’la savaş dönemlerinde sık sık Yunanistan’a müdahale ederek halkı Osmanh yönetimine karşı kışkırtmaya çalıştılar. 1769’da başlayan ayaklanma Mora’nın desteğiyle kısa sürede yayıldıysa da, başarısızhkla sonuçlandı.
18. yüzyılın sonlanna doğru Fransız Devri-mi’nin ardından Avrupa’da başlayan çatışmalar Balkanlar’a da yansıdı. Yunanistan’da güçlü bir milliyetçi hareket başladı. 1821’de Mora’da başlayan ayaklanma öteki bölgelere de yayıldı. Yaklaşık 10 yıl süren ayaklanmalar ve çatışmalar 1827’de Osmanhlar’ın Mora’ya çıkmasıyla geçici bir süre denetim altına alındı. Ama Yunan kuvvetleri Fransızlar’ın ve İn-gilizler’in desteğiyle yeniden harekete geçtiler. Sonunda Osmanh Devleti Rusya’nın baskısıyla 1829’da imzalanan Edirne Antlaşması uyannca Yunanistan’a bağımsızlığını tanıdı. Yunanistan’da önce geçici bir hükümet kuruldu. 1832’de Londra’da yapılan anlaşma sonucunda Bavreya Prensi Otto, I. Otho adıyla Yunan tahtına geçti.
O yıllarda Yunanistan oldukça küçük bir ülkeydi. Epir, Trakya, Makedonya, Tesalya’ nın büyük bir bölümü ve adalar ülke sınırlan dışındaydı. İngiüzler 1815’ten beri ellerinde bulunan Yunan Adalan’nı 1864’te Yunanis-
tan’a geri verdiler. Yunanistan 1881’de Rusya ile Osmanh Devleti arasındaki savaştan yararlanarak Tesalya’nın ve Epir’in bir bölümünü geri aldı. 1910’da Girit Adası’mn önde gelen siyaset adamlanndan Elefterios Venizelos başbakan oldu. İki yıl sonra başlayan Balkan Savaşı’nın (1912) ardından Batı Trakya’nın bir bölümünü Osmanhlar’dan aldılar. Savaştan kazançh çıkan Yunanistan Girit’i, Ege Denizi’ndeki adalann büyük çoğunluğunu ve Makedonya’nın güney kesimini ele geçirdi.
I. Dünya Savaşı başlayınca, Batı Anadolu’ yu ele geçirmeyi planlayan Venizelos, İtilaf Devletleri’nin yanında yer almak istedi. Bu durum Kral I. Konstantinos’la anlaşmazhğa düşmesine yol açtı. 1917’de kral tahttan çekilmeye zorlandı. 1918’de VenizĞlos Yunan birliklerini Makedonya cephesinde çarpışmaya yolladı. Böylece Yunanistan savaşa girmiş oldu. Ardından Paris Banş Konferansı’nda Yunanistan’a önemh kazançlar sağlandı. Ne var ki, bu başansı 1920’deki seçimlerde yenilgiye uğramasını engelleyemedi. O sırada İzmir’e çıkmış bulunan Yunan ordusu Anadolu’daki direnişi kıramadı ve yenilgiye uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldı. Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Banş Antlaşması’yla Yunanistan ve Türkiye arasındaki savaş resmen sona erdi.
n. Dünya Savaşı’nda önce Arnavutluk’u ele geçiren İtalyan birhkleri Yunanistan’ı da işgal ettiler. Ama bu saldın kısa sürede geri püskürtüldü. Bunun üzerine İtalyanlar’a yardım etmek amacıyla gelen Almanlar bütün ülkeyi işgal ettiler. İşgalciler 1944’te İngiUz-ler’in yardımıyla ülke dışına sürüldüler. Ülke 1949’a kadar komünistler ve milliyetçiler arasındaki mücadele ve çekişmelerle ortaya çıkan bir iç savaşa sahne oldu. Bu kez ülkeye müdahale eden ABD ve SSCB oldu. İç savaşa son veren bir toparlanma döneminin ardından Yunanistan 1952’de Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üye oldu.
1967’de ordu bir darbeyle yönetime el koydu. Kral il Konstantinps ülkeden aynimak zorunda kaldı. Askeri yönetim oldukça sert ve baskıcı bir rejim uyguladı. Birçok siyaset adamı hapsedildi. 1972’de Georgios Papado-poulos başbakanhğa getirildi. 1973’te ordunun yönetimden çekilmesinden sonra da cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi. Ordu sarsılan

konumunu güçlendirmek amacıyla 1974’te bu kez de Kıbns’ta, Yunanistan’la Kıbns’m birleşmesini (enosis) amaçlayan bir darbe girişiminde bulundu. Kıbrıs’taki Rum toplumu lideri Başpiskopos Makarios görevinden uzak-laştınldı (bak. KiBRIS). Türk birliklerinin Kıbrıs’a çıkması cuntanın devrilmesine yol açtı. Konstantin Karamanlis başkanlığında sivil bir hükümet kuruldu. Karamanlis’in kurduğu Yeni Demokrasi Partisi 1974 seçimlerini ka-zandıysa da, sonraki yıllarda gücünü yitirdi. Andreas Papandreu’nun kurduğu Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) ülke çapında geniş bir kitlenin desteğini kazandı. 1981’de seçimleri kazanan Papandreu başbakanlık görevini üstlendi. Yunanistan 1981’de, Avrupa Topluluklan’na (AT) üye oldu (bak. Avrupa TOPLULUKLARI).

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*