ZAMANIN DURDUĞU AN

ZAMANIN DURDUĞU AN zaman makinasi

Efendimiz (S.A.V.), Miraç gecesinin sabahında, Miracını Kureyş Kabi-lesi’ne haber vermiş, fakat onların şiddetli itirazları ile karşılaşmıştı.

Kabilenin ileri gelenleri:

— Eğer Beyt-ül Mukaddes’e gitmişsen, oranın kapılarını, duvarlarını ve diğer yerlerini bize tarif et, dediler.

Resûl-ü Ekrem (A.S.M.) ferman ediyor ki:

— Onların itirazlarından ve suallerinden o kadar sıkıldım ki, şimdiye kadar öyle bir sıkıntı çekmemiştim. Fakat Cenab-ı Hak, bana birden Beyt-ül Mukaddes’i gösterdi. Ben de oraya bakıp herşeyi birer birer tarif ettim.

Efendimiz (S.A.V.) yine Kureyş Kabilesine:

— Miraç sırasında, buraya gelmekte olan bir kafilenizi gördüm, yarın filan saatte burada olurlar, buyurdu.

Bunun üzerine bütün kabile, kervanı beklemeye koyuldu. Çünkü onun haber verilen saatte gelmesi, Miraç mucizesinin bir başka isbatı olacaktı. Ancak kafile, yolda bir saat oyalandı. Bu durumda Peygamberimizin bildirdiği saatte ulaşması imkânsızdı.

İşte bir başka mucize de bu sırada tecelli etti ve bütün ehl-i tahkik’in ittifakıyla Güneş, Fahr-i Kâinat Efendimizin (A.S.M.) sözünü doğru çıkarmak için hareketini bir saat geciktirdi.

Böylelikle kervan, haber verilen saatte gelmiş oluyordu.

Evet, O Zat’ın bir tek sözünün tasdiki için koca Arz vazifesini terketti, koca Güneş bu hâdiseye şâhid oldu.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*