ZARARLI HAYVANLAR
denince, tanm ürünleri, yiyecek, mobilya, giysi ve ahşap eşyalar gibi insanın yararlandığı maddelere ya da doğrudan insana zarar veren her çeşit hayvan anlaşılır. Bu zararlıların büyük bir bölümünü böcekler oluşturur. Ama fare, keme gibi kemiriciler ve birçok kuş türü de ürünleri yağmalayıp tehlikeli hastahklan bulaştırarak önemli zararlara yol açar.
Göçmen çekirgeler en korkulan zararlılar arasındadır. Göçmen çekirge konduğu her bitkinin meyve ve yapraklannı güçlü çeneleriyle kemirip yutar. Bu böcekler gökyüzünü gün ortasında karartacak ölçüde büyük sürüler oluşturabilir. Yeryüzünün birçok sıcak bölgesinde kilometrelerce genişliğindeki alan-lan yıkıma uğratan göçmen çekirgeler arkalarında yeşil bir tek yaprak bile bırakmaz.
Meyve ve sebze bahçelerinin zararlıları arasında çeşitli böcek larvaları önemli bir yer tutar, kelebek larvalannın yanı sıra tırtıllar tanm bitkilerinin yapraklannı kemirir. Bazı türleri özellikle lahanaların üstünde bulunur. Çeşitli böcek larvalan elma, erik, fasulye gibi tohum ve meyvelere üşüşür. Bostan sineklerinin larvaları, telkurdu denen taklaböcekleri-nin larvalan toprakta yaşar ve bitkilerin köklerini kemirir.
Karasinekler çağlar boyunca insanlan huzursuz etmiş, yiyecekleri pisleterek, bacaklan ve ağız parçalannda taşıdıklan mikroplarla çeşitli hastahklann bulaşmasına yol açarak zararlı olmuştur. Sivrisinekler sıtma, pireler veba, bitler tifüs, çeçe sinekleri uyku hastalığı, tatarcıklar şark çıbanı gibi hastahklann yayılmasından sorumludur.
Bazı hayvanlar doğal düşmanlannın bulunmadığı yeni ülkelere taşındığında hızla üreyerek tehlikeli birer zararlıya dönüşebilir. Örne^ ğin tavşanlar Avrupa’dan götürüldükleri Avustralya’da hızla yayılarak başa çıkılması çok güç sorunlar yaratmıştır. Kuzey Amerika’ dan İngiltere’ye götürülen Amerika boz sincabı da birçok bölgede Avrasya kızıl sincabinin yerini alıp beklenmedik bir zararh olarak ortaya çıkmıştır.
Kemeler ve fareler depolanmış yiyecekleri talan etmekle kalmaz, taşıdıklan mikroplarla salgın hastahklara yol açabilir. Tahıl, un, kabuklu yemiş ve kurutulmuş meyve, kmka-nathların larvalan ile tırtıllann üşüştüğü yiyecekler arasındadır. Kınkanatlılardan olan hortumluböcekler depolanmış yiyeceklerin en tehlikeli zararlılanndandır. Yelkenli gemiler zamanında uzun yolculuklann başlıca besin kaynaklanndan olan peksimetler sık sık bu hayvanlar yüzünden kullanılmaz hale gelirdi. Akarlar da depolanmış un ve tahıl zararhlan arasındadır. Böceklerden ayn bir grup oluşturan bu hayvanlar öbür sekiz bacakhlarla birlikte eklembacakhlann örümceğimsiler sınıfında yer alır.
Ağaç ve odun zararhlan arasında hortum-luböcek, taklaböceği, saatböceği gibi kınkanatlılar sayılabilir. Saatböceği ve tahtakurdu gibi oyucu kınkanatlılar ahşap yapılan içinde oturulamaz hale getirebilir. Tropik bölgelerde yaşayan bazı termitler de ahşap yapılara ve mobilyalara;çok büyük zararlar vermektedir.
Zararlılarla Mücadele
Zararh hayvanların birçoğu zehirle öldürüle-bilir. 1930’lardan beri DDT gibi kimyasal böcek ilaçlan hastalık yayan böceklere k’ârşı çok etkili bir silah olarak kullanılmıştır. Ama 1970’lerde bu zehirlere bağışıklık kazanmış birçok böcek türü ortaya çıktı. Aynca DDT gibi böcek ilaçlannın toprağı ve suyu kirletpatatesböceği
mekle kalmadığı, kuş ve balık gibi öbür canİilan da zehirlediği anlaşıldı. Bilim adanılan zararlılara karşı kullanılacak daha güvenilir kimyasal maddeleri ve öbür mücadele yönteşmlerini araştırmayı sürdürdüler. Özellikle zararlılarla beslenen hayvanlan da yok edecek önlemlerin daha uzun bir zaman diliminde geri dönüşü olmayan tehlikelere yol açacağı anlaşıldı. Örneğin, atrnaca ve baykuş gibi yırtıcı kuşlar keme ve fare gibi kemiricileri avlayarak bu zararlılann aşın çoğalmasını engellemektedir. Ama zararlılara karşı kulla-nıİan’ kimyasal maddeler küçük kuşlar ve m’emehlerden yırtıcılara geçerek bu kuşların ölümüne yol açmaktadır.
Zararlılara karşı yürütülen birçok biyolojik rriücadele örneğinde sorun yaratan hayvanlan yok etmek için bir bölgeye dışandan yırtıcı
hayvan getirme yöntemi kullanılmıştır. Ama bü girişimlerden bazılarının tersine sonuçlar vererek yeni sorunlar yarattığı bilinmektedir. Örneğin, götürüldükleri Avustralya’da zararlı olmaya başlayan tavşanlara karşı gene dışarıdan getirilen tilkilerin doğaya salınmasıyla tavşan sayısının azalacağı umulmuştu. Tilkiler ise kendilerine karşı savunmasız birçok yerel hayvanı avlayarak tavşanlardan daha zararlı oldu. Ama 1950’lerde Avustralya’ya getirilen ve tavşanlarda ölümcül bir hastalığa yol açan virüsün., kullanılmasıyla tavşanlann aşın ÇO7 ğalması engellenebildi. .
Califprnia’daki turunçgil ağaçlannı yıkıma uğratan bir unlubite karşı getirilen iki küçük yabanansı türü de başarılı biyolojik mücadele örnekleri arasındadır.
Bazı zararlılar binaların özenli bir biçimde
yapılması ve temiz tutulmasıyla denetim altına alınabilir. Örneğin kemiriciler tahıllarla birlikte ya da duvarlardaki su boruları için açılan deliklerden yiyecek depolanna girer. Böcekler duvar ve döşemelerdeki çatlaklara, süprüntülerin ve pisliklerin toplandığı yerlere yumurtalannı bırakır ya da buralarda bannır. Genel olarak pislikteki artışın zararlılann aşın üreme olasılığını çoğalttığı söylenebilir.