Aim. illegaler Geschlechtsverkenr, Fhebrruch
(rh), Fornication (f), Fr. adultère (m), İng. Fornication,
adultery. Dinen ve kanunen cezayı gerektiren, meşru
olmayan cinsî münasebet. Aralarında bir nikâh bağı
bulunmayan mükellef yani cezai ehliyete sahip bir
erkekle bir kadın arasındaki gayri meşru ilişki.
Bugünkü Türk Hukukunda Zinâ: Medenî Hukuk
yönünden bir boşanma sebebidir. Medeni Kanunun
139/1 maddesi hükmüne göre: “ Karı kocadan herbiri,
diğerinin zinâ etmesi sebebiyle boşanma davasında
bulunabilir.” Zinâ mutlak boşanma sebeplerindendir.
Hakim, bu konuda ayrıca evlilik birliğinin temelden
çökmediğini araştırarak ve takdir hakkını kullanarak
karar veremez.
Türk Ceza Kanunu’nda zinâ fiili suç teşkil etmektedir.
Zinâya verilen ceza altı aydan üç seneye kadar
hapistir. Ceza Kanunu’nun 440’ncı maddesine göre:
“ Zinâ eden karı hakkında altı aydan üç seneye kadar
hapis cezası tertip olunur. Karının evli olduğunu bilerek
bu fiilde ortak olan kimse hakkında da aynı ceza
hükmolunur.” 441’nci maddede: “Karısı ile birlikte ikamet
etmekte olduğu evde yahut herkesçe bilinecek
surette başka yerde karı koca gibi geçinmek için başkası
ile evli olmayan bir kadını tutmakta olan koca hakkında
altı aydan üç seneye kadar hapis cezası hükmolunur.
Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik (ortak)
olan kadın hakkında da aynı ceza verilir” hükmü vardır.
Ceza Kanunu’nun 416’ncı maddesinin son fıkrası
hükmüne göre; “Reşit olmayan bir kimse ile nzası ile
cinsî münasebette bulunanlar fiil daha ağır cezayı gerektirmediği
taktirde, altı aydan üç seneye kadar hapis cezası
ile cezalandınlır.”
İslâm Hukukunda Zinâ: Zinâ bütün dinlerde yasak
edilmiş olup, çirkin bir fiildir. İnsanlara zarar verir.
Cemiyetin ahlâkî ve aile düzenini yıkar. Haya, utanma
ve iffet duyguları zedelenir. Akrabalar ve arkadaşlar
arasında işlenen zinâ fiili, dostluklann yıkılmasına,
sevgi bağlarının kopmasına sebep olur. Nesebin, soyun
bozulması, zinânm yayılması ile olur. Zinânın haram ve
suç olduğunu Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîm’de çeşitli
âyetlerinde beyan etmektedir. İsra sûresinde, “ Z inaya
yaklaşm ayın, çünkü o, şüphesiz b ir hayasızlıktır, kötü bir yoldur. ” buyurdu. Nûr sûresinde, “Zinû
eden kadın ve erkekten herbirine yüz sopa
vurunuz” buyuruyor. Yine aynı sûrede: “Mü’min
erkeklere söyle! Yabancı kadınlara bakm asınlar
ve zinû etm esinler! Ve mü’min kadınlara
söyle! Onlar da yabancı erkeklere bakm asınlar
ve zinû etm esinler!” buyurulmaktadır. Peygamberimiz
(s.a.v.) buyurdu ki: “Zinûnın dünyada üç fenalığı
vardır: Biri, güzelliği ve parlaklığı giderir. İkincisi
fakirliğe sebep olur. Üçüncüsü, ömrün
kısalm asına sebep olur. A h irettek i üç zararına
gelince, Allahü teûlûnm gazabına sebep olur.
İkincisi su&lin, hesabın fenû geçm esine sebep
olur. Üçüncüsü Cehennem ateşinde azap çekm
eğe sebep olur.”
Resûlullah (s.a.v.) zamanında ve daha sonra İslâm
Hukuku’nun tatbik edildiği ülkelerde, evlinin zinâ
etmesi halinde verilen had cezası recm şeklinde olmuş
tur. Recm, evli olan müslüman erkek ve kadının (boşanmış
dul olsalar bile) bir meydanda ölünceye kadar
taşlamaktır. Recm gibi ağır bir cezayı gerektiren zinâ
suçunun ispatı, İslâm Ceza Hukukunda ileri derecede
sınırlandırılmıştır: Recm cezası için dört erkek şahidin
birlikte ve ziriâ halinde gördük demeleri veya kadın ve
erkeğin dört kerre itiraf etmeleri gerekir. Recm, bu
sebeple ender sayılacak olaylarda uygulanmıştır. Cezanın
ağırlığı ölçüsünde suçun isbatı üzerinde hassasiyet
gösterilmesi, İslâm Ceza Hukukunun üstün hoşgörüşü-
nün ve ince ihtiyatının ulvî bir ifadesidir.
Evli olmayan kimsenin had cezası ise yüz sopa
vurmaktır.
İslâm Hukukunda zinâ fiiline ceza verilmesi için
gerekli kanunî unsurlar şunlardır: 1- Failde cezaî ehliyet
olmalıdır. Failin akıl hastası veya çocuk olmaması
ve mümeyyiz (temyiz kudretine sahip) olması gerekir.
2- Kasıt bulunmalıdır. Fiil bilerek ve isteyerek yapılmalıdır.
Korkutma ile veya cebirle cima edenin fiiline zinâ
suçu vasfı verilerek cezalandırılamaz. Hata halinde de
had cezası verilmez.
ZİN A ,
24
Oca