Sevgili Dostlarım,
Bu çektiğim zorlu günlerde yanımda olup, bana hem maddi hem de manevi güç katan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum. Niyetimiz halis idi, kimseye doğru olmayanı yapmadık. Gayretimiz halis idi, hep gücümüzü ondan aldık. Cesaretimizi bilmedikleri için ya da çok iyi bildikleri için hainler grubu oluşturdular ki güya birlikten kuvvet doğacaktı, ama hesaba katamadıkları bir üst akıl vardı (Rabbim İyiki Varsın). Bir de ben malımı bilirim diyen canı yanan bir kul vardı; babaannesi ona Mehemmed derdi. Evet, bu mahsun canın yanan kulu aslında kimin ne kadar hainlik yapabileceğini, kim neyi nereye kadar yapabilir, kim kiminle “düşmanımın düşmanı dostumdur” der, çok iyi biliyordu.
Ama neticede hainlik hesaplarının zaman içinde işe yaramadığını gören gruplar yavaş yavaş dağılmaya başladı. Bu arada çok şükür ki aralarında belki de 20 yıldan fazladır ne niyette olduklarını bildiklerim de derede yüzüyor ama ikili oynuyordu. Anlamıyorum zanneden kıt akıllılar, ben de zaman zaman içlerinde bulundum. Neden, niçin içlerinde olduğumu anlamadıkları sahnelerde hâlâ hasetleri, hâlâ ihanet dolu içgüdüleri ve kendilerine meydan buldukları bir vukuat mevzu tam da istedikleri gibi ve işlerine gelen “aaa bak devirme politikası var burada, hadi ben yine sahnede olayım” diyen grup elemanları vardı. Hepsini çok iyi biliyor ve çok iyi tanıyorum, maalesef başaramayacaksınız. Hırslarınız sizi kör edecek, çok şükür artık karanlıklarda görebiliyorum.
Cesaretimi basiretime bağlayıp devamında bana bu anlamda güç katan aile birliği başkanımıza, sosyolog başkanımıza, hukuk derneği başkanımıza ve daha nice halimi bilen ama elimizden ne gelebilir diye niyetlenen, karınca misali yangınıma su serpen herkese burada minnet borçluyum. Haince arkamdan iş çeviren kişilere, var olan gruplarına, sosyal medyadaki hallerine, iğrençleşmelerine; evet hepimiz çok üzülüyoruz ki içlerinde hâlâ yüzümüze bakanlar dahi var.
Son zamanlarda fark ettiğim bazı şeyler var ve bunlar beni gerçekten rahatsız ediyor. Arkadan iş çevirdiğini görmek beni hayal kırıklığına uğrattı. Güven ve dürüstlük, ilişkilerimizin temelini oluşturmalı. Bu durumu açıklamanı ve doğru olanı yapmanı bekliyorum demiyorum çünkü doğru olanı yapmaları gerekirdi, zaten onlar da bunu yaptılar. Hani bir atasözü var ya “saksı kafalı”, aynen de öyle oldu. Ben sadece saksıya fazla geldim. Saksı kafalılar birbirlerini buldular, görüyorum gruplaşmalarınızı, beni nasıl da çakıştırdıklarınızı. Biz tarafından sebat edebilecek ve gerektiğinde canım isterse tazminat davası ile hukuken gerekli adımları atacak donelerle doldu klasörler. Ki ben hayret etmiyorum, gören duyan herkes hayret ediyor, ben onları teselli ediyorum. Bir arkadaşımın dayısı savcı, elimdeki doneleri biliyor, “Ben olsam bir dakika durmazdım” diyor. Tabii ki durulmaz ama daha bu hain grubun görmesi gereken sonuçlar var. Sonrasında mallarımı alacağım. Mal rejiminde bakalım hain gruplar nasıl destekleyecekler canım koltuk takımlarım, canım elektronik çok pahalı altınlar faturaları ile canım çoook büyük dev gibi televizyonum, canım çamaşır makinem, kurutmalı Beko, canım buzdolabım, canım altınlarım. Klasörümü doldurdum elimde. Hainler grubu, size sesleniyorum. Biliyorum burada takiptesiniz, ne malzeme olacak ama adalet var, canım istinafım, canım Türk adaleti, canım mahkeme koridorları. Bu sakat ayaklarımla nasıl da koşturuyorum şimdilik. Herkes hainler grubu olarak bir arada kalsın, ben kimin ne olduğunu ve kapasitelerini biliyorum. Eğer mesele dijital medya ise cephane kimde nasıl dolu bilemem ama unuttuğunuz bir şey var, zaman akıyor ve hainlik bir şey kazandırmıyor. Tek tek analizdesiniz, tek tek hainliğinizin sınırları ölçeklendiriliyor. Çok şükür saksıdan çıkınca bir dostlar meclisi tarlasına gömüldüm. Şimdi ise hiç elimi kıpırdatmadan dostlarımla hep beraber çözümün en tutarlısına ulaşıp cesaretimizden gelen ve dürüstçe ama korkusuzca dimdik ayakta güçleniyoruz. Daha da kalabalıklaştık, artık yetişemiyoruz ve artık çok daha mutlu olduğumuz güzelliklere yolculuk yapıyoruz. Meğerse sizin hainler grubunuzun şerri bize ne hayır kapıları açacakmış. Açıkçası ben de beklemiyordum. Haa Hakkari’den gelen “yanındayız” diye sorunumuza el atan Ağrı’dan hocamızın müdahalesi, Ankara’dan Muzeffer Hocam, Mehmet Hocam, Şengül Hanım, Zehra Hanım, canım Uğur Abim, Müzeyyen Hanım, Zeynep Hanım, Nur Hanım, Ayla, Hüma Hanım, Canannur Hanım, Yurdanur Hanım, Kütahya yağlı pide ah canlarım. Daha guruptan ismini bile geçirmemem gereken sayın, saygıdeğer büyüklerim Mustafa Hocam, Akif Hocam, İsmail Hocam, Türker Abim, Mehdi Abim. Bana destek olarak oluşturduğumuz grubumuzun diğer bu anlamdaki mağdurlara el atmasını oluşturmak için başlattığımız dernek çalışmalarımı yaaa hayat verdiniz bana, sanki derdim benim değil sizlerin derdi idi. Ben her zaman yanınızdayım, anam babam sizlere duacı. İyiki varsınız, hepinizi seviyorum. Hainlere de çok teşekkür ediyorum. Bu grubu tanıyamazdım sizlerin hainlikleri olmasaydı. Şimdi ise yeni tabelamız bile oluştu. “Hainler Teşekkürler” sizleri de çok seviyorum, ben tek başıma istesem buralara gelemezdim. Şimdi hainlere karşı bu ve bundan sonraki yapacakları haince davranışlara karşı yönettiğimiz bir grubumuz ve biz, siz hainler olmadan bunca akademik gönüllü bir araya gelemezdik. Siz hainler sayesinde, unutmayın her hainliğiniz takip altında, biliniyor, görülüyor ve bizim var olmamıza sebep oluyor. Vaybe harika şeyler bunlar. İstesem bu kadar insanı toplayamazdım. Gönüllü, akademik, saygıdeğer, erdemli, kişilikli, en az doktora, lisans makam sahibi, kariyerli insanlar bir arada olmamız ve böyle bir sinerji oluşturmamız sizin başlattığınız şerden hayra dönüştü. Her şey bitsin ben mallarıma kavuşayım. Sonrasında oluşumumuzun bilgileri burada yayınlanacak. Davet edilmeyecek listesine TC bilgileriniz dahil verildi. Siz bize örnek olmalısınız. Yaptıklarınız, yapacağınız hainliklerin örneği olduğundan, siz hainlik yapın ki biz de bir arada olmanın bahanesini bulalım. Ne için bir aradayız? Siz beni devirecektiniz biz de savunma mekanizmalarımızla duruşumuzu ortaya koyacaktık. Çok şükür uzattıkça uzatacağız meseleyi. Dedik sanırım bir 8 yılımız daha var ama biz gün geçtikçe kuvvetlenen bir oluşumun ve sinerjinin içindeyiz. Başkanlığını yaptığım ve yardımcılarımla aldığım önlemler ve adımlar, doğru olabilecek ve bundan sonra da oluşabilecek adımların hesaplaması, muhasebesi, öngörüleri, olasılıkları, aptal cesaretleri hepsi masada ve uzun uzun tartışılıyor. Tabi ilerisi için de olumlamalar var. Kamuoyu için hazırlıklar var ve buradayız ve herkese ama herkese memleketimizde ve yurt dışında olan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum.
Son Sözüm Dostlarıma:
Sevgili Dostlarım,
Son zamanlarda yaşadığım zorlu süreçlerde yanımda olduğunuz ve bana destek verdiğiniz için hepinize minnettarım. Sizinle bu yolculukta birlikte yürümek, bana güç ve cesaret verdi. Hayatımda iyiki varsınız, her biriniz benim için çok değerlisiniz.
Sizlerin dostluğu, en büyük hazinemdir. Hepinize sevgiler ve teşekkürler.