Genel

10 Kasım 2015 Atatürk’ün ölümünün 77. yıldönümü -10 Kasım şiirleri ve mesajları

10 Kasım 2015 Atatürk’ün ölümünün 77. yıldönümü -10 Kasım şiirleri ve mesajları1

10 Kasım 2015 Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 77. yıl dönümü Anıtkabir’de başlayan anma törenlerine tüm yurttaşlarımız katılabilecek. Büyük önder Atatürk’ün ölümünün yıl dönümünde yurdun dört bir köşesinde Atatürk ve 10 Kasım’la ilgili şiirler okunacak. İşte bu günde okunacak şiirler ve mesajlardan bazıları…

10 Kasım 2015 Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 77. yıl dönümü Anıtkabir’de başlayan anma törenlerine tüm yurttaşlarımız katılabilecek. Büyük önder Atatürk’ün ölümünün yıl dönümünde yurdun dört bir köşesinde Atatürk ve 10 Kasım’la ilgili şiirler okunacak. İşte bu günde okunacak şiirler ve mesajlardan bazıları…

 

‘GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KİMDİR?’
Mustafa Kemal Atatürk (d. 19 Mayıs 1881, Selânik – ö. 10 Kasım 1938, İstanbul), Türk ordu subayı, mareşal ve Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak itibar görmektedir. 1934’te Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendisine ”Türklerin atası” anlamına gelen Atatürk soyadı verilmiştir.

Atatürk, Birinci Dünya Savaşı sırasında bir ordu subayıydı. Savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisini takiben Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki Türk Ulusal Hareketi’ne önderlik etmiştir. Kurtuluş Savaşı sürecinde Ankara Hükûmeti’ni kurmuş, askeri eylemleriyle İtilaf Devletleri tarafından gönderilen askeri güçleri bozguna uğratmış ve Türkleri zafere götürmüştür.

Atatürk daha sonra eski Osmanlı İmparatorluğu’nu modern ve seküler bir ulus devletine dönüştürmek için politik, ekonomik ve kültürel reformlar başlatmıştır. Liderliği altında binlerce yeni okul inşa edildi. İlköğretim ücretsiz ve zorunlu hale getirildi. Kadınlara sivil eşitlik ve politik haklar verildi. Köylülerin sırtına yüklenen ağır vergiler azaltıldı.

Türk Orduları Başkomutanı olarak Sakarya Meydan Muharebesi’ndeki başarısından dolayı 19 Eylül 1921 tarihinde “Gazi” unvanını almış ve mareşalliğe yükselmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurmuş ve ilk genel başkanı olmuştur. 1938 yılındaki vefatına kadar arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı olmuştur.
ATATÜRK ÖLÜMÜ
Atatürk’ün sağlık durumu 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. Kendisine 1938 yılı başlarında siroz teşhisi konuldu. Avrupa’dan doktorlar getirildi. Türk ve yabancı doktorların tedavileri sonuç vermedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 09.05’te İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayatını kaybetti.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Cenazesi büyük bir törenle Ankara’ya uğurlandı ve Atatürk 21 Kasım 1938 günü Ankara’da yapılan büyük bir törenle Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu. Bundan 15 yıl sonra da 10 Kasım 1953’te kendisi için yaptırılan Anıtkabir’deki ebedi istirahatgâhında toprağa verildi. Vasiyetinde varlığını Cumhuriyet Halk Fırkası’na, Türk Tarih Kurumu’na ve Türk Dil Kurumu’na bıraktı, Makbule Atadan’ın Çankaya’da oturmasını istedi, Sabiha Gökçen için ev ve para verilmesini istedi, ayrıca İsmet İnönü’nün çocuklarına yurt dışı eğitim yardımı verdi.


O büyük insan yalnız Turkiye için degil, bütün doğu milletleri icin de en büyük önderdi.

Emanullah HAN
Afganistan Krali
Benim üzüntüm, bu adamla tanismak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artik imkan kalmamış olmasıdır.
Franklin ROOSEVELT

(A.B.D.Baskani, 10 Kasim 1963)

Insanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O,tetiktir, hazır cevaptıir, dikkati çekecek kadar zekidir.
Gladys Baker(Gazeteci)
Milletine bu kadar az zamanda bu ölçude hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk’tür.
Libre Belgique gazetesi
Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam,bütün rutbeleri, kazanmıştır. Memlekette, bulunabilecek en
şerefli isim O’na verilmistir.
Mercel Sauvage(Gazeteci)
Bu, insanlığa denenmis bir felsefe örnegi olarak sunulabilir.Atatürk yüz yillara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.
Gerrad Tongas(Yazar)
O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O’na çok
uzaklardan bakmak gerekir.
Claude FARRER
Bir ülkenin onur ve haysiyetini koruyarak, çağdaş ve örnek bir cumhuriyet haline getirilebileceğini bütün dünyaya gösteren ve bunu tarihe altın harflerle yazdıran büyük Atatürk! sen milletinin gönlünde ebedi yaşayacaksın.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve yeniliklerin sahibi olan Atatürk, fikirleri ile her zaman yaşayacak ve yaşatılacaktır.
Dünyanın ender yetiştirdiği eşsiz bir komutan ve dahi bir yönetici olan büyük Atatürk’ün dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik düşüncesi, sonsuza değin takdirle tatbik edilecektir.
Türk Milletinin her bir ferdi Atatürk’ün getirdiği ilke ve devrimlerin gönüllü ve azimli birer koruyucusu olmaktan büyük bir onur duymaktadır.
Atatürk’ün büyük eseri, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar bağımsız ve özgür yaşayacaktır.
Ulusumuzun güvenine layık olacak bir şekilde millet adına çalışmalarımıza bütün gücümüzle devam edeceğimize manevi huzurunda söz veriyoruz.
Büyük Atatürk! tarih seni bağımsızlığın baş mimarı olarak yazmakta, bütün uluslar senin manevi şahsiyetin önünde saygıyla eğilmektedir.
Büyük Önder Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı Cumhuriyetimizin yılmaz bekçileri olarak, onun ilkelerine olan bağlılığımızı en derin bir şekilde bugünde tüm dünyaya ilan ediyor, onun hedeflediği modern ve çağdaş bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.
10 Kasım 1938’den bugüne seni her zamankinden daha çok özlüyor ve daha iyi anlıyoruz. Ruhun şad olsun.

Kurmuş olduğun demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni ebediyete kadar yaşatacağımızı, ilke ve devrimlerinin yılmaz koruyucuları olacağımızı bir kez ifade eder, ülkemizi hak ettiği çağdaş seviyeye getireceğimize manevi huzurunda söz veririz.

10 Kasım ile ilgili  şiirler

Mustafa Kemal’i Düşünüyorum

 

Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri…

 

Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.

 

Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyorlar zaferden zafere…

 

Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Ölmemiş bir Kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde.
Yaşıyor dört köşesinde vatanın
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

 

Mustafa Kemal’i düşünüyorum:
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece.
Elllerinden öpüyorum.

 

Ü. Yaşar Oğuzcan

 

Öğretmen Atatürk

 

Yine derse giriyorsun Samsun kapısından
Selâmlıyor, seviyor tek öğretmenini
İl il, köy köy, can can
Tüm Anavatan.

 

Hemen başlıyor mutlu ders
Erzurum’dan
Sonra derinleşiyor volkan-öğütle
Sivas’taki son oturumdan.

 

Bütün memleket tek sınıf
Bir yön bayrak, bir yön tan
Öyle bir ödev veriyorsun ki öğretmenim
Süngü-kalemle başlıyoruz Afyon’dan.

 

Sınıfımız her an kutlu bir savaş
Öğretiyor, eğitiyorsun Ankara’dan
Hep birden söylüyoruz özgürlük türkümüzü
Vatanın uzaklıkları kalkıyor da aradan.

 

Mavi gözlerin hep barış barış
Mavi yüceliğin hep duman duman
Öyle alev alev bir ders ki
Yanıyor, yanması gerektiğinde her düşman.

 

Anlatış tadı, kıvam kıvam öz
Son bölüm: İlk hedef, Dumlupınar’dan
Kocatepe, yalnız coğrafya değil
Dağ dağ ateş yağdırıyorsun her damla kandan

 

Öpüyorsun hepimizi göz göz
Şehitler birinci geldikçe hep destan destan.

 

Yağmurlaşıyoruz er er Akdeniz’e
Ektiklerini biçiyorsun İzmir yollarından
Bir özgür meyva doğuyor Türklüğümüze
Tattırıyorsun utku yemişi utku dallarından.

 

Öğrenmeye son yok
Cumhuriyet, bir ders aynı konudan
Öğrendikçe özleşiyoruz da hep geçiyoruz
Senin yarattığın vatan-kanıdan.

 

Anlatıyorsun açık ve seçik
Yıkılıyor her gölge fikir-kurşundan
Dövüyorsun her yüreği örsünde devrimlerin
Tümleniyor her eksik, yaratan vuruşundan.

 

Yaşatarak öğretmek senin elinde
Sonsuz ders, tek hayat, bize bayraktan
Seni özledikçe bellemek güzel
Fikir-toprak oldu vatan, gerçek topraktan.

 

Sor bize her şeyi, konuşsun her öz
Başlayı versin en zor imtihan
Özgürlük güneşin ilk cevap, inan
Ey vatan-sınıfta ey Ata-vatan!..

 

İ. Zeki Burdurlu

 

Atatürk Yazar

 

Sordum seni;
Dağına, taşına Türkiye’min,
Herkes kendinden emin,
Yükseldi gür sesler;
Umutlar, sevgiler:
O biziz, O bizleriz.
Hepimiz bir parçayız
Atatürk’ten,
Bütün doğa,
Atatürk’ü anar,
Atatürk’ü şaşar.
Herşeydir OTürkiyem’de.
Göller, ırmaklar, ormanlar.
İmza imza Atatürk yazar.

 

M. Vasfi Saral

 

10 Kasım Atatürk Haftası Şiirleri

 

Bir Tutkudur Mustafa Kemal

 

Bir Tutkudur Mustafa Kemal;
Nice sevdalara değişilmeyen.
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur,
Bir baştır, vazgeçilmeyen…

 

Bir Türküdür Mustafa Kemal;
Suskun ağızlarda söyleşir, durur.
Çaltıburnu’nda gözetir denizi.
Köroğlu’nda bağdaş kurup oturur…

 

Bir İnançtır Mustafa Kemal;
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan.
Sarmış kollarıyla, çepçevre ulusu.
Sakarya boylarından Akdeniz’e taşıyan…

 

Bir Anlamdır Mustafa Kemal;
Belkahve’den dürbünüyle seyrediyor İzmir’i.
Özgürlük diyor, al atının üstünde,
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri…

 

Bir Bayraktır Mustafa Kemal;
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan.
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara,
Işık tutan, güç veren, yol bulan…

 

Y. Doğan Ergeneli

 

10 Kasım Türküsü

 

Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler
Bozkır ovalarına, Erciyes’e, Ağrı’ya
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte
Senin sustuğunca!

 

Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız
Dere tepe bucak köy
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, senin gittiğince!

 

Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al al
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.

 

Fazıl Hüsnü Dağlarca

 

Mustafa Kemal’ler Tükenmez

 

Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

 

Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün geçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

 

Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

 

Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona herşeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın Kasım’larda Fatih’ler Kanunî’ler ölmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

 

Halim Yağcıoğlu

 

Ağlayalım Atatürk’e

 

Ağlayalım Atatürk’e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel, can ağladı

 

Doğu batı cenup şimal
Aman tanrı bu nasıl hal
Atatürk’e erdi zeval
Memur mebusan ağladı

 

Atatürk’ün eserleri
Söyleyecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti, vatan ağladı

 

Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türke terketti
Döndü çarh devran ağladı

 

Bu ne kuvvet, bu ne kudret
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnön’İsmet
Gözlerimiz kan ağladı

 

Tren hattı tayyareler
Tükler giydi hep kareler
Semerkantla Buharalar
İşitti her yan ağladı

 

Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşalin askerleri
Ordular tümen ağladı

 

Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalnız gidenler gelmez
Her gelen insan ağladı

 

Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil, düşman ağladı

 

Aşık Veysel

 

Mustafa Kemal’e Giden Yol

 

Karşıda bir ışık, bir ümit yolu
Kollarımı yarına güvenle açacağım,
Karşıda bir ışık, bir ümit yolu
Bırakın, Mustafa Kemal’e varacağım.

 

Ellerimi uzatıyorum, daha ötede
Son duraktan biraz daha ötede
Gücümün kuvvetimin kesildiği yerde
Karşıda Mustafa Kemal’i görüyorum;

 

Gün geçer devir değişir
En olmaz istekler biter,
Bir ses bırakmaz kişiyi yerinde
Mustafa Kemal’in sesi, “İleri” der.

 

Boyuna yeniliğe, ileriye
Boyuna en yüce gerçeklere doğru!
Apaydınlık bir yoldasınız, bakın
Karşıda Mustafa Kemal, Mustafa Kemal yolu

 

Attığım her adımı biliyorum
Yarın daha güzel, daha aydınlık!
Nasıl durabilirim, Mustafa Kemal sesleniyor
Uzattım ellerimi varıyorum.

 

Yürüyorum, yılmadan yürüyorum
-Karşıda bir ışık, bir ümit yolu-
İşte, ışıklar içinde büyüyen
Mustafa Kemal’i görüyorum

 

Mustafa Canpolat

 

Atatürk Yaşıyor Baba

 

On kasımda üzgündü
bulut buluttu gözleri
“100’den çok fazla olacaktı
yaşı “dedi canım babam
“eğer yaşasaydı o büyük adam! ”

 

“Üzülme,” dedim ona
“Ben üzülüyor muyum bak! ”
Nedenini açıkladım sonra:

 

Diyor ki öğretmenimiz:
“Yaşayıp göçmüş insanların
İsimlerinin sonunda
İki sayı görürsünüz…
İlki doğduğu yılı gösterir
Öldüğü yılı gösterir sonraki.

 

İngilterenin Ana Kraliçesi
Elizabeth (1558-1603)
Gibi örneğin
eğer ölmemiş olsaydı, adının
sonuna yıl yazılmazdı kadının.

 

Atatürk’ünküne bakalım bir de
Baştaki yıl var sondaki yok
(1881 – ……..)
demek ki o ölmedi
hâlâ Kocatepe’de
dağları aşıyor baba
denizlere ulaşıyor
Atatürk yaşıyor baba!

 

Fevzi Günenç

 

10 Kasım Şiir

 

Atatürk’ü Yitirmedik

 

Yıllar
Üst üste katlandıkça
Acımasız uzadıkça
Çelik mavisi gözlerinde
Her geçen gün
Işığını çoğalttıkça
Güzel vatanımızı
Kurtardığın anıldıkça
Seni yitirmedik ki
Dün olduğu gibi
Bugün de aramızdasın her an
Buna inan Ata’m
Yüzyıllar da geçse aradan
Sen her zaman anılan
Kutsal bir kahramansın.

 

Süleyman APAYDIN

 

10 Kasım İle İlgili Şiirler

 

Gidiyor

 

Gidiyor, rastgelemez bir daha tarih eşine
Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine

 

Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla
Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla

 

Gidiyor, izleri üstün birikmiş yaşlar
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar

 

Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi
Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meş’alesi

 

Yine bir devr açacakmış gibi en başta O var
Hıçkıran seste O var, sessiz akan yaşta O var

 

Siliyor ruhunun ulviliği fani etini
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini

 

Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça

 

Orhan Seyfi Orhon

 

On Kasım’larda Yürümek

 

Atatürk’üm işte 10 Kasım yine
Dalgalanır ağaçlarla oğullar
Dalgalanır oğullarla nineler
Dalgalanır ninelerle genç kızlar
Özlemin ta yüreğime işlemiş
Seni bulmak, seni görmek için ben
Bütün toprakaltıyla barışacağım

 

Ereceğim sana usta, barışta, başarıda
Öyle
Güçlüsün ki
Güçleneceğim
Öyle yücesin ki, yüceleceğim
Düşüne düşüne seni kocaman kocaman
Dağlara, dağlara karışacağım

 

Ozan mıyım, ordu muyum, su muyum anlaşılmaz
Çağlar upuzun allığı yüreğimde ülkünün
Sanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir kağıt
Sanki ellerim gece
Sanki ellerim gündüz
Yazacağım seni daha, bir daha
Ben senin ölümünle yarışacağım

 

Fazıl Hüsnü Dağlarca

 

Atatürk’ü Duymak

 

Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.

 

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

 

Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık-kaynak gibi.

 

En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.

 

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk’ü duymak gibi.

 

Behçet Necatigil

 

 
Sen Varsın Atatürk’üm Her Şeyimizde

 

Bu gün yatağımdan hür kalkıyorsam
Ekmeğim ak suyum berraksa,
Ağaçlar çiçek açıyor
Topraklar ısınabiliyorsa,
Sesim gür çıkıyor
Özgür özgür bakabiliyorsam,
Sen varsın gözbebeklerimde
Sen varsın Atatürk’üm sen varsın.

 

Yazabiliyorsam gönlümce
Okuyabiliyorsam…
Kazabiliyorsam toprağımı
Gün ışığında çapa kürek elde,
Çalışabiliyorsam gece gündüz
Ekip biçebiliyorsam dileğimce,
Sen varsın yüreğimde
Sen varsın Atatürk’üm sen varsın.

 

M. Esat TOZKOPARAN

 

On Kasım Şiirleri

 

Olmayan Saygı Verince Kaygı

 

Her On Kasım
Bayram sabahının heyecanı
Erken kaldırır,
Geçmek bilmez zaman
Dokuzu doğurtur kalbim,
Taa ki…
Beşi geçtiği an.

 

Dur biraz,
Yılda bir, bir dakika, bir an
Ne olur dur!

 

Düşmanın olsa
Göstermen gereken saygıdır
Beyninin körlüğü yarınlara kaygıdır.

 

Dur, dur biraz ve dinle!
Ne derin bir sessizlik var
Sirenlerin içinde.

 

Saygının verdiği huzur
Hisset, güzel bir duygudur.

 

O anda duranların değil
Yürüyenlerinki uykudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir