Demokles’in Kılıcı

Her işte tehlike ve riskin var olduğunu belirtmek, sorumluluğun ehemmiyetini vurgulamak üzere kullanılagelen tabirin hikâyesi M .O. 4. yılda Syracuse kralı olan 1. Dionysiusa dayanır Cesareti ve kıvrak zekâsıyla tahta oturmuş olan Kral Dionysius hiddetli bir hükümdar olmakla birlikte, adaleti de elden bırakmamıştır.

Adı kılıçla anılan Demokles ise, 1. Dionysiusun nedimi, musahibidir.

Sadakatle efendisinin hizmetinde bulunan Demokles, fırsat buldukça ona krallığın nimetlerinden ve ne kadar rahat bir iş olduğundan bahsedermiş. Bir gün kral, kendisini bu konuda bıktırıp usandıran Demokles e “Senin de bu mutluluğu tatmanı istiyorum٠” der ve tahtı bir an için ona bırakacağını söyler. Demokles hayalinde bile erişemediği bu iltifata çok sevinir. Temsilî bir merasimle kendisi için hazırlanan tahta oturmasıyla bir anda neşesi kaçar. Zira krallık tahtında, başının üstünde, at kılına asılmış, her an düşmek üzere sallanan bir kılıç görür.

⁽Demoklesin kılıcı diye bellediğimiz meşhur kılıç, aslında Demokles in değil Demokles in tepesinde asılı Dionysiusun kılıcıdır: Daha doğrusu, saltanatın verdiği tatlı rehavet içinde tedbiri unutan, adaletten ayrılan liderlerin her an tepelerine inmesi mukadder olan Hz Allahın manevî kılıcının, cezasının bir timsalidir

Zamanımıza kadar taptaze bir sembol olarak gelen “Demokles in Kılıcı” tabiri, büyük görev ve mesuliyetlerin aynı zamanda büyük tehlike ve sıkıntıları da beraberinde getireceğini vurgulamak amacıyla kullanılmaktadır.