İslam

2. Devir:

Fakih Ebû-leys es-Semerkandi’nin (v. H. 373) en-Nevâzil isimli kitâbma atfen şöyle bir fetvâ nakledilmiştir: Ölü ıskat için gereken malı bırakmamışsa bir miktar mal (meselâ para) ödünç alınır, bir fakire «filâna vekâleten bu meblağı onun şu kadar namazımn fidyesi olarak sana veriyorum» denir ve verilir o da «bunu ona vekaleten sana bağışlıyorum» der, bu alıp verme işi ıskat bitinceye kadar devam eder. (79) İşte bilâhare adına «devir» denen bu ameliyenin fıkıh kitaplarındaki yeri budur. Iskat-ı salât için fidye vermek bile şüpheli iken bunun neye istinâd ettirildiği, delilinin ne olduğu zikredilmemiş, sadece «böyle yapılır, inşâallâh olur, bulur» denmiştir. (80) Zamanımızda bu devir âdet halini aldığı, İslâmm kaynaklarına müstenid bir iş sanıldığı ve insanların ibâdette tembelliğe sapmalarının sebeplerinden birini teşkil ettiği için «bid’at» mahiyetini iktisâb etmiştir. Bunun terkedilmesi ve ölü namına doğrudan doğruya sadaka verilmesi, hayırlar yapılması, taksiratının affı için de Mevlây-ı Müteâl’e yalvarılması gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir