EHL-İ KİTABA YAKINLIK

EHL-İ KİTABA YAKINLIK © gün Mekke Müşriklerinde derin bir sevinç vardı. Gülüyor, oynuyor, rastgeldikleri Müslümaniara da şımarık lâflar atıyorlardı. Halbuki, Mekke’de Müşrikleri sevindirecek Her hangi bir vak’a da mevcut değildi. Kısa bir müddet sonra putperestleri sevindiren hâdisenin mahiyyeti anlaşıldı: V , Hiç bir kitaba inanmayıp, daima ateşe tapan Ateş­ perest Fars’lılarla, fyir semavi kitaba* inanan Rum Hıristiyanları arasında Dicle üzerinde yukubulan harbde, ki-, tap sız Farslılar galip gefcıiş, ehl-i kitap Hıristiyanlar da mağHıp olmuşlar. Ateşperestlere, sadece kitapsız olduk: ları için yakınlık ‘hisseden Müşriklerin sevinçlerinin sebebi bu imiş. Kitapsızların kitaplılara karşı, bu zaferi üzerine iyice şımaran müşrikler, Müslümanlara şöyle ihtarda çulundular- — FarsMar bizim gibi kitapsızdırlar. Rumlar da si’ ¿n gibi bir İlâh î’ kitaba inaiMiaktalar. Kitapsız olan Farslılar, kitaplı Rumlara nasıi galebe çaldılar ise, biz.de size öyle galebe edecşk, Kişr^lm (HıraMı) -ateşe secde etmeye; davet ettiği gibi, bîzr-de-şızi putlarımıza • secde etmeye dâvet edeceğiz! • • … , , ‘ Bugünkü Rusya ^ibi -hiç Mp kitaba inanmayan Farslılann bu • galebesi, Müşrikleri; böyle .sevindiiirken-, Ashab-ı Kiramı, da. üzdü.^HâJbaki, lı^y iki, taraf da Müslü­ man’ değildi’. İslâmiyet©- h er’ ikisi, def- düşmandılar, ama, bir taraf yine bir’ İlâHî kjtâijâ. iri’ainyor, diğer taraf ise ne Allah, ne de bir semâvi .kitap kabul etmiyordu. İşte bu yünden Müslüman’lar; ; Aİlab^ ‘kitab tanıyanların mağlubiyetinden üzülürlerken, Müşrikler de ‘kitapsızların Zaferi igih Aghab-ı Kirama şımarıklık edip, lâf ati: yorlardı. Dicle kenarında cereyan etmiş olaîı bu kitablı. kitapsız muharebesinin tesiri Mekke’de derinden derine hissedilip, taraflarda tesirini icra ettiği sırada (Rujpa) suresinin ilk Âyetleri nazil olmaya başladı- . Bu Âyet-i Kerinıe’de, Ehl-i kitab olan Rumların kı sa- zamanda galipgelecekleri bildiriliyor, Müminlerin üzüntülerinin neş’eye döneceği işare£ buyuruluyordu. Hazret-i ResulüHah ve Ashab-ı Kiram, Müslünian olmadık lan halde bir İlâhî kitaba inandıklarından dolayı taraflarını tuttukları Rumların galip geleceği haberini sevinç le karşılarlarken, bu Âyet-i Kerimeyi (Übey bin Halef)’e okuyan Hazret-i Ebu Bekir bahse girişti. Dokuz sent içinde Rumlar galip gelecek olurlarsa, Müşrik Übey bin Halef yüz deve verecekti. Şayet kitapsız Farslılar zaferi ellerinde tutacak olurlarsa bu defa da Ebu Bekir yüz deve verecekti. Mekke-i Mükerreme’de cereyan eden bu bahsin üzerinden yedi sene gibi bir zaman geçti- Resulüllah ve Ashab’ı Medine’ye Hicret buyurdular. Bedir harbinde de bahis sahibi Müşrik Übey bin Halef öldü- Daha sonra (Huneyn) gazasında yani yedi sene sonra Âyet-i Kerimenin verdiği haberin tahakkuk ettiği duyuldu, İslâmın düşmanı olmasına rağmen hiç olmazsa bir İlâhî kitab olan İncile inanan Rumların, Farslılara galip geldikleri, mütecavizleri sürüp, vatanlarından çıkarttıkları haberi duyuldu. Bu defa Müşrikler kederlenmeye, Müslümanlar sevinmeye başladılar. Böylece Âyetin verdiği haber zuhur ettiği için bahsi kazanmış olan Hazret-i Ebu Bekir, gidip Uhud’da maktul olan Übey bin Halefin mirasçısından yüz deveyi istedi ve aldı. Henüz kumarı haram kılan Âyet-i Kerime nazil olmadığı için bu develer sadaka olatakmacağı tavra da işaret etmektedir. Böylece günümüzdeki kitaplı kitapsız mücadelesine ışık tutan bir hâdiseyi nakletmiş olduk- Bu hâdise bir bakıma «Amerika-Rus» mücadelesinde Müslümanların takınacağı tavıra da işaret etmektedir

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*