NURULLAH YAKUB BEY Slpahizade

NURULLAH YAKUB BEY Slpahizade

NURULLAH YAKUB BEY Slpahizade,
Barbaros Hayreddin Paşanın babası (XV. yy.)* Tımarlı sipahiydi. Anadolu’dan Rumeli’ye geçti; önce Eceabat’a, sonra da Vardar Yenİcesi’ne yerleşti. Midilli’nin fethinden sonra (1462) bu adada Bonava köyü kendisine tımar olarak verildi. Yakub Ağa burada yerli rumlardan bir kızla evlendi, bu evliliğinden Barbaros ve kardeşleri dünyaya geldi. (M)
Nuruosmaniye camii, İstanbul’da Nuru-osmaniye semtinde cami. Mahmud I zamanında yapımına başlandı (1748) ve Osman III zamanında bitirildi (1755). Mimarı Mustafa Ağa ve yardımcısı Simon
Kalfadır. Cami, iki kapılı geniş bir dış avlu ile çevrili, medrese, kütüphane, imaret, sebil, türbe ve çeşme ile civarındaki dükkân ve handan ibaret bir külliyedir. Barok üslûpta yapılan caminin iç avlusu klasik plan esasından tamamen aynlır. Yapıldığı alanda bir su kaynağı olduğu için caminin tabanı kemerlerle desteklenen bir bodrum üzerine oturtulmuştur. Caminin bir dış avlusu, bu avludan on bir basamakla çıkılan bir de iç avlusu vardır. Bir kenarı cami binasına bitişik olan bu iç avlu, yarım daire biçimindedir. İç avlunun, ikisi yanlarda, biri ortada üç kapısı vardır. Caminin bu avlusu, set üstünde olduğu için, bu kapılara mermer basamaklarla çıkılır. İç avlu biri ortada, dördü yanlarda olmak üzere dokuz kubbeyle örtülüdür. Cami binasına bitişik, revak biçiminde beş kemerli ve beş kubbeli son cemaat yeri vardır. Bu son cemaat yerine, caminin duvanndan Üçer pencere açılır ve üst tarafta da Sultanlar köşkü bulunur. Bu köşkün sağ ve solunda ikişer şe-refeli birer minare yer alır. Minarelerin alt gövdeleri çubukludur. Şerefelerin altı, yatay şeritler biçimindedir ve mukarnas kullanılmamıştır. Minare külâhları taştandır. Caminin şahın kısmı kare planlıdır. Dört be’ den duvarı üzerine birer büyük kemer ve köşelere konulan bingilerle kemerlerin meydana getirdiği kaide üzerinde bir tek kubbe vardır. Kemerlerin itme kuvveti, iki yanma yapılan kalın duvarla dışa taşkın kısımlar ve köşelere konulan ağırlık kuleleriyle karşılanmıştır. İç avlu tarafındaki bina cephesinin köşelerine yapılan iki minarenin ağırlığı, yan kemerlerin bu kısmında birer ağırlık yaparak açılmasını önler. Sahnın kıble tarafındaki mihrap kısmı bîr kilise apsisi gibi binadan dışanya taşan yuvarlak ve büyük bir hücre şeklindedir; bu kısmın üzeri yarım kubbeyle örtülüdür. Sahnın birbirine yakın ve üst üste beş sıraya dizilmiş 174 penceresi vardır, Bu pencerelerin kemerleri daire kavisli ve dilimlidir. Kubbede, dördü sağır olmak üzere 32 pencere yer alır. Mihrabın sağında ve solunda birer mahfil ve solunda mermerden bir mimber vardır. Sahnın iç duvarlan iki sıra kalın ve çıkıntılı kornişlerle üçe aynlır. Üstteki korniş, büyük kemerlerin üzengi katından geçirilmiştir. Mermere oyulmuş olan Fatiha suresi, mihrabın sağından başlayarak bir friz halinde bütün sahnı dolaşır. Pencerelerin alçı çerçeveleri de barok üslûbundadır. (M)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*