HERAKIEÎTOS

HERAKIEÎTOS
Latmos HERAKLEI A’sından Helenistik devre ait surlar
(Anatolien II adlı eserden)
HEPTEN i. (fr. hep te ne’den). Birbirinin izomeri olan, yedi karbon atomlu ve açık zincirli dört etilenik hidrokarbondan biri, (l) HEPTİL i. (fr. hepiyle’ den). Formülü: C7 His olan tek değerli kök. (Heptilik alkolden hidroksil kökünün çıkarılmasıyle türer.) [L] HEPTİLİK sıf. (fr. heptylique’ten). Yedi karbon atomıı taşıyan alkol, aldehit, eter ve asitler için kullanılır, (l)
HEPTİN i. (fr. heptyne’den). Genel formülü C7H12 olan asetilenik hidrokarbonların genel adı. (Bazı izamerleri, parfümeri maddelerinin sentezinde kullanılır.) || Etil heptinkar-boksilat’m ticarî adı. (l) HEPTİNKARBOKSİLİK sıf. (fr. heptyne-carboxylique’ten). Formülü
CH:: — (CHî)ı — C=C — CO2H olan bir asetilenik asit için kullanılır; bu asidin etilik esteri heptin – l’in sodyumlu türevi üzerine etil kloroformiyatın etkimesiyle meydana gelir. (Kokusu menekşeyi andırdığı için, bu ester parfümeride «heptin» adiyle kullanılır.) [l] HEPTİT veya HEPTİTOL i. (fr. heptite veya he ptitol’den). Bileşiminde yedi alkol grubu bulunan ve heptandan türeyen,
CKjOH—(CHOH)o—CH2OH formülündeki bileşiklerin genel adı. (l) HEPTODON i. Tapire yakın, toynaklı memeli hayvan. (Kemiklerine Kuzey Amerika’da eyosen tabakalarında rastlanır.) [l] HEPTOT i. (fr. he pt o de’ dan). Elektron. Bir katot, bir anot, bir kumanda ızgarası ve genellikle ızgaralardan meydana gelen dört ek elektrodu bulunan yedi elektrotlu lamba. (Frekans değiştirici olarak kullanılan hep-tot’larda, sırasıyle katot, birinci kumanda ızgarası, bir ekran ızgara, ikinci kumanda ızgarası, ikinci bir ekran ızgara, giderici ızgara ve anot bulunur.) [l] HEPTOZ i. (fr. heptose’dan). Aldehit ve keton grubu taşıyan yedi karbonlu monosaka-ritlerin genel adı. (l)
HEPTÜLOZ i. (fr. heptulose’dan). Keton grubu taşıyan yedi karbonlu monosakaritle-rin (şekerlerin) genel adı. (Eşanl. ketohep-toz.) [l] HEPWORTH .(Barbara), İngiliz kadın heykelcisi ^ iWakefield 1903-Stıves 1975). Leeds’-te, Royal College of Art’da (Londra), Floransa ve Roma’da sanat öğrenimi gördü. İlk eserlerini natüralist bir anlayışla yaptı. 1930 Sıralarında Paris ve Londra’da soyut sanatın temsilcileriyle tanışınca, soyutlamalara yöneldi. Heykeltıraş Henri Moore’un ve evlenip ayrıldığı ressam Ben Nicholson’-un etkisinde kaldı. 1939’da Cornwall’da St. ives’e yerleşti. Bu bölge, özellikle çevredeki köy ve kırlar sanatına bir canlılık kattı. 1959’da Beşinci Sao Paulo bienal’inde
Büyük ödülü (Grand Prix) kazandı. 1965’te tngltere’de kendisine «Dame» unvanı verildi. (L)
HEPYEK blş. i. (hep ve fars. yek, bir’den hep-yek). Oyun. Tavlada iki zarın da birli gelmesi, (m)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*