OZON

OZON i. (yun. ozein, kokma’dan fr. ozone). Kim. Molekülü üç oksijen atomundan meydana gelen (Oa) gaz halindeki basit cisim.
— Ted. Ozon tedavisi, hastaya lokal veya genel banyo, pansuman veya şırınga halin* de ozon ev oksijen vererek yapılan tedavi.
— ansikl. Kim. 1781*de, içinden elektrik kıvılcımları geçirilen havada kokusuyle Van Marum’un dikkatini çeken, 1840’ta Schönbein tarafından yeniden bulunarak ozon adı verilen bu gaz, Marignac, Becquerel ve Fremy tarafından incelendi, yapısı açıklandı; Soret’nin araştırmalanyle formülü bulundu. Keskin ve kalıcı kokulu, mukozaları etkilediği için solunumu tehlikeli, mavi renkli bir gazdır. Yoğunluğu 1,66’dır; —112°C’ta sıvılaşarak, çivit renginde çok kararsız bir sıvı verir. Suda oksijenden daha çok çözünür; terebentin esansı ve öbür organik esanslar tarafından soğurulur. Ozon yüksek sıcaklıklarda kararlıdır; 1 500° C’a doğru, tersinir bir tepkimeyle oksijenden elde edilebilir. Buna karşılık soğukta dengesi bozulur ve oksijen vererek ayrışır. Ozon ne kadar derişikse o kadar kolay gerçekleşen bu ayrışma 100° C’ta ısıtma ile meydana gelir; ayrıca, toz halindeki birçok madde de (kömür, manganez dioksit) bu ayrışmaya yol açar. Bu kararsızlık, ozonun oksitleyici özelliklerini açıklar. Soğukta iyodu, bütün madenleri, özellikle civa ve gümüşü oksitler; klor, brom ve iyodu hidrojen veya madenlerle yaptığı bileşiklerden açığa çücanr, Kükürt, fosfor ve arsenik asitleri en yüksek basamakta oksitler; soğukta amonyağı amonyum nitrit ve amonyum nitrat haline dönüştürür. Organik maddeleri (mantar, kauçuk) oksitleyerek aynştırır. Tepkimelerinde üç oksijen atomundan yalnız biri tepkime* ye girer, diğer ikisi normal oksijen molekülü halinde açığa çıkar.
Buna karşılık ozon, terebentin esansı ve çeşitli doymamış organik bileşiklerle, daha az kararlı katılma bileşikleri olan ozonitleri vererek tamamen soğurulur. Eser halindeki ozonun varlığını anlamak için o-zonoskop kâğıdı kullanılabilir: bu kâğıdın yarısı kırmızı tumusola, öbür yansı da nişastaya batınlmış ve potasyum iyodür em-dirilmiştir; ozon, iyodürle serbest iyot ve potasyum hidroksit vererek kâğıdın iki yansını da maviye boyar; klor veya azot di-oksit ancak birinci yansını, amonyak gazı ise ikinci yansını maviye boyar. Ozonun dozunu tayin etmek için, potasyum iyodür üzerine ozon etki ettirilir ve tiyo&ülfat yar-dimiyle serbest iyodun dozu tayin edilir; ayrıca, bu amaçla arsenik trioksidin yük-seltgenmesi de kullanılabilir. Ozon havada özellikle kırlarda az miktarda bulunur; çünkü ışık etkisiyle klorofil veren yeşil bitkiler tarafından üretilir. Atmosferin üst tabakalarında da ozona rastlanır (bk. Me-teorol. bölümü). Ayrıca, soğukta oksijen açığa çıkaran kimyasal tepkimeler ve elektrik kıvılcımlarından yararlanarak da elde edilebilir. Laboratuvarlarda genellikle saf ozon değil, bileşiminde en çok yüzde
10 ozon bulunan ozonlu oksijen hazırlanır. Bunun için, oksijen içinden soğukta elektrik eflüvü geçirilir; bu elektrik kıvılcımları gazı iyonlaştırarak yayınır; bu amaçla kullanılan âlete «ozonlama cihazı» denir. Ozonun kullanımı, oksitleyici ve bakteri öldürücü niteliklerine dayanır, özellikle havanın temizlenmesinde, sudaki mikropların öldürülmesinde, deri hastalıklarının, bazı kronik romatizmalann ve cerahatlann tedavisinde kullanılır. Aym zamanda, kumaşlarını, mumun, nişastanın, fildişinin ağartılın asında, şarabın, odunun eskitilmesinde ozondan yararlanılır. Kurutucu yağların hazırlanmasında ve bazı bitkisel esansların yapımında da (vanilin, helyotropin üretimi) kullanılır.
— Meteorol. Atmosfer ozonu. Atmosferde bulunan ozon miktan «indirgenmiş kalınlığa» göre, yani normal basınç ve sıcaklıkta bütün gazın toplanacağı düşey bir sütunun kalınlığına göre belirtilir. Ortalama olarak bu kalınlık 2,5 mm’dir. Ozon
15 ile 40 km arasında yoğun bir şekilde bulunur; 25 km civannda en yüksek yoğunluğa ulaşır. Atmosferdeki bütün ozon bu bölgede toplanmıştır (ozonosfer). Ozon, şüphesiz daha alt tabakalarda da (fırtınalar sırasında meydana gelen boşalım, radyoaktif yayınma etkisiyle) oluşur; fakat çok az miktarda olduğu için dağılıma etki etmez. Bugün alt tabakalardaki ozonun, stratosferdeki oksijen moleküllerinin, dalga boyu çok kısa morötesi ışınlar, serbest elektronlar ve kozmik ışınımlar etkisiyle ayrışmasından meydana geldiği sanılmaktadır. En önemli rolü morötesi ışınlar (dalga bo-
yu 0,12 ile 0,20 jı arasında) oynar. Ters bir tepkime ozon miktarının sınırsız olarak artmasını önler: 0,20 ile 0,20 \ı arasındaki morötesi ışınlar ozon tarafından soğutularak ozonu molekül halinde oksijene dönüştürür. Böylece 15 ile 40 km arasında toplanan ozon düşey hareketlerle toprağa kadar iner. Kararsız kutupsal havada, kararlı dönencel havadan daha çok ozon vardır. Yükseklerde, ozon üretici ve ayrıştırın mekanizmaların mevsimlere göre dengesi (morötesi ışınların şiddeti), mevsimlik dağılımları da açıklar. Nihayet yeryUzUndeki yerel farklar alt tabakalardaki aynştıncı mekanizmaların etkisinden doğar. Gerçekte, âdi sıcaklıkta ozon yavaş yavaş aynşır ve indirgen maddeler fazla miktarda oksijen atomunu soğurur. Böylece, ozon oranı, temiz havada ve kırlarda, 100 m3’te 200 ile 400 mgr’a yükselir. Aksine, içinde indirgen tozlar bulunan şehir havasında, 100 ms’te ancak 2 mgr ozon vardır. Bu soğurucu özellikleri sebebiyle, stratosferdeki ozon, dalga boyu kısa olan morötesi ışınların toprağa kadar ulaşmasını önler: güneş tayfı 0,29 n*-da durur. Durum böyle olmasaydı dalga boyu 0,29 (Tden küçük ve termik gücü büyük olan dalgaların etkisiyle Yer’de hayat ol^ mayacaktı. Ozon, havanın sağlığa elverişli olmasını sağlayan kuvvetli bir bakteri öldürücüdür. Alman biyoloğu M. Curry, havadaki ozon oranının, iklimin temel biyolojik etkeni olduğunu öne sürer; insan, metre küp başına 5 ile 10×110-° gr’hk defci-şimlere karşı duyarlık gösterir. (Bk. EK CİLT OZONİUM i. Bazı mantarların, özellikle gübre mantarlarının keçeyi andıran misel-yumları. (L)
OZONLAMA i. (ozonlamak’tan ozonlama). Kim. Ozonlamak eylemi. || Ozonlama cihazı, ozonlanmış oksijen veya hava elde etmeğe yarayan âlet. Eşanl. 0-ZONİZÖR. OZONLAYICL
— ansikl. Ozon, gaz içinde eflüv şeklinde boşalan iki elektrik iletkeni arasından oksijen geçirilerek elde edilir. Bu usul Berthelot tarafından bulunmuştur ve bugün bile laboratuvarlarda Berthelot’nun kullandığı cihazdan yararlanılır. Oksijen, A boru-suyle, içinde seyrettik sülfürik asit bulunan D kabındaki iç içe geçmiş iki tüpün (biri C) meydana getirdiği halka biçiminde boşluğa gelir. Böylece, armatürleri arasında ozonlaştırılacak gaz bulunan bir kondansatör hazırlanır. Bir indükleme bobininin kutuplarına bağlanarak bu armatörler arasında çok yüksek bir potansiyel farkı meydana getirilir. Ozanlanmış oksijen B’den çıkar. Böylece, 20° C*ta, yüzde 10 oranında ozon elde edilebiliı.
Sanayide çeşitli ozonlama cihazları, özellikle Van der Stade ozonlama cihazı (boru elektrodu) ve Otto ozonlama cihazı (düşey elektrotlu) kullanılır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*