Amerikada Futbol
Oyun bir başlangıç vuruşuyla başlar; takımlardan bi- rı” döneminde topu 10 yarda ilerletmeyi başaramazsa,
rinin bir üyesi, yerdeki topa ayakla vurur. Başlangıç vu- top karşı takıma geçer. Çoğunlukla kendi bölgesinde sı-
ruşunu hangi takımın yapacağı, oyunun başında yapı- kışıp kalan ve 10 yarda aşmak için çok az şansı olan ta
lan yazı-tura atışıyla saptanır. Daha sonraki oyunlaray- kim, rakibi kendi bölgesinde daha da geriletmek için to
sa, bir merkez (center) oyuncusunun, takımının topu pu degajla ya da ayak vuruşuyla rakibin alanının derin-
ilerlettiği ve dizilme çizgisi denen noktada, topu bacak- liklerine gönderir. Ancak savunma, oyunun herhangi
larının arasından geriye geçirerek beklerden birine ver- bir noktasında bir pası keserek ya da topla koşan oyun-
mesiyle başlanır. Topla koşan oyuncuyu tutmak, savur- cunun elinden düşürdüğü topu kaparak, topa sahip
mak,gövdeyle engeİIeyipyere düşürmek,oyun alanının olabilir. Genelde, Amerikan futbolu takımlarının hem
romanlarının yanı sıra oyunları ve denemeleri de, bü
yük etki uyandırmıştır. Ayrıca, ABD siyahlarının konu
muyla ilgili araştırması
The Fire Next Time
(Gelecek
Kez Ateş, 1963), Beyaz Amerika’yı elektrik çarpmış gibi
sarsmıştır.
Baldwin’in yapıtları, devrimci 60’Iı yıllarda Malcolm
X ve Martin Luther Kingjr/ın öldürülmelerinden önce,
söylev sanatına ve siyasal edebiyata güç, sıcaklık ve sa
natsal zenginliğin çarpıcı bileşimini getirmiştir. Korku
oyunları ve makalelerinde siyah yazarların öğretici gö
revinin altını çizen LeRoi Jones’sa(daha sonra İmamu
Amiri Baraka adını aldı),yeni siyah ulus bilincini yansıt
mıştır. Çok yetenekli bir yazar olan Jones, Howard Üni
versitesindeki öğrenimi yarıda bırakarak, orta sınıf ay
dını konumundan siyasal eylemciliğe geçmiştir. Edebi
yat yapıtları, çağdaşı, Siyah Panterler yöneticilerinden
Eldrige Cleaver’ın özyaşamöyküsünden yararlanan
Soul on
/ce’ta (Buzdaki Ruh, 1968) ve siyahların cezaevi
deneyimlerini anlattığı sonraki şiirlerindeki ruhla örtü-
şür.
Siyahların tarihsel deneyimlerine karşı, hem siyah,
hem de beyaz kitlelerde büyüyen ilgi, televizyon dizi
leri için ( 1977-1979) büyük bir izleyici potansiyeli oluş
turmuştur. Alex Haley, Afrikalı bir köle ailenin öyküsü
nü Afrika’daki köklerine kadar işlediği
Kökleri
Roots) di
zisiyle büyük ün kazanmıştır. Siyah yazarların kaleme
aldığı oyunların artması (bunlar arasında en önde gelen,
August Wilson’un oyunlarıdır) siyah Amerikalıların ya
şamını izleyicilerin gözleri önüne sermiştir. Toni Morri
son, Maya Angelou ve Alice Walker ile popüler şair
Nikki Giovanni’nın yapıtlarında, özyaşamöyküsel ge
reçlerin simgesel biçimde kullanılması ağır basar.Öteki
önemli romancılar arasında Ernest J. Gaines, İshmael
Reed ve Gloria Naylor (The Women of Brewster Pla
ce [Brewsterli Kadın], 1982) sayılabilir. Amerika kıtası
dışındaysa Jamaica Kincaid, doğum yeri olan Antif ada
larında geçen hoş çocukluğunu işlerken
(Lucky,
1990),
John Edgar Wideman, siyahların kent gettolarındaki ya
şamının acı öğelerini, yürek paralayıcı bir romana dö
nüştürmüştür:
Philadelphia Fire
(Philadelphia Ateşi,
1990).
‘