wiki

AVUSTRALYA

AVUSTRALYA

1
GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü: 7 682 300 km2.

Başkenti: Canberra 310 000 (1990 tah.). En büyük kenti: Sydney 3 656 900 (1990 tah.).

TOPLUM YAPISI. Nüfusu (1992 tah.): 17 800 000; (nüfus yoğunluğu: km2’ye 2,3 kişi. Nüfus dağılımı (1992): Kentlerde %85, kırsal kesimde %15. Yıllık nüfus artış hızı (1992): % 0,8.

Resmî dil: İngilizce. Başlıca dinler: Protestan, katolik.

EĞİTİM VE SAĞLIK. Okuma yazma oranı (1992): Görünüşte erişkin nüfusun %100’ü. Üniversiteler (1989): 20. Hastane yatak sayısı (1990): 8 6 036. Hekim sayısı (1986): 36 610. Ortalama ömür (1992): Kadınlarda/—80;erkeklerde—73. Bebek ölüm oranı (1992): Bin canlı doğumda 8,0.

EKONOMİ. GSMH (1990): 254,4 milyar dolar;ki- şi başına ulusal gelir: 14)900 dolar.

Etkin nüfus dağılımı (1990): Tarım—%5;sanayi—~%15;inşaat— %7;ticaret ve finans—-%30;kamu yönetimi ve savunma—%4;hizmetler—%23;kamu hizmetleri, taşımacılık ve ulaşım—% 8 .

Ticaret (1990):Dışalım—39,86 milyar dolar;dışsatım—37,3 milyar dolar; ticaret yaptığı başlıca ülkeler —Japonya, ABD, Birleşik Krallık, Yeni Zelanda.

Para değeri: 1 Avustralya doları** 100 sent.

YÖNETİM.

Türü: Federal parlamenter devlet.

Yasama gücü: Parlamento. Siyasal bölümlenmesi: 6 eyalet, 2 toprak.

ULAŞIM. Demiryolları (1989): Toplam 35 763 km. Karayolları (1989): 810 264 km.

Başlıca limanları: 12.

Başlıca havaalanları:9.

Avustralya, dünyanın en küçük kıtası ve 6 . en büyük ülkesidir. Oransal olarak diğer kıtalardan daha fazla çöl alanı kapsayan Avustralya’nın nüfus yoğunluğu düşüktür. Tamamı güney yarıkürede olan Avustralya, batıdan ve güneyden Hint okyanusu,doğudan BüyükiOkyanus1 la çevrilidir. Bu iki okyanus, Avustralya, Endonezya ve Yeni Gine’nin arasında kalan Arafura deniziyle birleşir. 19 2 0 0 km olarak tahmin edilen kıyı şeridi uzunluğu, böylesine büyük yüzölçümlü bir alan için kısa sayılır; kıyı şeridinin kısa olmasının nedeni, az sayıda körfez ve koyun bulunmasıdır: Carpentaria körfezi ve Büyük Avustralya körfezi dışında girinti çıkıntı çok azdır.

İngiliz Uluslar Topluluğu’nun (Commonwealth of Nations) kendi kendini yöneten üyelerinden biri olan Avustralya, 1988’de ikiyüzüncü yıldönümünü kutladı. Beş ana eyalet (New South Wales, Queensland, Güney Avustralya, Victoria, Batı Avustralya), bir ada devleti (Tasmanya) ve 2 topraktan (Auastralian Capital Territory, Northern Territory) oluşan bir federasyondur. Ülkenin adı, Latince “bilinmeyen güney ülkesi” anlamına gellen terraiaustralisÜncognita’dan türemiştir.Buadın verilmesinin nedeni eski dünya haritalarında Avustralya ve Antarktika’nın birbirine karıştırılmasıdır. Avustralya, pek çok yönden diğer kıtalardan farklıdır. Fazla topografya kabartısı yoktur ve kurak bölgeleri diğer kıtalara oranla fazladır. Avustralya’nın diğer kıta- ardan bu denli uzak olması, çok farklı ve kendine özgü Dİtki ve hayvan türleri kapsamasına ve yerli bir halkının olmasına yolaçmaktadır. Antartika bir yana bırakılırsa, nsanların en son yaşamaya başladığı ve AvrupalIların en son keşfedip yerleştiği toprak parçası Avustralya’dır. HollandalI kâşifler, XVII. yy. başlarında I Avustralya’yı buldular. James Cook, doğu kıyısını 1770’te keşfetti ve bölgenin İngiltere’ye ait olduğunu ilan etti. 1778’de, güneydoğu kıyısında ilk yerleşme noktası, mükemmel liman Sydney kuruldu. İngiliz mahkiûmlar, başlangıçta bölge tarihinde önemli rol oynadılak Altın ve diğer maden yataklarının keşfi göçemenleri Avustralya’ya çektiyse de Avustralya, İkinci Dünya Savaşı’na kadar, genel olarak, bir tarım ülkesi olarak kaldı. Avustralya’da sanayileşme hızla gerçekleşti:|Bugün Avustralya ekonomik açıdah dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer almaktadır. Gene de iç bölgedeki alanlar boştur ve yerleşime açılmamıştır. YÜZEYŞEKILLERI VE DOĞAL KAYNAKLAR

Avustralya, düz ve alçak bir yayladır; yüzölçümünün %95’inin deniz yüzeyinden yüksekliği 600 m’yi geçmez. Kıta, son yerbilimsel dağoluş olaylarından etkilenmemiştir ve yüzeyşekilleri oldukça aşınmıştır. Avustralya’da en yüksek dağ New South Wales’in güney doğusundaki yüksekliği 2 228 m olan Kosciusko dağıdır.

Fiziksel bölgeler. Avustralya üç ana fiziksel bölgeye ayrılır: Batı Yaylası, Doğu Yükseklikleri ve Büyük Artezyen Havzası.

Batı Yaylası Kıtanın % 60’ını, Orta ve Batı Avustralya’nın 4 500 000 km2’sini kaplar. Bu alanın yaklaşık yarısının yüksekliği deniz yüzeyinin 300-600 m üzerindedir. Büyük bir kırık, batıdan yaylayı sınırlar ve 50 m genişliğinde bir kıyı şeridini yayladan ayırır. Düz ve ağaçsız Nullarbor ovası, yaylanın güney kenarını oluşturur.

Yaylanın kalın kumtaşlı yüzey tabakasının aşınması, kuzeydeki Arnhem, kuzeybatıdaki Kimberley ve Pilbara bölgelerinde yassı ve dik tepelerle düzlükler ortasında yükselen tanık tepelerin oluşmasına yolaçtı. Kıtanın ortasında, eski çökel tabakasında gerçekleşen kıvrımlanma sonucu yükselen MacDonnell sıradağları vardır. Bu sıradağların en yüksek doruğu Zeil tepesidir (1 150 m). Zeil (tepesi aynı zamanda Batı Yaylasının da en yüksek noktasıdır. Batı Yaylası, kuraklığıyla ünlüdür; burada geniş çöl ve yarıçöl alanları uzanır. Güneyden başlayarak saat yelkovanı yönünde dönülürse sırasıyla Büyük Victoria, Gibson, Büyük Kum, Simpson, Tanami ve Arunta çölleri sıralanır. Bu bölgenin büyük bölümü kum tepeleriyle kaplıdır.

Orta kesimde, bu kum tepeleri dış etmenlere bağlı olarak yer değiştirebilirse de geri kalan yerlerde, üzerlerindeki bitkiler sayesinde yer değiştirmeden kalırlar; yükseklikleri 30 m’yi, aralarındaki uzaklıksa 500 m’yi bulabilir.Kumtepelerinin bulunduğu|alanlar Avustralya’nın neredeyse dörtte birini kaplar. Kıtanın çöller ve yarıçöllerle kaplı bölgesinin diğer bölümünde yüzey kayaçlarının ufalanması sonucu oluşan taşlı çöller uzanır. Doğu Yükseklikleri. 500 km genişliğindeki yükseklikler kıtanın doğusunu çevrelerler. Great Dividing sıradağları adı verilen bu yükseklHciler, temelde yaylalardan oluşur ve kıyı bölgesinden sarp ve aşınmış uçurumlarla ayrılırlar. Sıradağların kuzeyinde yükseklik 1 500 m’yi geçse de, sıradağın yarısında (yükseklikler 300 m’nin altındadır. New England sıradağları ve Blue dağlarının yükseklikleri 900 m ve 1 500 m arasında değişir. Avustralya Alpleri, güneydoğu ucunda 1 800 m’nin üzerine çıkar ve Snowy dağlarındaki Kosciusko tepesinde en yüksek noktasına ulaşır. Avustralya Alpleri’nin buzlarla kaplı başka bir kolu da Tasmanya’dadır ve yüksekliği 1 000 m’yi geçer. Doğu yükseklikleri Avustralya’nın başlıca su bölümü çizgisini oluşturur. Kuzeydoğudaki tropikal kıyıda, 2 0 0 0 km boyunca dünyanın en büyük mercan kayalıkları uzanır.
Büyük Artezyen Havzası. Batı Yaylası ve Doğu Yüksekliklerinin arasında Büyük Artezyen Havzası denen üç iç havza bulunur. Bu bölgenin büyük bölümünün yüksekliği 300 m’nin altındadır. Kuzeyde, çoğu deniz düzeyinin altında kalan Carpentaria havzası vardır. Geniş Eyre havzasında kıyılar, kıtanın en alçak noktasını oluşturan (deniz düzeyinin 16 m altında) Murray havzasından Lofty tepesi ve Barrier tepeleri adlı aşınmış bir dağ sırasıyla ayrılır. Simpson çölünün Batı yaylasıyla çakışması, bölgeleri fiziksel açıdan birbirinden ayırmayı güçleştirmektedir.

Avustralya'daki en ünlü yapı olan Sidney Opera binası kent limanındaki Bennelong Point'ın 61 m uzağındadır. Gösteri sanatları için 1960 ve 1973 yılları arasında yapılan bu değişik bina birbirinin üzerine kapanır gibi duran midye kabuğu çeneti biçimindeki parçalardan oluşur. Binanın planını 1956'da uluslararası bir yarışma sonucu seçilen DanimarkalI Jom Utzon çizmiştir.

Avustralya’daki en ünlü yapı olan Sidney Opera binası kent limanındaki Bennelong Point’ın 61 m uzağındadır. Gösteri sanatları için 1960 ve 1973 yılları arasında yapılan bu değişik bina birbirinin üzerine kapanır gibi duran midye kabuğu çeneti biçimindeki parçalardan oluşur. Binanın planını 1956’da uluslararası bir yarışma sonucu seçilen DanimarkalI Jom Utzon çizmiştir.

Yerbilim tarihi. Yer yapısı olarak Avustralya, 160 milyon yıl önce parçalanarak Avustralya’yı güney yarıküredeki diğer kara parçalarından ayıran Gondvana adı verilen eski güney kıtasının bir parçasıdır. Batı yaylası, oturmuş bir bölgedir ve 3 000 ila 570 milyon yaşındaki Prekambriyen (ya da Cambriaöncesi) kayaçlardan oluşur. Bazı Prekambriyen kayaçlar Doğu Yükseklikleri’ninjkuzey yarısına dasokulmuştur.Bu kayaçlar en az iki sıkışma ve dağoluş süreci geçirmiştir: Birinci süreçte granit kütleler ve bozulmuş kayalar oluşmuş, ikinci süreçteyse bölgenin doğu ucu boyunca bir oluk gelişmiştir (Adelaide jeosenklinali).

Batı yaylasının bazı bölümlen, zaman zaman denizler altında kalmış ya da oluk içine bel vermiştir. Örneğin kuzeybatıdaki Canning havzası 600 ile 250 milyon yaşındaki çökeller- le doludur; güneydeki Eucla havzasında 70 milyon yaşında kireçtaşları bulunur. Çöken bir oluğun içindeki kalın tortul tabakasının oluşumu 500-600 milyon yıl önce başlamıştır. 275-400 milyon yıl önce, doğu ¡yüksekliklerindeki bu oluk daha dardı; j geçen süre | içinde | dağlar, oluşmuş, yanardağ sıralarında püskürmeler olmuştur. Özellikle 20-25 mil-, yon yıl önce yanardağ patlamaları yinelenmiştir. Yöredeki yanardağların çoğunda kraterler çok yaşlıdır ve aşındırma sonucu yükseklikleri azalmıştır.

 Mavi dağlar; Avustralya'nın doğu kıyısına 3 700 km boyunca paralel olarak uzanan bir dizi d&ğ ve yaylanın bir parçasıdır. Sydney'e yakın olmaları nedeniyle ülkenin en ünlü dinlenme-eğlence yerlerinden biridir.

Mavi dağlar; Avustralya’nın doğu kıyısına 3 700 km boyunca paralel olarak uzanan bir dizi d&ğ ve yaylanın bir parçasıdır. Sydney’e yakın olmaları nedeniyle ülkenin en ünlü dinlenme-eğlence yerlerinden biridir.

Northern Territory'deki Majcdonnell sıradağlarının havadan çekilmiş fotoğrafı. Kum tepelerine benzeyen oluşumlar rüzgâr aşındırması sonucu kumtaşlarının biçimlenmesiyle oluşmuştur. Avustralya'nın çoğu bölgesinde yıllık yağış 48 cm'den azdır.

Northern Territory’deki Majcdonnell sıradağlarının havadan çekilmiş fotoğrafı. Kum tepelerine benzeyen oluşumlar rüzgâr aşındırması sonucu kumtaşlarının biçimlenmesiyle oluşmuştur. Avustralya’nın çoğu bölgesinde yıllık yağış 48 cm’den azdır.

Dünyanın başka hiçbir yerinde hLJâmimtii - bulunmayan bitki ve hayvan türlerinin bulunduğu Avustralya yağmur ormanları, Queensland kıyıları boyunca uzanan Tasmanya'dadır.

Dünyanın başka hiçbir yerinde hLJâmimtii – bulunmayan bitki ve hayvan türlerinin bulunduğu Avustralya yağmur ormanları, Queensland kıyıları boyunca uzanan Tasmanya’dadır.

 

 Queensland kıyısına paralel olarak 2 000 km boyunca uzanan Büyük Set Kayalıkları dünyanın en büyük mercan oluşumlarıdır. Adalardan, mercan adalarından ve kumlardan oluşan bu kıyılar, küçük deniz canlıları olan mercan poliplerinin artık iskeletlerinden oluşmuştur ve geniş bir deniz yaşamının da sığınağıdır

Queensland kıyısına paralel olarak 2 000 km boyunca uzanan Büyük Set Kayalıkları dünyanın en büyük mercan oluşumlarıdır. Adalardan, mercan adalarından ve kumlardan oluşan bu kıyılar, küçük deniz canlıları olan mercan poliplerinin artık iskeletlerinden oluşmuştur ve geniş bir deniz yaşamının da sığınağıdır

iç havzalarından gelmektedir; günümüzde kıyılarda bulunan çökeller 2 0 0 milyon yıllık bir birikimin sonucudur. İklim. Avustralya iklimi enlemlere bağlı olarak değişir. Çok fazla yüksek dağ bulunmamasına ve kıtayı çevreleyen denizlerini ılımanlaştırıcı etkisine karşın bölgeler arasında büyük iklim farklılıkları görülür. Kıtanın kuzeyinde tropikal iklim egemendir ve alize rüzgârları etkili rol oynar. Güney bölümü batı rüzgârlarına açık olduğundan iklimi daha ılımandır. Kıtanın orta bölümüyse kurak ve yaz boyunca (aralıktan marta kadar) çok sıcaktır. Tropikal bölge, özellikle de kuzey kıyısı sıcak ve yağışlı (muson) yazlar geçirir.

Darwin’deki ortalama sıcaklık ocak ayında 28°C ve yıllık ortalama yağış 1 240 mm’dir (bunun % 80’i aralık ve mart ayları arasında düşer). Kışın, Mercan ve Arafura denizlerinde patlak veren kasırgaların bazıları Doğu Avustralya akıntısını izleyerek Sydney’e kadar iner. 1974’teki kasırgalar Darwin’i harap etmiş, Brisbane’ıysa sular altında bırakmıştır. Güney Avustralya’nın Akdeniz iklimine benzeyen ılık ve yağışlı kışları vardır. Kıtanın güneybatılkesimin- deyse yazlar sıcak ve kurak geçer; bu bölgede yarıtro- pikal yüksek basınç sistemleri egemendir. Perth ‘de ortalama sıcaklık ocak ayında 23°C, temmuz ayında 13°C’dir; ortalama yağışsa 900 mm dolayındadır. Adelaide çevresinde de buna benzeyen bir iklim görülür. New South Wales’in güneyinde, Victoria ve Tasmanya’da yağmur en çok kış mevsiminde yağarsa da, bütün yıl boyunca yağmur alma bakımından Avustralya’nın en güvenilir yerleri buralardır. Queensland’in doğu kıyılarında ve New South Wales’da tropikal yaz yağmurları düşer. Güneye doğru gidildikçe sıcaklık ve mevsimler arasındaki yağış farklılıkları azalır. Doğu yüksekliklerinde, güney iç bölgeler yarıyağışlı bir kuşak üzerindedir ve bu durum tarım açısından büyük önem taşımaktadır.

Avustralya topraklarının yaklaşık yarısı kuraktır. Kurak mevsimler ortalama 8 ay sürer ve yıllık ortalama yağış miktarı 255 mm ya da daha azdır. Yazlar sıcak, kışlar ılıktır ve günlük sıcaklık farkları fazladır. Alice Springs’te ortalama sıcaklık ocak ayında 26°C, temmuzda 12°C’dir.) Avustralya’nın çoğu bölgesinde yağmur düzenine güvenilemez ve nadiren seller görülür. Örneğin normalde yılda 125 mm yağmur olan Eyre gölü havzasının 450 000 km21ik bölümü 1974’te tamamen sular altında kalmıştır. Kurak bölge, geniş bir yarıkurak kuşakla çevrilidir. Oğlak dönencesinin kuzeyinde yazlar yağışlı, güneyindeyse kurak geçer. Hayvan çiftliklerinin çoğu doğuda olduğu için uzun kuraklıklar ekonomi açısından önemlidir. Bazı kuraklıklar 10 yıl sürer. Kurak ve yarıkurak* bölgelerdeki yüksek sıcaklıklar 38°C’nin üzerindedir. Güneydeki dağlar va özellikle de Snowy dağları dışında kar çok ender yağar.

Akaçlama. Great Dividing sıradağları Avustralya’nın doğuya akan ırmaklarıyla batıya akan ırmaklarını birbirinden ayırır. Kıtadaki ırmakların yarısı denize dökülmez.

Doğudaki dağlardan çıkan ve batıya akan ırmakların çoğu ya kurur ya da mevsimseldir. Tek istisna, geniş kurak bölgeleri kurumadan aşarak Adelaide’in güneydoğusundaki Encounter körfezine dökülen Murray-Darling sistemidir. Bu, Avustralya’nın en önemli ırmak sistemidir ve Darling, Murray, Murrumbidgee, Barwon ve Lachlan ırmaklarından oluşur. Kıtanın % 14’ü Murray- Darling sistemince akaçlanır.

Murray-Darling sisteminin dışında, Avustralya’nın sadece % 36’sı dışakışlıdır. Bu bölgeler Tasmanya adası, Great Dividing sıradağlarının doğusu, kuzey ve kuzeybatı kıyılarının bir bölümüdür. En önemli ırmaklar kuzeydoğuda Flinders, Belyando, Mackenzie ve Fitz- roy, güneydoğuda Hawkesbury ve Shoalhaven, kuzeybatıda Murchison, Gascoyne, Ashburton ve başka bir Fitzroy, kuzeyde Victoria, Roperve Daly’dir. Bu ırmakların uzunlukları 350-830 km arasında değişir. Yağmurun emilmeden toprak üzerindeki su örtülerine katılan miktarı yılda ortalama 117 mm’dir;öte yandan bu rakam yağışlı Tasmanya’da 690 mm’ye yükselir.

Kıtanın % 3 5 ‘i düzenli bir akaçlama sisteminden yoksundur; sadece yağmur suyuyla oluşup daha sonra buharlaşan göller ve zaman zaman akan dereler vardır. Eyre gölü kapalı havzasında bazen akan Cooper deresi ve Diamantina, Georgina ve Macumba ırmakları vardır Avustralya’nın en büyük gölü olan Eyre gölü, çoğu zaman sert ve tuzlu bir kabukla örtülü bir çöküntü alanıdır. 1950’ye kadar gölün yatağı yüz yıl boyunca kuru kalmıştır. Eyre gölü havzasına güneydoğudan komşu olan Bul- loo Bancannia havzası da içakışlıdır ve kıta sularının % 1 ‘ini toplar. İçakışlı ya da düzensiz akaçlamalı bütün bölgelerde, akış rejimleri yağışlara bağlı olarak günden güne değişir. Dışakışlı ırmaklar genellikle mevsimsel yağışlara bağımlı kalırlar; ne var ki akış ortalamaları yıldan yıla büyük değişikler gösterir. Avustralya’daki ırmakların üzerindeki barajlar (özellikle Murray Darling sistemindekileri ırmak akışının düzenlenmesine yardım ederler.1

Toprak yapısı. Avustralya’nın geniş çorak alanlarında kumlu ya da taşlı çöl toprakları uzanır. Kuzeydeki geniş düzlüklerde ve orta kesimdeki sıradağlardaysa toprak yoktur. Sadece kırmızı kum-kil karışımı topraklarda tarım yapılabilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1

Altı değişik bölgedeki yıllık iklim tabloları, Avustralya'nın farklı iklim bölgelerini göstermektedir. Mavi çizgiler yağışları, kırmızı çizgiler aylık sıcaklık değişimlerini gösterir. Darwin'de tropikal yağışlı-kuru bir iklim görülür; Perth'de Akdeniz iklimi, Brisbane'da yarıtropikal yağışlı iklim, Melbourne'da okyanus iklimi, Cloncurry'de bozkır iklimi, Alice Springs'te çöl iklimi\ egemendir.

Altı değişik bölgedeki yıllık iklim tabloları, Avustralya’nın farklı iklim bölgelerini göstermektedir. Mavi çizgiler yağışları, kırmızı çizgiler aylık sıcaklık değişimlerini gösterir. Darwin’de tropikal yağışlı-kuru bir iklim görülür; Perth’de Akdeniz iklimi, Brisbane’da yarıtropikal yağışlı iklim, Melbourne’da okyanus iklimi, Cloncurry’de bozkır iklimi, Alice Springs’te çöl iklimi\ egemendir.

İçinde bol miktarda kum bulunan hafif, kahverengi topraklar yarıkurak iklim bölgelerinde bulunur ve hayvan yemi yetiştirmeye elverişlidir. Özellikle tarım verimliliğinin sulamayla artırıldığı New South VVales’in Ri- verina yönetim bölgesinde ağır ve gri-kahverengi topraklar killi ve kumlu alüvyonlardan oluşmuştur. Yılda 380-650 mm yağış alan yerlerde görülen siyah ya da|kırmızı-kahverengi topraklar kıtanın en verimli topraklandık Humus bakımından zengin ve nemli siyah toprak (doğu yüksekliklerinin iç kesimlerinde bulunur; kırmızı-kahverengi topraksa yarıkurak bölgelerde görülür. Avustralya, buğdayının büyük bölümünü ve hayvan yemlerini bu topraklarda yetiştirir. Yıllık yağış miktarı 650 mm’nin üzerinde olan yağışlı bölgelerde toprağın alt tabakalarına süzülen bol miktardaki yağmur suyu, toprakları asitli ve verimsiz hale getirebilir. 1945’ten bu yana yapılan araştırmalar, yapay gübrenin yıkanan topraklarda yitirilen besinlerin eksikliğini gidererek bu bölgeleri verimli otlaklar haline getirebildiğini göstermiştir. Devam eden diğer bir araştırmanın konusuysa, tropik otlakların sarı’, ¡kırmızı renkli kum-kil karışımı ¡toprakları Jve gri-kahverengi killi topraklardır. Avustralya’daki çoğu toprak çeşidi, daha önce yaşanan iklim koşullar üzerine bilgi verir: Söz gelimi bugünün kurak bölgelerinde, daha önceki yağışlı iklime tanıklık eden toprak yıkanması belirtilerine rastlanmaktadır.

Bitki örtüsü. Bitki örtüsü çoğunlukla sert yapraklı ve hepyeşil bitkilerden oluşur. Bu bitkiler, 600 tür okaliptüs ağacını ve 800 tür akasya ağacını kapsar. Sert yapraklar buharlaşmaya engel olarak bitkilerin kurak mevsimlerde ölmemesini sağlar. Avustralya’nın başlıca bitki örtüsü kuşakları, iklim kuşaklarına uygun bir gelişme göstermektedir. Kuzey ve kuzeybatıdaki tropik yağmur ormanları, palmiye, çam, okaliptüs ve eğreltiotlarından oluşur. Tasmanya’da kozalaklı ormanları vardır.

Yağmur ormanları, kıtanın % 9’unu kaplamaktadır. Yağışlı iklimle kurak iklim arasındaki sınırı belirleyen Great Dividing sıradağlarının batı yamaçlarında okaliptüslerden fundalıklara kadar farklı bitki örtülerine (toplam Avustralya bitki örtüsünün % 9) rastlanır. Yarıkurak kuşak, Oğlak (dönencesinin güneyinde otlaklarla, kuzeyinde savanlarla kaplıdır. Otlaklarla savanların ikisi birlikte, kıtadaki bitki örtüsünün % 26’sını oluşturur. Daha kurak yerlerde bodur çalılar vardır. Aşırı kurak yerlerdeyse «mülga» denen bir akasya çeşidi görülür. Jarra ve kauri gibi değerli sert tahta elde edilen ağaçlar kurak güneybatıda yetişir. Sodyum bakımından zengin topraklarda değişik okaliptüs ağaçlarına rastlanır. Bitki örtüsü üzerindeki iklimin en yaygın etkisi, güneydoğuda sık görülen orman yangınlarıdır. Yarıkurak bölgelerdeki otlakları yok etme ve yeni ağaç türlerini kıtaya yerleştirme çabalarıysa insanın bitki örtüsüne yaptığı etkilerin başında gelir.

Hayvan topluluğu. İnsanların, özellikle de Avrupalıların Avustralya’ya gelmesinden önce, cepli memeliler, keseli memelilerin rekabeti ve saldırıları olmadan 500 milyon yıl boyunca evrim geçirdiler. Cepli Tasmanya kurdu, kanguruların, koalaların, valabilerin, vombatların farklılaşarak evrimleşmesini ve yaygınlaşmasını engelleyebilecek sayıya hiç ulaşamadı. Avustralya’ya özgü diğer hayvanlar altyapılı memelilerdir ‘(tekdelikliler): Karıncayiyen ve gagalımemeli.] Avustralya’da çok çeşitli kuş türleri vardır:|Papağan, kümes hayvanları, devekuşu ve Avustralya’ya özgü birçok kuş türü.

Murray ırmağı, sulamada kullanılması ve hidroelektrik güç üretim potansiyeli dolayısıyla Avustralya'nın en önemli suyoludur.

Murray ırmağı, sulamada kullanılması ve hidroelektrik güç üretim potansiyeli dolayısıyla Avustralya’nın en önemli suyoludur.

Ayrıca, bazıları zehirli olan çok sayıda yılan türü de bulunur. Böceklerden, yaprakyiyen böcekler, çekirge, kanatlı karınca ve bitkilere saldıran bazı sinekler önemli zararlara yolaçmaktadır. Avrupa’dan getirilen koyun, inek, tavşan, fare ve kediler, kıtanın doğal görünümünü değiştirmiştir. Bazı yerli türler fazla avlanmışlardır. Kanguruların etinden yararlanılmasına karşın (örneğin evcil hayvan yemi üretiminde), çiftliklerdeki su tanklarının doldurulmasında yararlanılan iri bedenli türlerin sayısı bugün çok artmıştır.

/soğuğa dayanıklı fırça bitkileri Avustralya çöllerinin kenarlarında bulunur.

/soğuğa dayanıklı fırça bitkileri Avustralya çöllerinin kenarlarında bulunur.

1

Yeraltı gelir kaynakları. Avustralya’da çok fazla miktarda maden kaynağı vardır. Bol miktarda kül çıkaran cinsten olsa da kömür rezervleri geniştir. Hammersley Range’de yeni keşfedilen demir filizi yıllık üretim artışına katkıda bulunmaktadır. Geniş boksit rezervleriyse Grove ve Cape York yarımadalarında toplanmıştır. Bol bulunan diğer metal filizleri çinko, kurşun, nikel ve bakırdır.

 Tasmanya'nm en eski yerleşim yeri Risdon'daki çinko rafinerisi New South Wales'den gelen filizleri işler. Victoria Kıyısından 240 km uzaklıktaki Tasmanya'yı XVII. yy'da HollandalI kaşif Abel Tasman keşfetmiştir. Dağlık bir ada olan Tasmanya, Avustralya Cumhuriyeti'nin en küçük ve nüfusu en az eyaleti olmasına karşın, maden kaynakları ve sanayi etkinlikleriyle ülkenin ekonomisine] büyük katkıda bulunur. Arka plandaki Wellington Tepesi'nin yüksekliği 1 270 metredir.

Tasmanya’nm en eski yerleşim yeri Risdon’daki çinko rafinerisi New South Wales’den gelen filizleri işler. Victoria Kıyısından 240 km uzaklıktaki Tasmanya’yı XVII. yy’da HollandalI kaşif Abel Tasman keşfetmiştir. Dağlık bir ada olan Tasmanya, Avustralya Cumhuriyeti’nin en küçük ve nüfusu en az eyaleti olmasına karşın, maden kaynakları ve sanayi etkinlikleriyle ülkenin ekonomisine] büyük katkıda bulunur. Arka plandaki Wellington Tepesi’nin yüksekliği 1 270 metredir.

 Bir yığın kırık taşın arasında altın arayan bir AvustralyalI. Maden kaynakları, A vustralya 'nın gelişiminde büyük rol oynamıştır. 1850'lerde altın bulmak umuduyla gelen çok sayıda göçmen nedeniyle nüfus iki katına çıkmıştır.

Bir yığın kırık taşın arasında altın arayan bir AvustralyalI. Maden kaynakları, A vustralya ‘nın gelişiminde büyük rol oynamıştır. 1850’lerde altın bulmak umuduyla gelen çok sayıda göçmen nedeniyle nüfus iki katına çıkmıştır.

Ayrıca safir ve opal gibi değerli taşlar vardır. İlk olarak Queensİand’de çıkan petrol, şimdi kuzeybatıda ve Bass boğazı yakınlarında çıkarılmaktadır. Üretim artmakta ve yerel tüketimin üçte ikisini karşılamaktadır. Doğal gaz rezervleri 1969’dan beri kullanılmaktadır. 1987’deki üretim ve kullanım hızlarının iki katı olması durumunda dahi, kömür, petrol ve gaz rezervlerinin|300 yıl daha bitmeyeceği hesaplanmaktadır.

su kaynakları. En kurak kıta olan Avustralya’da var olan su kaynakları çok dikkatli kullanılmalıdır. Dışakışlı havzalarda bile su miktarı zaman zaman gereksinimi karşılayamamaktadır. Önemli yeraltı su kaynakları Avustralya’nın dörtte birinde, özellikle de Büyük Artezyen havzasında bulunursa da genellikle bu sular ya aşırı tüketilirler ya da insanların kullanmasına uygun değildirler.

NÜFUS 1960’|ta 10(100|000[ olan; Avustralya nüfusu, 1989’da tahmini 16 800 000’e çıkmıştır. Nüfus artışında göçler hâlâ büyük rol oynamaktadır; 1945’ten beri Avustralya’ya 4 milyon göçmen yerleşmiştir. Son yıllarda değişik bir göç grafiği olmasına karşın, Avustralya nüfusunun büyük çoğunluğu İngiliz kökenlidir (% 90 İngiltere ve İrlanda) Avrupa’dan gelen küçük etnik öbekler Yunan, Alman, İtalyan ve Yugoslav kökenlidir. Yerliler ya da yerli kökenliler nüfusun sadece % 1,2’sini oluşturur; şu anda küçük olmakla birlikte nüfusları artmakta olan Çinli ve Asyalı azınlıklar da vardır.

Avustralya kökenlilerin nüfusu (Avustralya yerlileri ve Torres boğazındaki adaların halkı) 1989’da 185 000 kadardı. Bunların bazıları küçük kabileler halinde yaşarlar, bazıları çiftliklerde, bazılarıysa kıyı şeridinin iç kesimine düşen kentlerde çalışırlar. Genelde, yerliler arasındaki doğum oranı diğer AvustralyalIlardan yüksek, ortalama ömürleriyse onlardan kısadır.

Avustralya yerlilerinin Taş Devri kültürleri, XIX. yy’ın başlarında kıtaya gelen Avrupalılara karşı koyamadı. Topraktan yapılmış eşyaları ve madenleri olmayan, balıkçılık ve avcılıkla yaşamlarını sürdüren yerliler, akrabalık sistemleri ve hem zengin hem de karmaşık bir mitoloji geliştirmişlerdi. Avrupalılar geldiğinde sayıları 300 000 olan yerliler farklı diller konuşan 500 kabileye ayrılıyordu. 1960’ta, beyaz nüfusun sahip olduğu yasal haklar yerlilere de verildi; ama yerliler, gene de, Avustralya’nın ekonomik zenginliğinden ve toplumsal yaşamından beyazlar ölçüsünda pay alamamaktadır.

Dil ve İdin. Avustralya’da, bazı küçük göçmen öbekler dışında, hemen hemen her yerde konuşulan dil İngilizce’dir.Londraaksanına benzetilebilecek ama aslında İrlanda aksam etkilerini de taşıyan bir aksan geliştirmişlerdir. Nüfusun yaklaşık % 76’sı hıristiyanlığın çeşitli mezheplerindendir. Bu mezheplerin içinde en yaygın olanlar, halkın yaklaşık % 26’sının inandığı anglikancılık (öncelikle İngiliz ve daha sonra İrlandalı atalarının güçlü etkileri nedeniyle) ve gene % 26 ile katoliklikdir. Ayrıca, kayıtlara göre, nüfusun yaklaşık % 1 1 ‘i dinsizdir. Nüfus yapısı. Sonradan eyalet başkentlerine dönüşen sömürge merkezleri 1788-1836 yılları arasında kurulmuştur. En yenileri olan Adelaide, İngiliz mahkûmların gelmediği tek merkezdir. Parayla teşvik edilen göç alma çabaları 1830’larda başladı ve bugün de devam etmektedir. 1870’e kadar dışarıdan gelen nüfus, adada doğmuş nüfusun (% 20) üzerindeydi. 1973’e kadar göç, Beyaz AvustralyalI siyaseti doğrultusunda etkili, ama resmîlolmayan bir yolla denetlendi. Ne var ki daha sonraları, çeşitli) Güneydoğu Asya ülkelerinden gelen göçmen sayısı arttı.

New South Wales'de koyunlar bir çiftlik yolunda ilerliyor. 1797'de İspanyol merinosunun gelmesinden sonra Avustralya yün üretiminde dünyada birinci sırayı almaya başladı. Ülkede insan başına düşen koyun sayısı 10'dur. Fakat istikrarsız yün fiyatları, çiftçileri buğday ve diğer ürünleri yetiştirmeye itmektedir

New South Wales’de koyunlar bir çiftlik yolunda ilerliyor. 1797’de İspanyol merinosunun gelmesinden sonra Avustralya yün üretiminde dünyada birinci sırayı almaya başladı. Ülkede insan başına düşen koyun sayısı 10’dur. Fakat istikrarsız yün fiyatları, çiftçileri buğday ve diğer ürünleri yetiştirmeye itmektedir

Nüfusun % 85’inden fazlası kentlerde yaşar. XlX.yy’in ortalarında sömürge merkezleri sömürge nüfusunun %25-30’unu barındırıyordu; daha sonra eyalet merkezlerine dönüşen bu merkezler (Brisbane ile Queensland [%46] ve Hobart ile Tasmanya [% 40] dışında) günümüzde eyalet nüfusunun % 62-7İ0’ini barındırmaktadır. 3,5 milyonla en kalabalıkkent olanSyd- ney’i 2,9 milyonla Melbourne izler. 1986’de Brisbane 1,2 milyon, Adelaide ve Perth 1 milyon dolayında nüfus barındırıyordu. 1986’da Avustralya Capital Territory’de kurulan Federal başkent Canberra’nın tahmini nüfusu 281 OOO’dir. Diğer büyük kentler arasında sanayi merkezi Newcastle, liman kentleri Geelong ve Wollongong, ve tatil merkezi Queensland sayılabilir. Canberra dışındaki iç bölge yerleşim yerleri genellikle küçüktür. Ballarat ve Bendigo “altına hücum” günlerinden zamanımıza ulaşmıştır. Toowoomba, Albury-Wodonga ve Wagga Wagga bölgesel tarım merkezleridir. Alice Springs ise hizmet sektörünün ağır bastığı önemli bir merkezdir.

Eğitim. Eğitim ücretsiz ve 6-15 yaşları arası zorunludur. Sömürge dönemi günlerinden bu yana, Avustralya’da eğitim merkezîleştirilmiştir.jDevlet okullarındaki öğretmenlerin işe alınmalarını, tayin ve terfilerini eyalet yönetimleri düzenlemektedir. 1986’da tüm ilk ve ortaokul öğrencilerinden yaklaşık % 26’sına eğitim veren, koyu katolik özel okulların öğrencileri bile, orta dereceli okulları bitiren öğrencilerin sokulduğu ortak üniversite giriş sınavına sokulmaya başladılar. 1950’lere kadar Federal hükümet, eğitim sisteminde sürekli önemi artan bir rol almıştır. Yerel yönetimler, ancak, 1970’lerde merkezîlsınavların kaldırılarak öğrencilerin çalışmasının okullarda öğretmenler tarafından değerlendirilmesini öngören yasanın çıkmasından sonra eğitimde söz sahibi olabilmişlerdir.

Avustralya’nın 20 üniversitesi de -biri dışında -devlet kuruluşudur. Özel Bond Üniversitesi 1989’da açılmıştır; giriş çok seçici ve güçtür. ! İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra giderek artan sayıda öğrenci yüksek lisans programına kaydolmuştur.
Avustralya ulaşılması zor bölgelerde yaşayan çocukların gereksinimlerini karşılamak için özel programlar geliştirmiştir.jÖrneğinHava Programı Okulları alıcı-verici radyolar aracılığıyla eğitim vermektedir.

Sağlık. Avustralya’da kamu ve özel sağlık hizmetleri kusursuz biçimde verilmektedir. Devlet yurttaşların sağlık harcamalarının bir bölümünü karşılar. İç bölgelerin sağlık hizmetleri bölgeye uçakla gidip gelen doktorlarla sağlanır. Ortalama ömür, doğal ölüm ve bebek ölüm oranları diğer sanayileşmiş uluslarınkiyle hemen hemen aynıdır.

Kültür etkinlikleri. Özgün bir Avustralya edebiyatı üslubu, XIX. yy’da Henry Lawson gibi yazarların yapıtlarında ortaya çıkmıştır. 1973 Nobel ¡Edebiyat ödülünü alan Patrick White, dünyanın dikkatini Avustralya edebiyatı üzerinde yoğunlaştırmıştır. Thea Astley, Rodney Hall, Thomas Keneally, David Maloufve Morris West gibi romancılar, Roy Lawlor ve David Williamson gibi oyun yazarları, yerli şair ve oyun yazarı Jack Davis uluslararası üne kavuşmuş modern yazarlardır. Romancı Peter Carey 1988’de İngiltere’nin önde gelen edebiyat ödülü “Booker odülü”nü kazanmıştır. Özellikle 1975’te Avustralya Konseyi’nin kurulmasından sonrai kültür kuruluşlarının gelişmesi ve ulusal özellikleri yansıtan sanatsal anlatım, devlet fonlarıyla desteklenmiştir.1

Çoğu eyalet merkezinde dans toplulukları, müzeler, müzik toplulukları ve sanat merkezleri bulunur. Canberra’da 1982’de açılan Avustralya Ulusal galerisinde ve Sydney’deki New South Wales sanat galerisinde, Avustralya sanatı örneklerini kapsayan geniş koleksiyonlar bulunmaktadır. Melbourne Ulusal galerisi Avrupalı ressamlarca yapılmış zengin bir tablo koleksiyonuna sahiptir. Dünyaca ünlü Avustralya Balesi, Avustralya Ulusal Operası, Sidney Dans topluluğunun yanı sıra Melbourne ve Sydney’in tanınmış senfoni ork- setraları vardır. Oldukça özgün bir mimariyle yapılmış olan Sydney Operası(1973’te tamamlandı) çok sayıda uluslararası sanatçıyı ağırlamıştır. 1986 Melbourne, yeni yapılan Victoria Sanat Merkezi’nde üçüncü Spoleto festivaline etfsahipliği yaptı. Avustralya’nın dünya klasik müziğine diğer katkıları arasında opera sanatçıları Dame Nellie Melba ve Joan Sutherland ve besteci Percy Grainger sayılabilir. Pop müzikte BeeGees ve Peter Ailen, Olivia Newton-John, Hellen Reddy AvusturyalI

Çocuklar, Sydney yakınındaki bir kumsalda Noel Baba'dan hediyelerini alıyorlar. Avustralya Güney yarıkürede olduğu için Noël, yaz tatilinin ortasına rastlar.

Çocuklar, Sydney yakınındaki bir kumsalda Noel Baba’dan hediyelerini alıyorlar. Avustralya Güney yarıkürede olduğu için Noël, yaz tatilinin ortasına rastlar.

isimlerdir. Gillian Armstrong (My Brilliant Career; 1979), Bruce Beresford (BreakerMorant, 1979), George Miller (Çılgın Max, 1980), Fred Scehepisi ( The Chant of Jimmie Blacksmith, 1978) ve Peter Weir (Picnic at Hanging Rock, 1975; Gelibolu, 1981) gibi film yönetmenleri de uluslararası üne ulaşmıştır. 1980’lerde Louis Buvelot ve Tom Roberts Avustralya güneşinin resimde verdiği sonucun kalitesini vurgulayan özgün Avustralya üslubunda manzara resimleri yapmışlardır. William Dobell, Russel Drysdale, Sidney Nolan, Arthur Boyd ve Fred Williams gibi daha çağdaş sanatçılarsa resimlerinde soyut temalarla modern dü* şünceleri birleştirdiler. Avustralya yerli sanatını canlandırmak ve korumak için çaba harcanmaktadır.

EKONOMİ Avustralya’nın çeşitli ekonomik kaynakları vardır. Ülke, dünyanın önde gelen tarım dışsatımcılarından olmasına karşın sanayi ürünleri, gelirinin en büyük bölümünü sağlar. 1800’lerin ortasındaki altın göçü iç bölgelerin keşfini sağladı ve bu sayede 1883’te halen en önemli kaynaklardan biri olan New South Wales ve Broken Hill’deki gümüş, kurşun ve çinko madenleri ortaya çıkarıldı. Ama gene de Avustralya’nın maden üretiminin çoğu 1960 ve sonrasında olmuştur.

Tarım. Tüm kıtada işlenebilir toprak miktarı % 4’tür ve bunun yaklaşık % 60’ı sığır ve koyunlar için düşük verimli otlak alanı olarak kullanılmaktadır. % 80’i tarımda kullanılan işlenebilir topraklar, kıtanın güneydoğusunda ve -kuzeyden Cairns ve güneyden Adelaide ile sınırlı olmak üzere- 250 km’lik güneydoğu ve doğu kıyı şeridinde görülen yağışlı ya da yarıyağışlı bölgelerde uzanır. Otlak olarak kullanılan topraklarsa kıtanın genelde daha kuru olan bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Avustralya’nın % 25’i, ortalama büyüklükleri 30 000 ha olan 16 0 0 0 hayvan çiftliğiyle kaplıdır. Avustralya önemli bir tarım üreticisi ve dışsatımcısıdır. Yün üretiminde dünyada birincidir; buğday, diğer tahıllar, süt ürünleri, et, şeker ve meyvede önemli bir üreticidir. Avustralya’daki koyun sayısı dünya koyun nüfusunun % 12 ‘sidir. Dünya yününün % 25’i ve çok miktarda koyun ve kuzu eti üretilir. Buğday tümü işlenebilir toprakların % 70’ini kaplar ve j nenedeyse tüm eyaletlerde yetişir. Şeker, Queensland ve New South Wales kıyı şeridinde astropikal bö!gelerde|yetişir.\Üretilen başlıca meyveler böğürtlen, üzüm, elma, muz ve ananastır.

Ormancılık ve balıkçılık. Verimli ormanlar ve ağaçlık alanlartüm kıtanın % 6 ‘sından azını kaplar. Ormanların yaklaşık üçte ikisi inşaata ve pakatlemeye elverişli, sert ve dayanıklı okaliptüs ağaçlarından oluşur. Sadece küçük bir alan, Avustralya’nın doğal ormanlarından elde edilemeyen yumuşak ağaçları sağlamak için yetiştirilen çam ve kozalaklı ağaçlara ayrılmıştır.

Balıkçılık, okyanus akıntılarının kıyı şeridini etkilemesi nedeniyle oldukça kısıtlıdır. Değerce en önemli deniz ürünleri karides, İstakoz, tonbalığı ve sombalığıdır.

AvustralyalI bir yerli. Avustralya yerlilerinin Malezya'dan avustralya'ya geldikleri sanılır.

AvustralyalI bir yerli. Avustralya yerlilerinin Malezya’dan avustralya’ya geldikleri sanılır.

İmalat ve sanayi. Avustralya, dünyanın en sanayileşmiş ülkelerinden biridir. En gelişmiş eyaletler New South Wales ve Victoria’dır. Batı Avustralya ve kuzey bölgesi sanayisi en geri kalmış bölgelerdir. Besin maddeleri üretimi, değer ve iş alanı açısından birinci sıradadır. Bu, Avustralya’nın geleneksel et ve buğday dışsatımının) ve şarap üretiminin, dondurmanın, kutulamanın ve diğer besin maddesi işleme yollarının gelişen önemini yansıtmaktadır. İkinci sırayı makilne; ve makine! parçaları üretimi gelirken, üçüncü sırada netalürji vardır. Temel çelik üretimi New Castle, Port Cembla ve Whyalla’da yapılır. Avustralya, özel amaçlaa yönelik metaller, [ alüminyum, arıtılmış bakır, kurşun, çinko ve kalay da üretmektedir. Sanayi alanındaki önem sıralamasında dördüncü sırada gelen sanayi koluysa makine, metalürji sanayisiyle ¡bağlantılı olan otomobil, uçak, gemi ve diğer taşımacılık araçları yapımıdır. Diğer önemli kollarsa kimyasal madde üretimi, petrol arıtma, gübre, kozmetik, tekstil, giyim ve ayakkabı sanayileridir. Ne var ki sanayinin önemli bir sorunu vardır: İç pazarın sınırlı ve deniz aşırı pazarların uzak olması. Bu sorunu biraz da olsa hafifleten bir çözüm yolu uygulamaya konmuş, dış yatırımlara izin verilmiş ve koruyucu tarifeler hazırlanmıştır. Enerji. Enerji, siyah kömür, kahverengi kömür, hidroelektrik santralleri, petrol ve doğal gazdan sağlanmaktadır. 1987’de bütün bu kaynaklardan toplam 132,2 milyari kWs enerji elde edilmiş ve bunun % 37’si New South Wales’de üretilmiştir.

 Dünyanın en büyük doğal limanlarından biri olan Sydney, Avustralya'nın en hareketli limanıdır. İlk Sydneyliler, 1788'de Avustralya'ya sürülen suçlulardı.

Dünyanın en büyük doğal limanlarından biri olan Sydney, Avustralya’nın en hareketli limanıdır. İlk Sydneyliler, 1788’de Avustralya’ya sürülen suçlulardı.

Toplam elektriğin % 89’u Güney Avustralya’da kömür ve doğal gazdan, Batı Avustralya’da kömür ve petrolden, % 11 ‘iyse hidroelektrik santrallerden elde edilir. En büyük hidroelektrik santral yılda 5 milyarj kWs elektrik üreten New South Wales’teki Snowy dağları hidroelektrik santralidir.jBu santral suyu Murray ırmağı akaçlama havzasına yönlendiren çok amaçlı bir enerji ve sulama projesidir. Avustralya’nın diğer bölümlerinden farklı olarak kıtanın toplam hidroelektrik potansiyelinin % 50’sine sahip olan Tasmanya, enerjisinin tamamını hidroelektrik santrallerden sağlar. Petrolle çalışan bir destek santral dÖuzun süreli kuraklık döneminde kullanılmak üzere çalışmaya hazır durumdadır. Tüm bu enerji kaynaklarının yanı sıra Avustralya, özellikle artezyen kuyu sularının]arıtılmasında ve kentlerde kullanılmasında güneş enerjisinden yararlanma yollarının bulunması için çaba harcayan ülkelerin başında gelmektedir.

Taşımacılık. Avustralya’da, 39 251 km’si devlete, 1 556 km’si özel sektöre ait demiryolu vardır. Eyaletlerin malı olan ve eyaletlerce işletilen demiryolları sistemi yılda 134 milyon ton yük taşımaktadır. Çoğu tren yolu hattı kıyıya yakın yerlerde yoğunlaşır; ana limanlardan iç bölgelere uzanan hatlar da vardır. Demiryolları eyaletlerin ilk gelişimlerini yansıtır: Queensland, Batı Avustralya ve Tasmanya’da dar demiryu hatları vardır; oysa Victoria ve Güney Avustralya’da demiryolları geniştir.

Demiryolları, eyalet sınırlarını sadece 9 noktada kesecek (Ibunlarınlikisi gemiyle geçmeyi gerektirmektedir) biçimde düzenlenmiştir. 1969’da standart hale getirilen ve kıtayı baştan başa geçen demiryolları, Townsville ve Melbourne’u,Sydney ve Petrh’i birbirine bağlar. Ayrıca bütün eyalet merkezleri standart demiryollarıyla birbirine bağlanmıştır. Avustralya karayollarının % 50’si asfalttır. Bu toplama, eyalet merkezlerinim birbirine bağlayan demiryolları ve eyalet merkezlerini ve kuzey bölgesini Canberra’ya ve Australian Capital Territory bölgesine bağlayan anayolların 16 000 km’si de dahildir.

Trafiğin en yoğun olduğu kesim, nüfusun ve taşıt araçlarının (8 , 8 milyon otomobil, 1 milyondan fazla kamyon ve otobüs) da yoğun olduğu büyük kıyı kentleridir. Bu kadar büyük bir ülkede 6 özel iç hat hava ulaşım şirketi, bir de devlete ait uluslararası havayolu şirketi (Quantas) vardır. Ayrıca çoğu çiftliğin kendi uçakları ve pistleri bulunmaktadır.

Ticaret. İç ticaret daha çok en kalabalık iki eyalet olan New South Wales (özellikle Sydney)|ve Victoria’da (özellikle Melbourne) yoğunlaşmıştır. Bu iki eyalet toptan satışların % 55’ini, perakende satışların % 75’ini gerçekleştirmektedir. Dışsatımların dörtte üçünü temel ürünler oluşturur. Avustralya, yün dışsatımında dünyada birincidir. Ayrıca dünyanın önde gelen et, buğday, boksit, kurşun ve demir filizi dışsatımcılarındandır. Kömür dışsatımı da* önemli boyutlardadır. 1980’lerin ortasında düşen eşya fiyatları, dış ticaret dengesinin açık vermesine ve önemli bir dış borç yükünün ortaya çıkmasına yolaçtı. Turizm önemli bir döviz kaynağı haline gelmiştir. Dışarıdan alınan malların % 28’i imalatta kullanılan malzemeler, % 41’i makina, makine parçaları ve ulaşım araçlarıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ticaretin yönünde büyük değişiklikler oldu: Savaştan önce İngiltere’ye yapılan dışsatım toplam dışsatımların % 50’sini oluştururken, 1965’te bu oran % 20’ye, 1988’de de % 4,3’e düştü. Buna karşılık Japonya ve ABD’yle yapılan ticarette büyük gelişmeler oldu. 1988’de, bu iki ülkeyle yapılan ticaretle dışsatımların % 37’si, dışalımlarınsa % 40’ı gerçekleştirildi..

HÜKÜMET Avustralya Cumhuriyeti, Commonwealth of Nations’ın tam bağımsız bir üyesidir. Anayasa (1901), getirdiği federal hükümet biçimiyle ABDjAnayasası’na benzer;cumhuriyetin yetkileri belirlidir ve geri kalan yetkiler eyaletlere bırakılmıştır. Yüksek yürütme yetkisi (gerçek olmaktan çok töre- seldir), Avustralya’da bir genel vali ve altı eyalette birer valiyle temsil edilenİngiliz krallığı’nın elindedir.İngiltere’nin atadığı bu görevliler hemen her zaman Avustralya hükümetince önerilen adaylar arasından atanır. Yasama yetkisi, yüksek meclis, senato ve temsilciler meclisinden oluşan Avustralya parlamentosuna aittir. Meclisteki çoğunluğu oluşturan partinin başkanı başba- Mnjolurve senatoyla meclis üyeleri arasından seçtiği bakanlarla kabinesini oluşturur. Senatoda her eyaletten 1 0 , her bölgeden 2 senatör bulunur ve seçimleri 6 yılda bir yapılır.

Temsilcilerin sayısı, eyaletlerin ve bölgelerin nüfusuyla orantılıdır ve seçimler üç yılda bir yinelenir. Parlamento üyeleri on sekiz yaşını bitirenlerin oylarıyla seçilir; oy vermek zorunludur. Ülkedeki belli başlı siyasal partiler Avustralya İşçi Partisi, Liberal Parti ve Milliyetçi Parti’dir. Son iki parti, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana koalisyon kurarak ülkeyi yönetmiştir. İşçi Partisi 1972-75 arası hükümet olmuş ve 1983’te Robert Hawke liderliğinde tekrar iktidara gelmiştir. Hawke, 1983,1987 ve 1990 seçimlerinden sonra da başbakanlık görevine devam etmiştir.

Eyalet hükümetlerinin düzeni de federal hükümet düzenine benzer. Her eyaletin atanmış bir valisi, seçilmiş bir başkanı ve yasama meclisi vardır. Queensland, tek meclisli yasaması olan tek eyalettir. Eyalet hükümetleri, sağlık, eğitim, kamu araçları, adalet ve ulaştırmadan sorumludur. 1974’ten bu yana hem Northern Territory, hem de Australian Vapital Territory seçilmiş yasama meclislerine sahiptir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir