Yüz Altmış Yıl Önce Bir Regâib Kandili
Bu mübarek gecede müminlerin kalplerinin ferahlatılması ve gözlerinin aydınlatılması m؟i bütün mabet ve cami minarelerinin ışık saçan kandillerle süslenmesi hususunda padişahın yüce fermanının çıkması gerektiği istanbul mahkemesince mübarek eşiklerine bildirilmiştir…
İslam dininde bazı gün ve geçelerin ayrı bir ehemmiyeti vardır. Bu ehemmiyetin temelini dinî hassasiyete bağlı İlk teşkil eder. Çünkü bu hassasiyete sahip olmayanlar bunu anlayamaz. Devletin başı olan halifelerden halka kadar herkes bu hassasiyete dikkat eder, bu gün ve geceleri layık olduğu şekilde geçirir ve ihya ederdi. İslam tarihinin büyük bir devrini ihtiva eden Osmanlılar zamanında bu hassasiyet zirveye çıkmıştır. Hatta denilebilir ki, İslam devlet teşkilatlanması Osmanlı devrinde tamamlanmıştır. Her sahada kanun ve nizamlar ihdas edilmiş, hiçbir meselede en küçük bir açık nokta bırakılmamıştır.
Her hizmete hususi vazifeliler tayin edilmiş, bunların nizamları hem yazılı hem de gelenek olarak yüzyıllarca yaşatılmıştır. Padişahlar bu geceler için yapılacak hazırlıklar, halkın huzurunun sağlanmasını, ibadetlerin rahat bir şekilde yapılmasının temini, minrelerde kandiller yakılması gibi suslarla bizzat ilgilenirlerdi. Mübarek gün ve geceler, eski de- virlerde minarelerde yakılan kandillerle ve çeşitli yerlerden atılan toplarla ilan edilirdi. Kandil geceleri olarak ،la bilinen bu geceler, Osmanlı devrinde çok büyük bir hür- metle ilan ve ihya edilmiştir. Minarelerde ve çeşitli yerlerde kandil yakma geleneği ()smaıılı devrinde başlamıştır.
Fakat ne zaman başladığına dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak, 9/10 Şubat 1588 yani 11/12 Rebiulevvel 996, Salı/Çarşamba gecesi Veladet Kandili (Mevlid kandili) münâsebetiyle Sultan Üçüncü Murad Han’ın bir “Tezkirei ŞerîP’i}’le resmî hale’ gelmiştir. Bununla beraber bu seneki Mevlid Kandili’nden evvel de minârelerin ışıklandırılmış olduğuna dair çeşitli kayıtlara rastlanmaktadır. Osmanlılar devrinde Rebiulevvelde Mevlid, Recebde Regaib ve Miraç,Şabanda Berât, Ramazanda Kadir ve Ramazan ve Kurban bayramlarında kandil yakılmıştır. İçinde bulunduğumuz Haziran ayının 13’ünde girecek olan Receb- i şerifin ilk Cuma gecesi Regaib Gecesi’dir. Bu münasebetle Osman- lı padişahlarından Sultan Abdülmecid Han devrine ait, 1850 yılı (H. 1266) Regaib Gecesi ile alakalı bir belgeyi yayınlıyoruz. İstanbul kadısının padişaha arzettiği malumata göre bu senenin Receb ayının birinci gününün belirlendiği ve bu ayın ilk cumasının da Regâib gecesi olduğu tesbit edilmiştir. Vesikada, feyizli olan bu mübarek gecede bütün cami ve mescit minarelerinin kandil yakılmak suretiyle süslenmesi için şunlar söylenmektedir:
“Efendimiz Muhammed Mustafa Hazretleri’nin hicretinin bu 1266 (M. 1850) yılı Receb ayının birinci günü, Pazartesi günü olduğu iki sağlam şahidin şahadetiyle şer’an sabit olmuştur ve bahsedilen mübarek ayın ilk Cuma gecesi feyizli Regâib Kandili’dir. Bu sebeple Osmanlı Devleti’ııin kadim âdeti gereği bu mübarek gecede müminlerin kalplerinin ferahlatıl- ması ve gözlerinin aydınlatılması için bütün mabet ve cami minarelerinin ışık saçan kandillerle süslenmesi hususunda padişahın yüce fermanının çıkması gerektiği İstanbul mahkemesince mübarek eşiklerine bildirilmiştir. Emir ve ferman, o emrin sahibinindir.