XVI. yy’ın başlıca özelliği; büyük boyutlu kamu binalarının (bunların pek azı hâlâ ayaktadır), özellikle augustinusçular, dominikenler ve fransiskenlerce birçok dinsel yapının ve büyük katedralin yapılması olmuştur. İlk fatihler ve din adamları, o zamanın İspanya’sında uygulanan mimarlık üsluplarına ilişkin bilgilerle birlikte pek çok sanat eserini de – resim ve heykeller – beraberlerinde getirmişlerdir. Bu üsluplar geç gotik dönemi kubbeli kiliseleri, sivri uçlu kemerler, payandalar ve ağ biçiminde taş süslü pencerelerden olu şur. Erken dönemin t dinsel yapılarına egemen olan bu geç Gotik üslup, sık sık plateresk ya da erken İspanya rönesansı üslubundaki dış yüz ya da iç mihraplarla kaynaştırılmıştır. Bu üslupların birleşimi, yapımı 1512’de başlayan ve Yeni Dünya’daki en eski katedral olan, Hispainiola’daki Santo Domingo katedralinde gömülmektedir. XVI. yy’ın sona ermesinden sonra Mexico City, Guadalajara ve Puebla’da (bu sonuncusunun planlarını Claudio de Arciniega çizdi; 1528-93) kilise planı üzerine inşa edilmiş üç misli büyük avlulu pekçok katedralde ileri yapım teknikleri ortaya çıkmıştır. İspanyolların yeni sömürgelerine getirdikleri bir baş ka üslup da, hıristiyanlar için çalışan doğulu sanatçıların üsluplarına verilen bir ad olan Mudejar’dır. Mudejar üslubunun Yeni Dünya’da, özellikle Güney Amerika ve Antil adalarında, ençok görülen örneği, incelikle oyulmuş ve boyanmış, açık tahta kirişli, kasalı tavanlardır. Bu tavanlar karşılıklı birbirine geçen çizgisel biçimlerin yıldız yıldız birleştiği soyutlDoğumotifleriylejsüslenmiş- lerdir. Bu Doğu motifleri binaların dış yüzeylerinde de kullanılmıştır. Lima saraylarının tahta kepenklerle kapalı balkonları, İslâm dünyasının İspanya ya da Kuzey Afrika’da gerçekleştirdiği benzer örnekleri anımsatmaktadır. Sömürge dönemi boyunca, ilk kentlerin kurulmasından başlayarak, askeri mimari önemli rol oynamıştır. Küba’nın Havana’sında,/Meksika’nın Acapulco’sunda, Peru’nun Lima’sında, gene Meksika’nın Veracruz’unda, Panama City’de ve Porto Riko’nun San Juan’ındaki şatolar, tahkim edilmiş kent surları ve kaleler, sömürgeleri yağmacı korsanlardan ve savaş zamanında yabancı donanmalardan korumak için yapılmış askeri mimarlık örneklerinin en önemlileri arasında sayılabilir. Kent planlamacılığı da erken sömürge döneminde kurulması gereken yeni kentler ve kasabalar nedeniyle çok önemli olmuştur. Söz gelimi, Meksika’da kurulan Ispanyol kentleri, alçak tepeler üzerindeki yerli köylerini daha iyi kontrol edebilmek için açık ve kolay erişebilir yerlere aktarıldılar. Meksika’daki Pueblo’da olduğu gibi, yeni köyler kurulurken düzenli Avrupa Rönesans planları esas alındı: Cadde ağları ve kent merkezini oluşturan bir meydan. Bu meydanlar da, ya bölge kilisesi ya da kentin önemine göre, katedral, toplantı salonu, hapishane, krallığın önemli kişilerinin konutlarıı gibi diğer kamu binaları ve -bir katedral kenti olması durumunda- piskopos ya da başpiskoposun sarayı yapılmış tır. Resim sanatında, erken sömürge dönemi resimlerini süsleyen freskler, grizeller (heykelmiş izlenimi veren gri gölgeler) halinde yapılmıştır. Başlıca XVI. yy. ressamları arasında, Avrupa’dan Güney Amerika’ya göç eden, İtalya doğumlu Bernardo Bitti (1548-1610) ve Hollanda’dan Meksika’ya göç eden Simon Pereyns (XVI. yy’ın ikinci yarısında yapıtlar verdi) sayılabilir. Her ikisi de Pereyns’in St. Christopher katedralinde (1588; Meksika) olduğu gibi, küçültülmüş beden ölçüleri, küçük kafalar ve özel yüz ifadeleriyle ortaya çıkan maniyerist üslupta resimler yapmışlardır. İspanya’da olduğu gibi sömürgelerde de resimde çoğunlukla dinsel konular işlenmiştir: Kilise azizlernin, İsa’nın ve Meryem’in yaşamını anlatan AMERİKA, LATİN (SANAT VE MİMARLIK) 347 İspanya’nırı XIX. yüzyılda Yeni Dünya’daki başkenti Lima’nın (Peru) mimarisi’, Kızılderili kültürünün kendi kimliğini sürdürdüğü diğer Peru kentlerine oranla daha çok İspanyol etkisinde kalmıştır. Lima başpiskoposunun sarayı, çağdaş İspanyol binalarının motiflerini örnekseyen yapısıyla, Doğu mimarisi üslubunu yansıtmaktadır. resimler. Dünyevi konular portrelerle sınırlı kalmış, manzara resimleriyse yapılmamıştır
Onaltıncı Yüzyıl.
05
Eyl