Dünyanın En Büyük Takım Ada Devleti
Ülke adı: Endonezya Cumhuriyeti
Eski adı: Felemenk Doğu Hindistan’ı, Hollanda Doğu Hindistan’ı.
Yüzölçümü: 1,919,440 km2
Sahil Şeridi : 54,716 km
Diller: Endonezyaca (resmi), İngilizce, Flemenkçe, yerel lehçeler.
Din: Müslüman % 88, Protestan % 5, Roma Katalikleri % 3, Hindu % 2, Budist % 1, diğer % 1 (1998)
Nüfus: 258,452,952
Başkent: Jakarta
Yönetim biçimi: Başkanlık Tipi Cumhuriyet
İdarî bölümler: 30 eyalet, 2 özel bölge, 1 başkent; Açe, Bali, Banten, Bengkulu, Gorontalo, Irian Jaya Barat, Cakarta Raya, Jambi, Jawa Barat, Jawa Tengah, Jawa Timur, Kalimantan Barat, Kalimantan Selatan, Kalimantan Tengah, Kalimantan Timur, Kepulauan Bangka Belitung, Kepulauan Rlau, Lampung, Maluku, Maluku utara, NusaTenggara Barat, Nusa Tenggara Timur, Papua, Riau, Sulawesİ Barat, Sulawesi Selatan, Sulawesi Tengah, Sulawesi Tenggara, Sulawesi otara, Sumatera Barat, Sumatera Selatan, Sumatera utara, Yogyakarta
Milli bayram: Bağımsızlık günü, 17 Ağustos (1945)
Bağımsızlık günü: 17 Ağustos 1945 (Hollanda’dan) Para birimi: Endonezya Rupisi (l□^)
Telefon kodu: 62
İnternet kısaltması:id
İklimi: Tropikal; sıcak ve nemlidir, yüksek araz¡lerde değişiklik gösterir. Tarım ve Hayvancılık: Pirinç, manyok, hindistan cevizi, kauçuk, kakao, kahve, palmiye yağı, kümes hayvanları, sığır eti, yumurta.
Doğal kaynaklan: Petrol, kalay, doğalgaz, nikel, kereste, boksit, bakır, kömür, altın, gümüş
Konum: Güneydoğu Asya’da, Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusu arasında yer alan takımadalar
Endonezya Tarihnin Dönüm Noktaları
Endonezya, 17. 508 adası ile hem dünyanın en büyük takım ada devleti hem de 250 milyondan fazla Müslüm an’ın yaşadığı, dünyanın en kalabalık Müslüman devletidir.
* Endonezya takımadalarına İslâmiyet’in ilk girişi 12. asırdan sonra Hindistan ve Malezya’dan gelen Müslüman tacirler yoluyla olmuştur.
* 1409’da Malaka hükümdarının İslâmiyet’i kabul etmesiyle Malaya yarımadasındaki ilk Müslüman devleti Malaka oldu.
* 1511’de Malaka’yı zapte- den Portekizliler bölgenin baharat ticaretini ele geçirdiler.
* 16. asrın sonlarından itibaren Portekizlilerden daha üstün olan Hollandalılar bölgeye gelerek 1602’de Birleşik Doğu H indistan Şirketi’ni kurdular.
* 18. asırda Cava Adası ve diğer çevre adaları da alan Hollanda, Endonezya’yı tek başına idare etmeye başladı.
* 1825’te EndonezyalIlar H ollanda’ya karşı ayaklanarak aralarında Cava Savaşı yapıldı.
* 1900’lü senelerin başlarından itibaren Hollanda’ya karşı istiklal mücadelesi fiilen başladı.
* 1910’larda bugünkü Endonezya adaları Cakarta’dan yönetilen birleşik bir sömürge ülkesi haline getirildi.
* 1912’de Çinli tüccarların rekabetine ve Hıristiyan misyonerlik faaliyetlerine karşı koymak için Cavalı Müslüman tüccarlar siyasî alan
da faaliyet gösteren ve ilk defa Endonezya için muhtariyet fikrini ortaya atan Sarekat İslam adında bir teşekkül kurdular.
* 1942’de Endonezya adalarının Japonlar tarafından işgal edilmesiyle Hollanda sömürge idaresi son buldu.
* 1944’ten itibaren Japonlar, kırmızı-beyaz Endonezya millî bayrağının kullanılmasını ve millî marşların söylenmesini serbest bıraktılar.
* 17 Ağustos 1945’te, İkinci Dünya Savaşı’nda Japonların teslim olmalarıyla Endonezya bir hükümet kurarak bağımsızlığını ilân etti.
* 17 Ağustos 1950’de Hollanda’nın baskısı altında federal statüde kurulmuş olan on altı federe devlet ve özel bölgenin meydana getirdiği birleşik devlet, Endonezya Cumhuriyeti’ne dönüştürüldü.
* Eylül 1955’te ilk genel seçimler yapıldı.
* 1965 ,te çıkan kanlı iç savaşta 1.000.000 insan öldü.
* 2004’teki tsunamide ve 2005’te meydana gelen 8.2 büyüklüğündeki depremde birçok can ve mal kaybı meydana geldi.
Hint Okyanusu’nun doğusunda Sumatra Adası’nın kuzeyinde Gazi Cihan Şah tarafından kurulmuş olan Açe İslâm Devleti 16. asırda Osmanlı Devleti’yle diplomatik ilişkiler kurmuş ve Osmanlı padişahları adına hutbe okutmuşlardır. Açe; orjinal adı ile (Nanggroe Atceh Darussalam), Uzakdoğu Asya’yı Hint Okyanusu’na bağlayan boğazın giriş kısmında olduğu için jeopolitik açıdan çok büyük bir öneme sahiptir. Zengin yeraltı kaynakları ve verimli toprakları olan Açe eyaleti Endonezya’ya İslamiyet’in ilk olarak girdiği ve diğer adalara yayıldığı yerdir. Bu özelliğinden dolayı Açe’nin diğer bir adı da Serambi Mekkah (Mekkenin ön bahçesi) dir. Osmanlı tüccarlarının da uğrak yerlerinden birisi olan Açe hakkında Kâtip Çelebi, Cihânntima adlı eserinde Açelilerin cengaver bir milletolduğunu, top dökümü, kılıç ve mızrak yapımını Osmanlılar’dan öğrendiklerini kaydetmektedir. Açe Devleti Portekiz saldırılan karşısında birçok defalar OsmanlIlardan yardım istemiştir. Hem bölgede İslâmiyet’in yayılması hem de Müslümanların can ve mal emniyetinin temin edilmesi için Halîfe-i Mi’ıslimîn adına Açe Devleti’ne ilk mühim Osmanlı yardımı 1537’de Kanunî Sultan Süleyman zamanında yapılmıştır. Malaya’da yerleşmiş olan Portekizlilerin Sumatra’yı istilâ emellerinden vazgeçmeyerek Açe’ye devamlı saldırılar düzenlemeleri üzerine Alâeddin Riâyet Şah Osmanlı Hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman’dan 1565’te tekrar yardım istedi.
Bunun için Açe Devleti’nden İstanbul’a bir heyet gönderilerek zulüm ve korsanlıklarını sürdüren Portekiz güçlerine karşı yardım talep etti. Ancak heyet İstanbul’a geldiği zaman Kanunî Sultan Süleyman Zigetvar seferinde olduğundan, padişahla görüşemedi ve bir süre İstanbul’da beklemek zorunda kaldı. Kanunî’nin Zigetvar’da vefatı üzerine Açeliler Sultan İldnci Selim’e, Açe sultanının “Halîfe-i Miislimîn” olan Osmanlı sultanına bağlılığını arz ettiler. Ayrıca, Portekiz saldırılarına karşı Osmanlılarla bir savunma antlaşması imzaladılar (1567). Sultan İkinci Selim Han, elçiye büyük ihsanlarda bulunarak, kendisine bir de sancak verdi. Ayrıca Açe sultam, devletinin bir Osmanlı eyaleti kabul edilmesini istemiş, halkının da Osmanlı tebaası olarak muameleye tâbi tutulmasını arzu etmişti. Sultan İkinci Selim Han da Açe Devleti’ne İslâm’ı anlatacak ilim adamları, askerî ve teknik elemanlar gönderdi.
İki kadırga dolusu mühimmat yardımında bulundu. Sultan İkinci Selim’in Açe’ye yolladığı gemi ve askerlerle birlikte sultana hitaben yazılan bir ferman ile orada okunacak bir hutbe sureti de gönderildi. Bu hutbe sureti, o tarihten itibaren yirminci yüzyıl başlarına kadar Açe’de her cuma hutbesinde okunmuştur. Açe’ye giden Osmanlı heyeti ve askerlerin çoğu orada yerleşerek bir Osmanlı köyü kurmuşlar ve yerli halkla gerçekleştirilen evlilikler sonucu onlara karışmışlardır. Osmanlı heyeti reisi Seyyid Kemal ise Açe sultanı tarafından kumandan olarak tayin edilmiştir. Osmanlıların Açe halkına yardımları her padişah devrinde devam etmiş ve son olarak da Sultan İkinci Abdülhamîd Han zamanında yapılmıştı. Kırım Savaşı sırasında Müslüman Açe milleti Osmanlı’ya maddî yardım göndermiş ve böylece İstanbul’a bağlılıklarım bir defa daha ortaya koymuşlardır. Açe sultanları da Osmanlı halifesinin gönderdiği nişanları gururla taşımışlardır.
Açeliler 1976 da Endonezya’dan ayrılmak için , 30 sene süren bir hareket başlattılar. Bu süreçte bizim bayrağımızdaki ay yıldızı kullandıkları kendi bayraklarını yaptılar. Tsunamiden sonra Endonez hükümeti ile anlaşma imzaladılar ve Endonezya’nın özerk bir bölgesi haline geldiler.
Beytürrahman Camii. Açe’nin en büyük ve en eski camiidir. Yaklaşık 150 yıllık bir geçmişi vardır. 2004’teki tsunami felaketi zamanında sular, cami etrafındaki bütün yapıları alıp götürmüş, bir tek bu cami ayakta kalmış ve insanlar o camiye sığınarak hayatlarını kurtarmışlar. Bölgede halen tsunaminin etkileri silinebilmiş değil.
Selahaddin Mezarlığı ve Osmanlı Müzesi. Osmanlı askerleri için, Açe’nin İkinci sultanı Sultan Selahaddln’in emri ile kurulan iki köyden birisi BITAl’dir. Askerlerin ve onların soyundan gelenlerin bulunduğu Selahaddin Mezarlığı, bu köydedir. Köyde halen bu askerlerin soyundan gelen birçok Müslüman yaşamaktadır.
Açe’nin bizimle ilişkisi 450 yıldır devam ediyor. Selahaddin Mezarlığı içinde bulunan müzede Osmanlı askerlerinin ve askerleri taşıyan kadırganın maketleri gibi birçok hatıra sergileniyor.