wiki

Çing sülalesi

Çin’de Mançurya kökenli Mançular tarafından kurulan
imparatorluk sülalesi. 1644’te kurulan, Çin’deki son
imparator sülalesi olan Çing (ya da Çingler) sülalesinin
1911 ‘de tahttan çekilmek zorunda bırakılmasıyla,
Çin’de aynı zamanda monarşi rejimi de yıkılmış ve
cumhuriyet kurulmuştur. Çing sülalesi döneminde Çin
en geniş coğrafi sınırlarına ulaşmış ve asıl Çin’in yanı sıra
dört ülke dışı bağımlı toprak (Mançurya, Moğolistan,
Doğu Türkistan ve Tibet) ile birçok bağımlı devleti (başlıcaları
Kore, Annam, Birmanya ve Nepal) de içerir duruma
gelmiştir. 250 yıllık Çing sülalesi dönemi, ayrıca,
sülalenin başlıca imparatorları Kansşi (1661-1722) ve
Çienlong (1735-96) sayesinde, gerek kültürde, gerek
ekonomide büyük bir gelişme gerçekleştirilen bir dönemdir.
Bu imparatorlar bir yandan yeni konfüçyüsçülüğün
kurumlarını korurken, bir yandan da Batı’yla ilişkileri
geliştirmişlerdir. Ayrıca, bu dönemde Çin edebiyatının
en başarılı romanı Kırmızı Odanın Dramı yazılmış
ve Çin’e Avrupa’dan pek çok gezgin ve misyoner
gelmiştir.
XIX. yy. başlarında Çing sülalesi iç karışıklıklar ve dış
tehditler yüzünden zayıflamaya başlamış, bu durumdan
yararlanan İngilizler, ilk Afyon Savaşı sırasında birçok
limanı ele geçirmişler ve Çin, Nankin Antlaşması’yla
(1842) Hong Kong’u İngiltere’ye bırakmak ve beş
Çin limanını -Kanton, Amoy, Fucou, Ningbo ve Şanghay-
yabancı ticaretine açmak zorunda kalmıştır. Yabancı
etkisinin uyandırdığı genel hoşnutsuzluk ve Çinli
bürokratlar arasında rüşvet, vb. yolsuzlukların aşırı yaygınlaşması,
Çin halkında Çing sülalesine karşı da düşmanlık
uyandırmış ve küçük ayaklanmalar halinde başlayan
hoşnutsuzluk dalgası sonunda, 1850’de Tayping
ayaklanmasına yol açmıştır. Aşağı yukarı on yıl süren bu
ayaklanma, yabancı paralı askerlerin de yardımcı oldukları
general Zıng Guofan tarafından sonunda bastırılmış
(1861), ama bu arada milyonlarca kişi ölmüş ve
Çin’in orta kesimi aşağı yukarı bütünüyle yakılıp yıkılmıştır.
Bu arada, 1856’da İkinci Afyon Savaşı sırasında, İngiliz
ve Fransız savaş gemileri, Kanton’u topa tutup,
1858’de ele geçirdikten sonra, Hibey’i istila etmiş ve
yazlık sarayı yağmalayarak, Çin hükümetini yabancılara on bir yeni liman açmak zorunda bırakmışlardır.
1862’den başlayarak 1908’de ölümüne kadar fiili
yönetimi elinde tutan dul imparatoriçe Tsişi’nin dönemi
imparatorluğun son yılları olmuştur. Bu dönemde
Avrupalılar ülkenin iç kesimlerine yayılarak yeni ticaret
ayrıcalıkları elde etmişler, ilk Çin-Japon savaşında
(1894-95) Japonlar Çinlileri yenerek Tayvan ve Kore’yi
ele geçirmişlerdir. Yabancı karşıtı Bokserler ayaklanması
(1899), yabancı kuvvetler tarafından bastırılmış,
Tsişi’nin ölümünden ve üç yaşındaki Pu Yi’nin tahta çıkarılmasından
sonra ülkede devrimci hareket hızla yayılmış,
Şubat 1912’de imparatorun tahttan çekilmek
zorunda bırakılmasıyla ve cumhuriyetin ilanıyla sonuçlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir