wiki

EBÛ SEHL KÛHF

EBÛ SEHL KÛHf; Müslüman astronomi âlimlerinin
büyüklerinden. İsmi, Veycen bin Rüstem el-
Kûhî olup, künyesi Ebû Sehl’dir. Hazar Denizinin
güneyindeki Taberistan’ın dağ köylerinden olan
Kuh’ta doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir.
1014 (H.405) senesinde vefât etti.
Kûhî, astronomide kullanılan rasad âletlerini
îmâl etmekle ve çok hassas astronomik hesaplamalar
ortaya koymakla meşhur oldu. Eski Yunanlıların
astronomiye âit bâzı faraziyelerini İlmî tenkide
tâbi tutarak, yanıldıkları noktaları ortaya çıkardı.
Meselelerin gerçek çözümünü sağladı. Büveyhîlerden
Şerefüddevle ve Adudüddevle zamânında
Bağdat’ta rasatlar yaptı. Bu rasatlarında bizzat
kendi yaptığı âletleri kullandı. Astronomik
gözlemlerinde, o zaman bilinen yedi gezegenin
incelenmesine ağırlık verdi. Bunların hareketlerinin
sınır ve prensiplerini tesbite çalıştı. Gün dönümü
hakkında gerçek bir yorum getirdi.
Ebû Sehl Kûhî, astronomik rasatları ile ilgili
ulaştığı neticeleri, bir âlimler topluluğu huzûrunda
ilim âlemine takdim etti. Kûhî, Bağdat’ta, 12,5
metre yarıçapında, küre şeklinde olan özel bir binâ
inşâ ettirdi. Bu kürenin ortasında küçük bir delik
vardı. Bu delikten giren güneş ışıklarının günlük
yolu tâkip edilirdi. Kûhî, Batlemyus’un (Ptolemy’nin)
Almagest’ini, Euclides’in Elements’ineserleri
ile Apollonius’un Section’larmı, Galen (Calinos)
ve Aristo’nun bâzı eserlerini tedkik ederek, ilimde
yeni merhalelere ulaştı. Ayrıca zamânında yaşamış
İbrâhim bin Sinân, Ebû Sa’d el-Âlâ bin Sehl
ve Sâbit bin Kurrâ’nın eserlerini de inceleyerek,
bunlardaki bilgilerin esaslarını tam anlamıyla öğrendi.
Kûhî aynı zamanda, devrinin önde gelen cebir
âlimlerinden sayılıyordu. Arşimet prensipleri üzerinde
çalıştı ve derin tetkiklerde bulundu. Muhtelif
ağırlıkların ölçümünü inceledi. Basınç ve ağırlık
merkezi tâyinlerini ilk defâ ele aldı. Bu konu,
daha sonraki asırlarda, Barycentris Theorems
adıyla ele alınıp, geliştirildi. Kûhî, çağdaşlarından
olan Ebû İshâk es-Sâbiî ile İlmî mektuplaşmalarında
özellikle, “Basınç ve ağırlık merkezlerinin
hesaplanması” konusunu ele aldı. Bu mektuplardan
biri Ayasofya Kütüphânesi, 4832 numarada kayıtlıdır.
Ebû Sehl Kûhî, basınç ve ağırlık merkezlerinin
hesaplanmasında, geometrik metodları kullandı.
Eserlerinde bu îzâh ve ispatlamalara girişmeden
önce, bu gibi İlmî çalışmaların, cenâb-ı
Hakk’m yarattığı eşsiz sistem ve nizâmı biraz da olsa,
anlamaya yaradığını ifâde ederek, şöyle demektedir:
“Bütün bu araştırmalar; Allahü teâlânın,
kâniâtı yaratıp, kurduğu nizam ve sistemin, aklı ve
anlayışları hayrette bıraktığını göstermektedir.”
Kûhî, basınç ve ağırlık merkezlerinin hesaplanması
hakkında eski Yunanlıların çalışmalarının
gülünç denilecek kadar basit ve İlmî olmaktan
uzak olduğunu belirterek, kendi orijinal metod ve
keşiflerini çok net bir delillendirme ile isbât etti.
Bu konuda ortaya koyduğu nazariyeler o güne kadar
bilinmiyordu. Matematikte, analiz ve terkib
(sentez) terimlerini ilk defâ kullanan ve uygulayan
âlim yine odur. B öylece Kûhî, matematik analiz
metodunun ilk kurucusu oldu. Fen ve tabîat ilimlerinde,
yâni tecrübî ilimlerde nihâî hakîkate matematik
metodlarıyla ulaşılabileceğine inanıyordu.
Onun bu ileri seviyedeki anlayışı, yüzyıllar sonra
Newton ve diğer bilim adamları tarafından benimsendi.
Gayretli bir ilim adamı olan Kûhî, aynı zamanda
devrinin önde gelen bir ilim teşvikçisiydi.
Onun çalışma ve gayretleri ünlü iki Müslüman
astronomu Ebü’l-Vefâ Buzcânî ve Ebû Hâmid Sağanî’yi
gayrete getirmiş, onları İlmî çalışmalara teşvik
etmiştir. Böylece Kûhî, o devirde fevkalâde
yüksek seviyede bir İlmî atmosferle akademik çalışmaların
teşekkülüne yol açmıştır.
Ebû Sehl’in basınç ve ağırlık merkezi konusu
üzerindeki çalışmaları, ondan asırlar sonra 19.
yüzyılda, A.F.Mâbius tarafından ele alınmıştır.
Bütün bunlar, İslâm âlimlerinin, asırlar önce, dedeğerli
birer ilim hazînesi olan pekçok eser ortaya
koyduklarını göstermektedir.
Zamânın geometri üstâdı diye değerlendirilen
Kûhî’nin yaptığı çalışmalar hakkında araştırmalar
devâm etmektedir.
Eserleri:
1) Es-Sâire fil-Emtâr alâ Temâd-il Efsâr,
2) Kitâbu Merâkiz-il-Ekr, 3) Kitâb-ul-Usûl alâ
Tahrikât-ı Oklîdes, 4) Kitâb-ül-Berkân-it-Tâm,
5) Kitâbu Merâkiz-ud-Devâir alel Hutût min
Tarîk-it-Tahlîl Dûn-et-Terkîb, 6) Kitâbu San’atil-
Usturlâb bil-Berâhîn, 7) Kitâbu Ihrâc-il-Hatteyn
alâ Nisbetin, 8) Kitâb-ud-Devâir-il-Mütemâsse
min Tarîk-it-Tahlîl, 9) Kitâb-uz-Ziyâdât
alâ Arşimedes fil-Makâlet-is-Sâniye, 10) Kitâbu
İstihrâcı Dil-il-Misbâ* fid-Dâire, 11) Kitâbül-
Murâselât Beynel Kûhî ves-Sâbî, 12) Risâletün
fî Amel-i Muhammesin: Eserde muayyen
bir kare içinde, eşkenar bir beşgenin nasıl tesis edilebileceği
İncelenmektedir. Kûhî bu eserini Büveyhî
hükümdârı Şerefüddevle adına telif etmiştir.
Eser, S.RHogendijk tarafından tahkik edilip, İngilizceye
tercüme edilmiştir.
Kûhî, bu risâlesinde şunu isbâtlamaktadır: Bilindiği
gibi, belli bir kare içinde, eşkenar bir beşgenin
çizilmesi pergel veya diğer geometrik âletlerle
mümkün olmamaktadır. Kûhî, bu eşkenar
beşgenin iki katı zâid (Hiperbol), kullanmak süreriyle
orijinal bir metodla nasıl çizileceğini îzâh
etmiştir. Onun bu buluşu, ortaçağ bilim adamlarının
hiç birinde görülmemiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir