POLO; Aim. Polo (-spiel) (n), Fr. Polo (m), İng.
Polo. At üzerinde oynanan bir oyun. Bu oyunda iki
rakip takımın sürücüleri ellerinde ucu çekiç gibi
olan uzun sopalarla ağaçtan yapılmış topa vurarak rakip
takımın kalesine gol atmaya çalışırlar. Oyun
açık veya kapalı sahada oynanabilir. Diğer oyunlara
benzemeyen bir özelliği eşit olmayan kâbiliyetteki
takım ve oyuncuların eşit bir halde yarış yapmalarını
sağlayan handikap (engelli) sistemdir. Oyunun
temel şekli hokey (el topu) ve futbola benzer.
Oyun, çok yüksek masraf gerektirdiğinden genellikle
zengin sporu sayılır ve katılma az olur. Birleşik
Amerika’da 1950’de aktif 500 oyuncu varken,
1970’lerde kayıtlı oyuncu sayısı sâdece 1300 adettir.
Bu sporda geleneksel olarak güçlü memleketler
Arjantin, Birleşik Amerika ve İngiltere’dir.
Oyun: Açık saha oyunu 274×146 m ebadında
ve çevresi 279 m korkulukla çevrili sahada oynanır.
Bâzan genişliği 183 m olan ve çevresi korku –
luksuz saha kullanılır. Sahanın her iki tarafındaki
kalelerin genişliği 7.3 m’dir. Takım, dört oyuncudan
meydana gelir:
1 numara; gol atmaktan sorumlu ileri oyuncusu.
2 numara; topu kapmak için çalışan sert bir sürücü
olmalı.
3 numara; en güçlü oyuncu, takımın idârecisi.
4 numara; savunmada bulunan geri oyuncusudur.
Bir maç, her biri 7.5 dakika olan 6 dönemden
meydana gelir. Oyunda bulunan bu devrelere “c
hukkar” “c hukker” veya ”cu hukkal” denir. Berâberlik
hâlinde oyun uzatılabilir. Polo, oyuncular ve
atlar için çok riskli olduğundan iki atlı, bir de yaya
hakem tarafından bir dizi çok katı oyun kâideleri
uygulanarak idâre edilir. Faulün derecesine
göre verilen cezâlar değişir. Faul yapılan takıma
kaleden 27.37 veya 55 m uzaktan serbest atış verilebilir.
Birçok maçta, yarışın eşit şartlarda yapılmış
olması için handikap (engel) sistemi kullanılır.
Her oyuncu O’dan 10 gole kadar, kâbiliyetine
göre bir engel bir gol sayısı alır. 1 0 gol alan en
iyi oyuncu demektir. Bir engelli maçta, bir takımdaki
oyuncuların engel gol sayıları toplanır; ikitakımın toplam sayılarının farkı kadar gol, daha düşük
engelli takıma verilir.
Atlar ve teçhizat: Oyunda binilen atlar; büyük,
süratli, zeki ve iyi yetiştirilmiş hayvanlardır.
Oyuncunun verimliliğinin % 75’inin bindiği
hayvana bağlı olduğu kabûl edilmektedir.
Açık saha polo oyununda kullanılan top 7-9 cm
çapında olur ve ekseriya söğüt ağacından yapılmıştır.
Ucu çekiç gibi olan sopanın boyu ise 112-
135 cm’dir. Topa bu sopanın ucundaki 24.2 cm
uzunluğundaki çekiçbaşı gibi kısmın yan tarafı
ile vurulur. Sopanın toplam ağırlığı 198,5 gramdır.
Kapalı saha oyunu: 91.4×45.7 m ebadında ve
1.2-1.36 m tahtadan korkulukla çevrili sahada her
bir takımda üç oyuncu ile oynanır. Top, küçük bir
futbol topuna benzer, şişirilmiş deri bir toptur.
Târihi: Polo; ilk defâ İran’da oynandı. Bu
oyunun orada en azından M.S. 1. yüzyılda oynandığı
tahmin edilmektedir. Oyun daha sonra Tibet
ve Çin’e, son olarak Hindistan’a geçti; oradan
da İngilizler aldı ve oyun İngiltere’de popüler hâle
geldi. Oyunu, New York Herald’in yayımcısı James
Gordon Bennet 1876’da Amerika’da tanıttı. Bu
sporun yönetici birimi olan Birleşik Devletler Polo
Cemiyeti (USPA) 1890’da teşkil edildi.
1970’lerde USPA’nın 140 üye kulübü vardı ve
bu kuruluş millî ve mahallî turnuvalar düzenliyordu.
Dikkatler okullararası müsâbakalara teksif
edildi ve bu şekilde iyi oyuncular yetiştirildi.
1886’da Britanya ile Birleşik Devletler arasında
yapılan ilk maçtan beri milletlerarası müsâbakalar
bu sporun en ilgi çekici yanı olmaktadır.
1909’da Amerikan takımı bu oyunda yenilik sayılabilecek
hızlı ve uzun vuruşlu oyun sitiliyle İngiliz
takımını yendi. Birleşik Devletler ile Arjantin arasında
güçlü bir rekâbet gelişti ve 1928’den beri bu
iki ülke peryodik olarak Amerika Kupası için yarışmaktadırlar.
Amerikan takımları aynı zamanda
Koronasyon (Caronatron) Kupası için İngiltere
ile, Kamaşo (Camacho) Kupası için Meksika ile
yarışmaktadır. Polo, en son 1936’da olmak üzere,
dört defâ olimpiyat oyunlarının gündemine girmiştir. Zamânımızda olimpiyat oyunlarında bu
spor bulunmamaktadır
POLO
22
Eki