LEVÂZIM; Aim. Bedarfsartikel (pl.), 2. Intendantur
(f), Fr. 1. Objets (m.pl.) necessaires, 2. Intendarıce
(f), İng. 1. Necessities, 2. Commissariat.
Lâzım olan şeyler. Askerî birliklerin yiyecek ve
giyecek maddelerini, silâh, mühimmât, muhâbere
ve ordu donatım araç ve gereçleri dışında kalan diğer
malzemeleri, ifâde eden terim. Levâzım sınıfı,
barışta ve seferde, askerî birlik ve kuramların yiyecek,
içecek, giyecek, yakacak vb. maddelerin ikmâlini,
depolanmasını, bakım, tâmir ve dağıtımını
sağlar. Savaş sırasında düşmandan alman ganîmetin
toplanması, sınıflandırılması ve cephe gerisine
gönderilmesi de bu sınıfın vazîfeleri arasındadır.
Bu hizmetleri yerine getirmede, levâzım
sınıfının bölükten alaya kadar değişik büyüklükteki
birlikleri vazîfe almaktadır.
Târihçesi: Milletlerin, düzenli bir orduya sâhip
olmaya başlamaları ile birlikte, askerlerin yedirilmesi, giydirilmesi, silâh ve teçhizâtmın ve
diğer ihtiyâçlarının temini zarûriyeti de ortaya
çıkmıştır. Asya kıtasının doğusundan, Avrupa ortalarına
kadar çok geniş sâhalarda devlet kuran
atalarımızın, bilhassa ordunun iâşe ikmâli konusunda
tertip, düzen ve faaliyetleri, bugün bile merak
konusu olmaktadır.
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında düzenli
ordu teşkilâtı yoktu. Taleb üzerine, aşîret gençleri
savaşa katılırlar, bunlara sefer esnâsında ulûfe
verilir, savaştan sonra memleketlerine dönerlerdi.
Orhan Gâzi ve Sultan Birinci Murâd Han zamânında,
muvazzaf kapıkulu timar ve zeâmet askerleri
ihdâs edildi. Kapıkulları, pâdişâhların hassa
askerleri olup, hazîneden bunlara ulûfe ve günlük
istihkâk verilirdi.
Seferde pâdişâhın maiyetinde bulunan kapıkulu
askerleri, piyâde ve süvârî olmak üzere iki kısımdır.
Kapıkulu piyâdesi; yeniçeriler, acemi oğlanları,
cebeciler, topçular, top arabacıları, humbaracılar,
sakalar olmak üzere yedi sınıfa ayrılmıştı.
Yeniçeri ocağının ilk teşkilinde her ere bir akçe
ulûfe verilirken, zamanla paranın değer kaybetmesiyle
bu miktar 1 günde 20-25 akçeye yükseltildi.
Ulûfeden başka, senede dört defâ un, et,
yağ, bulgur, elbise gibi şeyler veya bedelleri verilirdi.
Eyâlet askerlerine hazîneden maaş verilmez,
dirlik denilen arâzinin vergi hâsılâtı tediye edilirdi.
Dirlikleri, hâsılâtlanna göre Has, Zeâmet ve Timar
olmak üzere üçe ayrılmıştı. Dirlik sâhipleri elde
ettikleri hâsılâta göre, sefer zamânmda muayyen
miktarda askeri tam teçhizâtlı olarak göndermeye
mecburdular. Toplanma bölgesinden hareket
edildiğinde, önde süvârî ve piyâde ve onların arkasında
ağırlıklar ile erzak kâfilesi yer alırdı. Bu
teşkilâtlanmada usûl ve nizâmlara tam riâyet sağlandığından,
Osmanlı Devletinin yükselme devrinde,
masraf yapılmadan, mükemmel donatılmış,
eğitim seviyesi yüksek yüz kırk bin süvârî tedârik
edilmiş ve seferin devâmı müddetince ordunun
kendi iâşesini sağlaması mümkün olmuştu.
1826 senesinde yeniçeri sınıfının lağvedilmesine
kadar bu düzen devâm etti. Bu târihte, nizâm-
ı cedîd kurularak, düzenli ordu teşkîlâtına
geçildi. 1909 senesinde ilk levâzım okulu, Beylerbeyi
Sarayında açıldı, ancak, dokuz aylık bir eğitim
devresinden sonra kapandı. İki sene sonra,
1911’de Almanya’dan getirilen levâzım mütehassısı
Zaver Beyin idâresinde okul, Taksim Kışlasında
açıldı. Okulda hukuk, iktisâd, ticâret, barış
ve seferde ihâle ve muâyene usûlleri, yiyecek, yakacak,
melbusât ve teçhizât ikmâli vb. konular
öğretiliyordu. Balkan Harbinden edinilen tecrübelerden
de faydalanılarak istihkâkların verilmesi, İlmî esaslara bağlanmış ve 1914 tarihli Tay mat
ve Yem Kânunu çıkartılmıştır. Askerî birliklerin
iâşesinde ve tayın bedellerinin ödenmesinde, mübâdele
sistemi getirilerek kânunda belirtilen cins
ve miktarda erzak verilmesi hükmedilmiş, ancak
bu erzakın bir günlük tutarını geçmemek üzere
başka cins erzakla değiştirilebilmesi esâsı kabûl
edilmiştir. Birliklerin iâşesinde bundan daha mükemmelini
düzenleyecek bir kânun yapılamadığından,
Taymat ve Yem Kânunu’nun uygulanmasına
zamânımızda da devâm edilmektedir.
İstiklâl Harbinden sonra, Harp Akademileri
binâsında 1 Ekim 1925 târihinde Levâzım Akademisi
adı altında Levazım Okulu yeniden açıldı.
1927 yılından îtibâren de Harp Okulundan levâzım
subayı mezun olmaya başladı. 1949 senesinde,
Levâzım Okulu, Harp Akademileri bünyesinden
ayrılıp, başlı başına sınıf okulu olarak Bâyezîd’deki
Askerî Tıbbiyye Okulunun, bir bölümünde tedrisâtını
sürdürmeye devâm etti. Daha sonra 1952 yılında
Eyüp’teki binâsma 1961 yılında da Halıcıoğlu’ndaki
târihî Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn
binâlarına taşındı. 1 Eylül 1977 yılında Mâliye
sınıfının kurulmasıyla Levâzım Mâliye adını alan
okul, 1 Ocak 1980 târihinde Kâğıthâne Kışlasına
taşındı. Oradan da 1990 yılında Küçükyalı’da yeni
yapılan binâlarına nakledildi.
Zaferi kazananlar, yalnız cephede savaşanlar
değildir. Zaferin kazanılmasında, ordunun iâşe,
cephâne ve her türlü lojistik ikmâl ve desteğini sağlayanların
da büyük payı vardır.
LEVÂZIM
23
Eki