BAKER PLÂ N I; Uluslararası Para Fonu ve
Dünyâ Bankasının, 1985 Ekim ayında, G. Kore’nin
başkenti Seoul’deki yıllık olağan genel kurul
toplantısı sırasında zamânm ABD Mâliye Bakanı
James Baker tarafından gündeme getirilen
plân. Bu plân bütün gelişme yolundaki ülkeleri
değil, en borçlu 15 ülkeyi hedef almaktadır.
Baker Plânı’m teşkil eden üç temel nokta şunlardır:
1. Borçlu ülkeler tarafından, büyümenin hızlandırılması,
enflasyonun frenlenmesi ve câri işlemler
açıklarının kapatılmasına yönelik, kapsamlı
ve piyasa mekanizmasına ağırlık veren istikrar
politikalarının yürürlüğe koyulması,
2. Çok taraflı kalkınma bankalarının, bu uyum
politikalarını desteklemek gayesiyle, en borçlu
15 ülkeye açtıkları kredileri 1986-88 yılları arasında
% 50 artırarak, yılda yaklaşık 9 milyar dolara
çıkarmaları,
3. Aynı dönemde, uluslararası ticâret bankalarının
da bu ülkelere verdikleri kredileri yılda
ortalama 6.5 milyar dolar artırarak, 20 milyar dolara
çıkarmalarıdır.
IMF’nin kredi verdiği ülkelerden uygulamalarını
istediği politikalara kıyasla, Baker Plânı’nda
önerilen ekonomi politikalan daha uzun vâdeli ve
büyümeye daha fazla ağırlık veren politikalardır.
Bu politikaların başarıya ulaşmasını sağlamak için
Baker Plânı çerçevesinde verilecek kredilerin, ilgili
ülkelerin kredibilitesini artıracağı ve dış finansman
ihtiyaçlarını daha kolay karşılayabilecekleri
ileri sürülmüştür.
Baker Plânı neden bütün gelişme yolundaki ülkeleri
değil de, bunlardan yalnızca 15’ini hedef almıştır?
Bu soruya cevap olarak, istikrarlı büyümeyi
ve kredibilitesini belirli bir süre içinde arttırabilecek
konumda bulunan ve milletlerarası ticâret
bankalarına borcu en yüksek olan ülkelerin seçildiği
söylenebilir.
IMF’nin teklif ettiği uyum politikalarının odak
noktasını ekonomik istikrar ve talep yönetimi;
Baker Plânı’nda ise, problemler daha mikro düzeyde
ele alınmakta, para piyasalarının reformu ve
yabancı sermâye girişinin teşvik edilmesi önerilmektedir. Plânda, gelişme yolundaki ülkelerin ihracatlarını
artırmalarına ve dolaylı olarak dış borç
karşılama oranlarını yükseltmelerine yardımcı olmak
üzere, sanâyileşmiş ülkelerin ekonomik büyümeyi
hızlandırmaları ve dış ticârette korumacılığa
son vermeleri gerektiği belirtilmiştir.
Dünyâ Bankası, IMF ve milletlerarası bankalar,
Baker Plânı’m desteklerken, sanâyileşmiş ülkelerin
bir çoğu ve bâzı ticâret bankaları bu konuda
sessiz kalmaktadırlar. Baker Plânı’nm başarısı konusunda
ciddî endişelere yol açan diğer bir konu
da, borçlu ülkelerin plânın öngördüğü ekonomik
önlemleri alma konusunda yeterince kararlı görünmemeleri
olmuştur.
BAKER PLÂNI
28
Eki