wiki

BÂKILLÂNÎ

BÂKILLÂNÎ; kelâm âlimlerinin en meşhûrlarmdan.
İsmi, Muhammed bin Tayyib bin Muhammed
bin Câfer; künyesi Ebû Bekr, lakabı Bâkıllânî
el-Eş’arî’dir. Bâkıllânî veya Kâdı diye şöhret
bulmuştur. Doğum târihi kesin bilinmemekle beraber
941 (H.330) senesinde Basra’da doğduğu
kabûl edilmektedir. 1013 (H. 403) senesinde Bağdât’ta
vefât etti.
İlk tahsiline Basra’da başlayan Bâkıllânî, zamânınm
meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi. Kelâm
ilmini Ebü’l-Hasan Eş’ârî’nin meşhûr talebelerinden
İbn-i Mücâhid Tâî’den tahsil etti. Ayrıca,
Ebû İshak el-İsferâînî, Ebû Bekr bin Fûrek ve
Ebü’l-Hasan el-Bâhilî gibi âlimlerden ders aldı.
Bağdât’a giderek Ebû Bekr bin Mâlik Katiî, Ebû
Ahmed Hüseyin bin Ali Nişâbûrî gibi hadîs âlimlerinden
ders aldı ve hadîs öğrendi. Tahsilini tamamlayıp,
kelâm ilminde çok iyi yetiştikten sonra,
Bağdât’ta Câmi-i Mansûr’da ders vermeye ve
kıymetli eserler yazmaya başladı. İlimdeki şöhreti
yayılıp, hükümdâr ve devlet adamlarından büyük
îtibâr gördü.
Adudüddevle tarafından Bizans’a elçi gönderilen
Bâkıllânî, Bizans hükümdânnm kendi huzûruna
eğilerek girmesini sağlamak için hazırlattığı
dar ve alçak dehlizden ters dönüp eğilerekgeçti. Bizans hükümdârının odasına arka arka yürüyüp
girdi. Girince doğrulup yönünü hükümdâra
döndü. Bu hareketi gören Bizans hükümdârı İkinci
Basilius şaşırıp, heybeti ve vekarı karşısında
ezildi. Bâkıllânî hazretleri, Bizans hükümdârının
sarayında papazlarla münâzaraya oturup, Hıristiyanlığın
bozuk yönlerini İlmî delillerle ispat etti.
Sapık bid’at fırkalarıyla mücâdele edip, onların
görüşlerinin yanlış olduğunu göstererek, Ehli
sünnet îtikâdmm yayılmasına çok hizmet etti.
İmâm-ı Eş’arî hazretlerinin bildirdiği bilgileri,
yazdığı kitaplarında genişçe îzâh ederek kelâm
ilminde önemli yere sâhip oldu. Ömrünün sonuna
kadar ilim öğretmekle ve eser yazmakla meşgûl
olan Bâkıllânî, 1013 senesinde Bağdât’ta vefât etti.
Cenâze namazını oğlu Haşan kıldırdı. Önce
evine daha sonra Bâb-ı Harb Kabristanına nakledildi.
Gecelerini ibâdetle ve İlmî meseleler yazarak
geçiren Bâkıllânî, sabahleyin talebelerine yazdıklarını
okuturdu. Râfizîlere, Mu’tezileye, Cehmiyyeye
ve Hâricîlere karşı kesin delillerle cevaplar
verirdi. Bu. sebeple o, “Lisân-ül-Ümme”
(Ümmetin Sözcüsü) veya “Sârim-ül-İslâm” (İslâmm
Keskin Kılıcı) lakablarıyla anılırdı.
Eserleri: 1) İ’câz-ül-Kur’ân: Kur’ân-ı kerîmin
büyük bir mûcize olduğu ve i’câzı hakkında bilgi
vermektedir. 2) Temhîd-ül-Evâil ve Telhîs-üd-Delâil.
3) Menâkıb-ül-Eimme. 4) EI-Beyân. 5) Elİnsaf.
6) El-İntisâr li-Sıhhati Nakl-il-Kur’ân.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir