BEŞİK; Alm. Kindenviege (f), Fr. Berceau (m),
İng. Cradle. Küçük çocukları yatırmaya ve sallayarak
uyutmaya yarayan özel yapılı küçük karyola.
Topun namlusuna ateş sırasında kaydırarak
yataklık yapan parça ile oymacılıkta kullanılan
sivri uçlu yontma kalemine de beşik denir.Türkçe olan kelimenin aslı “bişik”tir. Çocuklar
için ud, demirhindi, pelesenk, abanoz, ceviz
ve serviden oymalı ve nakışlarla süslü çok güzel beşikler
yapılırdı. Ağaç üzerine kadife kaplama ve
üzerine kabartma gümüş işlemeli olan beşikler en
kıymetli olanlarıydı. Bebeğin beşikten düşmemesi
için göğsünden kamına doğru bağlanan ucu küçük
değnekli şallara da “bağır dak” veya “bağartlak”
adı verilirdi. Anne ve nineler bebeği uyuturken
beşiğin önünde ninniler söylerlerdi. Ninnilerin
edebiyâtımıza kadar geçmiş çok mânidar
olanları vardır. Bunlarda, aslan gibi kuvvetli olmak,
mektebe gidip ilim öğrenmek, vatan, millet sevgileri
fikri küçük çocuğun dimağına telkin edilirdi.
Eskiden beşiğe çok önem verilirdi. Yalnız göçebe
âilelerinden başka her âilenin bir beşiği olurdu.
Anadolu’daki köylerde hâlâ ehemmiyetini muhâfaza
etmektedir. Göçebeler taşıması zor olduğu
için beşiğe pek iltifat etmeyip “yelenbi” adını
verdikleri salıncakta çocuklarını büyütürler.
Beşik mânilerinden biri şöyledir:
Oğlum, oğlum oyunda,
Cüz kesesi boynunda.
Oğlum aslan olacak,
Türklük vardır soyunda
BEŞİK
29
Eki