Başkan Wilson gelecekteki barışın esasını teşkil edecek olan on
dört madde bildirisini 3 ocakta açıkladı. Bu maddeler hem
devletler hukukuna ait esasları, hem de çeşitli savaşçıları tatmin
edebilecek bazı belirtileri taşıyordu. Fakat 1918 yılının ilk aylarında
Almanlar önce Batı cephesinde yaptıkları taarruzla güvenlerini
arttırdılar, hâkimiyetlerini Doğuya kadar genişleterek
durumlarını kuvvetlendirdiler: Sovyetlerle Brest-Litovsk (3 mart)
ve RomanyalIlarla Bükreş (7 mayıs) antlaşmaları, Ukrayna’nın
alman kontrolü altında teşkilâtlandırılması (mart).
Almanya’nın 1918 yazında uğradığı başarısızlıklar, Doğu Avrupa’ya
ait planları etkisiz bıraktı. Buna karşılık askerî olayların
Orta Avrupa’da çok kesin etkileri oldu. 5 Ekimde Reich’in yeni
başbakanı Max von Baden, on dört madde esasına dayanan bir
barış için A.B.D.’nin arabuluculuğunu istedi. Mütarekenin imzalanmasmdanönce Kiel’de (4 kasım), sonra Münih’te ve Berlin’de
patlak veren isyan hareketleri Alman imparatorluğunun
sona ermesine ve Wilhelm II’nin tahttan çekilmesine yol açtı
(9 kasım). Sosyalist Ebert şansölye oldu. Avusturya-Macaristan
için savaş, imparatorluğun tam bir dağılımıyle bitti; çeşitli azınlıklar
eylül sonundan itibaren bağımsızlıklarını ilân ettiler, imparator
Charles I, 13 kasımda devlet işlerini yönetmeyi bıraktı. Aralık
ayında Güney islavları bir krallık içinde Sırplarla birleştiler.
Bu sırada Karadağ da Sırbistan’a bağlandı. Birleşik eyaletlerin
Romanya ve Polonya’ya bağlanması sonucunda birbirinden ayrı
iki küçük devlet ortaya çıktı: Avusturya ve Macaristan.
Yeniden kurulan Polonya, Almanya ile ilişkilerini kestiği sırada
batıda mütarekenin süresi uzatıldıBarış konferansı ise ancak
ocak 1919’da Paris’te toplanabildi.
DÜNYA SAVAŞI
31
Eki