Kafkas cephesi ve ermeni hareketleri. 18 Aralık 1917’de Ruslarla
Erzincan’da yapılan mütarekeden sonra, 1918 yılında Kafkas
cephesinde savaş olmadı. Ancak rus kuvvetleri çekildikten
sonra, Van’da toplanan ermeni ‘taburları, teşkilâtını büyüterek
■ Rusların işgalinde bulunan Türk topraklarını istilâ ettiler; bölgedeki
Türk halkına ağır saldırılara geçtiler ve yer yer, kütle
halinde öldürmeğe başladılar. Bunun üzerine Vehip Paşa kumandasındaki
3. ordu Bitlis’ten Tirebolu’ya kadar uzanan cephede
altı koldan harekete geçti. 7 Şubatta Kelkit’i, 13 şubatta
Erzincan’ı, 19 şubatta Bayburt’u, 22 şubatta Tercan’ı, 24 şubatta
Trabzon’u, 12 martta Malazgirt, Hınıs ve Erzurum’u, 16
martta Köprüköy ve Tortum’u, 25 martta da Oltu’yu 1914’teki
Osmanlı-Rus sınırına kadar olan bölgeyi geri aldı, 8 nisanda
da Van alındı. Bundan sonra Brest-Litovsk antlaşmasına göre
Kars, Ardahan ve Batum sancaklarını işgal için 26 martta Yakup
Şevki Paşa (Subaşı) kumandasında hazırlanan (dört tümen
kadar) özel grup, Romanya’dan getirilen 6. kolordu karargâhı
emrine verilen iki tümen ile birlikte 30 martta 3. ordu karargâhının
bulunduğu Erzurum’a geldi. Yakup ŞevKi Paşa grubu,
Sarıkamış-Kars ve Ardahan bölgesinde, 37. kafkas tümeni de
Batum’a ilerleyecekti. Ermeniler Novo Selim’e çekilmişlerdi.
; Ardahan 3 nisanda ele geçirildi, fakat Batum’un işgali uzun süri
dü. Çünkü Gürcüler alman himayesini kabul ederek 26 martta
Batum’da anlaşma yaptılar; önce Türkiye’nin hizmetinde bulunan
general Von Kress, Tiflis’e geldi ve iki alman alayı da
Poti’ye çıkarılarak bazı istasyon ve önemli yerler işgal edildi.
Böylece Almanlar, yalnız Gürcistan bölgesini değil, bütün Güney
; Kafkasya’yı (Baku dahil) Gürcistan hesabına ele geçirmek istediler.
14 Nisanda Batum ve Çürüksu, türk kuvvetleri tarafından
zaptedildi. 25 Nisanda da Kars, Ermenilerin elinden alındı.
Arpaçayma kadar olan bölge kesin olarak işgal edildi. 1877-1878
Osmanlı – Rus savaşında Rusların ele geçirdiği üç sancak da
geri alındı. Daha sonra Ermenileri barışa zorlamak için, Yakup
Şevki Paşa grubunun, Tiflis genel yönetinde ilerlemesi emredildi
(12 mayıs). Grup, 15 mayısta Gümrü’yü ele geçirerek Erivan’a
doğru demiryolu boyunca ilerlemeğe ve istasyonları işgal etmeğe
başladı; 26 mayısta Karakilise ele geçirildi. Bu durum karşısında
Nazarbekof kumandasındaki ermeni kolordusu da-doğuya
çekildi. Güneyde, İran topraklarına girilerek Makü ve Hoy
bölgeleri; kuzeyde de Ahıska-Ahilkelek ve Çürüksu ele geçirildi.
Bundan soma Ermenilerin isteği ile Batum’da barış yapıldı
(4 haziran 1918). Almanlar, Kafkasya’da silâhlandırdıkları Gürcü
ve Tatarları İran içerisinden Hindistan’a yöneltmek suretiyle,
İngiliz sömürgelerine doğru uzanmak istediler. İngilizler de bunun
üzerine birliklerinin bir kısmını Bakû’de topladılar. Irak
ve Filistin cephelerindeki İngiliz kuvvetlerinin bu bölgelerdeki
türk birliklerine karşı saldırıya hazırlanmaları Musul, Şam ve
■i Halep’i tehdit etmeleri karşısında, gerekli tedbirler alınamadı;
tersine Türkistan’ı ele geçirmek isteğiyle 3. ordu bir kafkas –
İslâm ordusu haline getirildi. Bu sonuçsuz macera ağustosta
Tebriz’i alarak Tahran’a ve güneye sarkarak ingilizlerin Irak’-
• taki kuvvetlerinin gerilerine etki yapmak amacıyle yönetildi. Hazar
denizi batı kıyılarına, Astrahan’a ve Volga nehrine doğru ilerleme
yapıldı. Fakat Suriye ve Irak cephelerinde ingilizlerin gi-
. riştikleri taarruzlar ağır yenilgiyle sonuçlanınca, bu karar veharekâtın
yersizliği anlaşılarak çekilme yapıldı.
Irak cephesi. Bağdat’ın düşmesinden sonra 6. Türk ordusunun
bir grubu Fırat, diğer grubu Dicle vâdilerini tutarken, büyük
kısmı Kerkük’te bulunuyordu. Lojistik destek bakımından çok yetersiz olan ordunun ancak 8 000 kişilik savaşacak kuvveti kalmıştı.
Bunun karşısında ise ingilizlerin bir İngiliz ve beş hinf
tümeni ile bir süvari tümeni ve bağımsız birkaç alayı bulunuyordu.
Mart ayında taarruza geçen İngiliz 1er, cephelerindeki türk
kuvvetlerini çekilmeğe zorladılar, fakat Kerkük grubu karşısında
başarısızlığa uğrayarak çekildiler.
İngilizler 23 ekimde Musul’u ve buradaki petrol kaynaklarını
ele geçirmek amacıyle yeniden taarruza geçtiler. Buradaki Dicle grubunu
ağır bir yenilgiye uğratarak 30 ekimde yapılan mütareke
şartlarını ileri sürmek suretiyle 3 kasımda Musul’u ele geçirdiler.
Filistin ve Suriye cephesi. Kudüs’ün düşmesinden sonra cephedeki
Yıldırım Orduları grubu kumandanı general Falkenhayn’m
yerine general Liman Von Sanders getirildi. Yıldırım Orduları
grubunun emrindeki kuvvetlerden Irak’taki 6. ordu ile İskenderun
körfezi ve güney çevresindeki deniz cephesini koruyan 2.
ordu, ordular grubu kuruluşundan çıkarıldı. Böylece Yıldırım
Orduları grubunda .7. ve 8. ordularla biı kolordu ve süvari tümeninden
ibaret 4. ordu bırakılmıştı.
Bu cephedeki Yıldırım Orduları grubu, on piyade ve bir süvari
tümeni ile yaklaşık olarak 100 km’lik bir cepheyi savunmağa
çalışmaktaydı; mevcudu da ancak 28 000 kadardı. Yıldırım Orduları
grubu, 1918 yılı başlarında Yafa ile Lut gölü kuzeyi ara*
sında savunma durumundaydı, ingilizlerin mart ayı başından
mayıs sonlarına doğru Şeria ırmağı vâdisi vè doğusunda başlayan
taarruzları önce durdurabildiyse de, lojistik durumun yetersizliği
türk kuvvetlerinin sayısını 23 000’e düşürdü. İngiliz birlikleri
kara ve hava üstünlüğünü arttırarak 19 eylülde, kıyı, orta
ve doğudan üç grup halinde büyük bir taarruza girişti. Türk cephesi
düştü, İngiliz süvari kolordusu 20 eylülde de ileri harekâtına
devam ederek Nâsıra’daki Yıldırım Ordular grubu karargâhına
kadar girdi. Yıldırım Orduları grup kumandanı İngiliz
taarruzunu Şeria vâdisinin doğusundan beklediğinden büyük bir
baskına uğramıştı.
21 Eylülde Ordular grubu Dera’ya kadar çekilme kararı verdi.
7. Ordu kumandanı olan Mustafa Kemal Paşa, önceden aldığı
tedbirlerle düşman süvarisini Bisan’da durdurmayı başardı. Türk
kuvvetleri 10 ekime kadar çekilmeğe devam etti. Bu arada siyasî
amaçlarla Şam güneyi Rayak ve daha sonra Baalbek’de de
tutunmak mümkün olamadı. Şam, 1 ekimde düştü. Yıldırım Orduları
grup kumandanı Von Sanders bu yenilgi üzerine kumandayı
Mustafa Kemal Paşaya bırakarak Adana’ya çekildi.
Bu arada emîr Faysal’ın kuvvetleri, yerli Araplarla birlikte türk
kıtalarına her fırsatta saldırıyordu. Mustafa Kemal Paşa, önce
arap çetelerini bozguna uğratarak Halep kuzeyindeki mevzilere
çekildi (26 ekim). Böylece İskenderun – Tellürrifat mevziinde İngiliz
taarruzlarını durdurmağa çalıştı. Bu hat, istiklâl savaşı sırasında
da millî sınır olarak devam etti. Irak’ta da savunma
zorlaştığı için, Osmanlı kabinesi düştü; izzet Paşa 14 ekimde
başkumandanlık ve harbiye nazırlığını üzerine almak suretiyle
yeni Osmanlı hükümetini kurabildi. Kut’ül Aiııare’de esir edilen
İngiliz generali Tawnshend’in aracılığı ile tarafların temsilcileri
28 ekimde Mondros’ta toplandılar ve 30 ekimde de mütareke imzalandı.
(Bk. MONDROS MÜTAREKESİ.)
Osmanlı imparatorluğunun 10 ağustos 1920’de Sevr’de (Sèvres)
imzaladığı antlaşmaya Mustafa Kemal Paşanın önderliğindeki
Türk halkı karşı çıktı. Sevr antlaşmasına göre paylaşılan Türkiye’nin
bağımsızlığı için güç şartlar altında savaştı; 24 temmuz
1923’te Lozan’da imzalanan barış antlaşmasıyle yeni bir Türk
devleti kurulmuş oldu