wiki

EDA

EDA i. (ar. edâ). Esk. Verme, ödeme: Abdüsselâm
Bey vasiyetnamesinde, «Borçlarımın
edasından sonra kalan servetim», «bakiye-
i servetim» gibi tabirler kullanmıştı
(A. H. Tanpınar). || [Namaz için] Yerine
getirme, kılma: Ba’dehu, Ebû Zerr’i gasl
ve tekfin ve namazını eda ile defn ettiklerinde…
(Cevdet Paşa). || Eda etmek, vermek,
ödemek, vazifesini yerine getirmek: O
da «Tayy-ı mekân» denilen yolla Medine’ye
gelir, sabah’namazını orada eda edermiş
(N. Araz). H Eda-yı deyn, borç ödeme. Vazifesini
yerine getirme. || Eda-yı i’tizar, özür
dileme. || Eda-yı salat veya eda-yı namaz,
namaz kılma.
— Teşk. tar. Eda tezkiresi, mirî avcıların
avladıkları hayvanların postları karşılığında
aldıkları makbuz. (Eda tezkiresi, kanunen
yapılması gereken bir görevin yerine
getirildiğini gösteren kâğıtlar için de
kullanılır.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir