DİSPANSER; Aim. (kostenlose) Poliklinik, Sanitatsstation
(f), Fr. Dispensaire (m), İng. Dispensary,
welfare centre. Ayakta tedâvisi yapılabilecek
durumdaki hastaların, ufak çapta tedâvi edilerek, karşılığında ücret talep edilmeyen veya az
ücret alman bakım evi. Hastaneden başlıca farkı,
dispanserlerde yatak bulunmaması hastaların yatmadan
teşhis ve tedâvi edilmeleridir. Gerekirse
kan, idrar tahlili, aşı yapılır, röntgen filmi çekilir.
İlk dispanserler Avrupa’da çeşitli yardım kuruluşlarınca
açılmıştır. On dokuzuncu yüzyılda
bu merkezlerin sayısı artmış, imkânları gelişmiştir.
Dispanser kelimesi ilk zamanlar ilâçlann ve tedâvi
esaslarının bulunduğu yer için kullanıldı. Zamanla
tıp dilinde, ayakta tedâvi edilebilecek hastaların
teşhis ve tedâvileri için kullanılan yer anlamını
aldı.
Bâzı dispanserler bir poliklinik gibi her çeşit
hastalığın muâyenesi yapılan, çeşitli mütehassısların
çalıştığı bir genel hizmet merkezi durumundadır.
Meselâ bir sosyal sigortalar kurumu dispanserlerinde
bütün tıp dallarında mütehassıslar
görev almışlardır.
Bâzıları ise bir tek hastalığı tedâvi maksadı güden
belirli bir dalda sağlık hizmetinin görüldüğü
yer durumundadır. Bunların başmda verem savaş dispanserleri,
zührevî hastalıklar dispanserleri gelir.
Memleketimizde devlet eliyle açılan dispanserlerin
çoğu tek ihtisas sahası olan dispanserlerdir.
Verem dispanserleri, verem hastalığının yayılmasını
engellemiş ve halkın korunmasını sağlamıştır.
Devlete âit dispanserlerin yanında, kamu
kuruluşlarına âit dispanserler ve çeşitli yardım
kuluşlarına âit özel dispanserler de kurulmuştur.
Dispanserler ilk defâ başvuran hastanın teşhis
ve tedâvisiyle uğraşmakla kalmaz, hastaları tıbbî
kontrol altında tutmak, düzenli kayıt sistemiyle
hastalığın gelişmesini tâkip etmek ve tedâviyi buna
göre tesbit etmek sûretiyle geniş ve uzun süreli
bir sağlık hizmeti sunar.
DİSPANSER
06
Kas