YAPAY SOLUNUM: Yapay solunum doğal solunumun durduğu durumlarda mekanik yöntemlerle ciğerlere havanın girip çıkmasını sağlama işlemidir. Ortalama soluk alıp verme hızı yetişkinlerde dakikada 16-17 kezdir. Çocuklarda bazen daha hızlı olmakla birlikte heyecan, hastalık ya da fazla hareket durumlarında bu hız değişebilir. Soluk alıp verme işlemi göğüs kafesinin genişleyip daralmasına dayandığına göre her çeşit yapay solunum yönteminde amaç göğüs kafesinin düzenli biçimde genişleyip daralmasını sağlamaktır. Bu yapıldığı zaman eğer başka bir engel yoksa hava kolaylıkla ciğerlere girip çıkacaktır. Belirli kazalar ve hastalıklar, bazen soluk alıp vermenin durmasına yol açabilir. Böyle durumlarda, vücudun diğer organlarında hiçbir bozukluk da yoksa ya*pay solunum hayat kurtarabilir. Kalbin bütünüyle durduğu durumlarda yapay solunum pek işe yaramaz, çünkü bu durumda oksijen ciğerlerden vücut hücrelerine taşmama- maktadır. Yapay solunum normal solunum durur durmaz yapılmalıdır. Çoğu insan soluk alıp vermesi durduktan yaklaşık altı dakika sonra ölür. Kaza durumlarında, soluğun durduğu belirli bir süre anlaşılamayabilir. îlk yardımı yapan kişi geldiğinde dakikalar geçmiş, hasta ölmek üzere olabilir.
Böyle durumlarda yapılması gereken ilk şey ciğerlere havanın girmesini sağlamaktır.
Yapay solunum 1) Elektrik şoku,
2) Suda boğulma,
3) Gaz zehirlenmesi,
4) Morfin, afyon, barbütrat, alkol gibi solunumu engelleyen ilaçlardan zehirlenme,
5) Göğüsün sıkışması
6) Solunum yollarının kapanması durumlarında yaşam kurtarabilir. Bazı gaz ve ilaç zehirlenmelerinde solunum son derece yavaş ve yüzeyden olabilir ve bu durumlarda yapay solunum yararlıdır. Bütünüyle gerekli olmasa da hastanın çabası da yapay solunumda yardımcı olabilir. Yapay solunum, solunum mekanizmasının felce uğradığı çocuk felci durumlarında yararlı olabilir.
AĞIZDAN-AĞIZA YAPAY SOLUNUM: Önce kişi sırtüstü yatırılır. Daha sonra ağzı açılarak ağzının içinde herhangi bir yabancı cismin bulunup bulunmadığına bakılır. Eğer herhangi bir yabancı cisim varsa çıkartılır. Daha sonra bir elle kişinin boynu hafifçe yukarı kaldırılırken, diğer elin parmaklarıyla da burun delikleri sıkılır. Daha sonra yapay solunum yaptıracak olan kişi fazla derin olmayan bir nefes aldıktan sonra, ağzını yatmakta olan kişinin ağzıfım üzerine kapatarak nefesini verir. Bu olay dakikada 12-15 kez yinelenir. Bu sırada yapay solunumu yaptırabilecek olan başka kişiler varsa olayın nöbetleşe olarak yinelenmesinde yarar vardır. Yapay solunum alkalozu denilen bir tablonun oluşmasıyla solunum yaptıran kişinin başı döner
ve hatta bayılabilir. Bu nedenle ritmin ve solunum derinliğinin iyi ayarlanması gerekmektedir.
KALP VE SOLUNUMUN YENİDEN CANLANDIRILMASI: Kalp durmasında tansiyon “0 ”a iner, nabız alınmaz, nefes alınmaz, bilinç kaybolur, kalp sesleri alınmaz, göz bebekleri genişler ve gözlere ışık tutulduğunda gözbebekleri daralmaz. Solunumun durması halinde ise kişi morarır, göz bebekleri genişler, kalbi durur. Kalp ve solunumun yeniden canlandırılması işlemine zaman kaybedilmeksizin başlanmalıdır. Çünkü beyin kansızlığa ancak 4 dakika dayanabilir. Kalp ve solunumun yeniden canlandırılması işleminde yapay solunum ve kalp masajı bir arada yürütülür. Bu girişim hasta hastaneye yetiştirilinceye kadar sürdürülmelidir. Eğer yapay solunum ve kalp masajı yapılarak hastanın nabzı çok hafif de olsa alınabiliyorsa, kalp ve solunumun canlandırılması çabalan hiç ara verilmeksizin saatlerce sürdürülür. Böyle uzun saatler yapay solunum ve kalp masajı yapılarak yaşama geri döndürülen pek çok vaka vardır. Bu işlemler yapılırken hastanın en kısa ve hızlı yolla hastaneye yetiştirilmesi gerekmektedir. Solunumu ve kalbi durmuş olan hasta, eğer yumuşak bir yatakta ise hemen sert bir zemin üzerine (yere) yatırılır. îlk iş olarak ağız içinde herhangi yabancı bir cismin bulunup bulunmadığına bakılır. Eğer birşey varsa hemen çıkartılır bezle temizlenir. Daha sonra dört kez ağızdan ağıza yapay solunum yaptırılır. Bundan hemen sonra hastanın boynunda nabız aranır. Eğer nabız alınamazsa, hemen kalp masajına başlanır. Buraya kadar geçen süre “4” dakikayı aşmamalı- dır. Dışardan kalp masajı yapmak için hasta sert bir zemin üzerine yatırılır. Masajı yapacak olan kişi, iki elini üst üste koyup hastanın göğüs kemiğinin alt yarısı üzerine bastırarak, hastanın göğüs kafesini bir miktar sıkıştırır. Bu sıkışma sırasında kalp, göğüs ön duvarı ile arkasındaki organlar arasında sıkışır. Bu da kalbin içindeki kanı pasif olarak pompalamasına neden olur. Göğüs kemiğine bastırırken kaburgaların kırılma- masına dikkat etmek gerekir. Diğer yandan uygulanan baskının kalbi sıkıştıracak kadar da güçlü olmaması gerekir. Ağızdan ağıza yapay solunum yaptırırken, hasta sırtüstü yatırıldıktan sonra boynu hafifçe yukarı kaldırılarak başının hafifçe arkaya düşmesi sağlanır. Daha sonra yapay solunum yaptıracak olan kişi, bir eliyle hastanın burnunu kapatır ve kendi ağzını hastanın ağzının üstüne kapatarak nefes verir. Yapay solunum yaptıran kişinin derin nefes alması gerekmez. Normal derinlikte bir nefes alıp, bunu hastaya üflemesi yeterlidir. Kalp ve solunumun yeniden canlandırılması işlemleri iki kişi ile daha iyi gerçekleştirilir. Biri yapay solunum yaptırırken, diğeri kalp masajı yapar. Birkaç dakikada bir, bu iki kişi görevlerini değiştirerek, dinlenirler. Hastaya dakikada 60-80 kalp masajı yapılmalıdır. Her 5 kalp masajına karşılık, bir kez solunum yaptırılmalıdır. Hastayı yaşama döndürmeye
çalışan kişi, her saniyede bir kez olmak üzere 15 saniye süre ile hastaya kalp masajı yapar. 15 masajın sonunda ise 2 kez yapay solunum yaptırıp, yeniden kalp masajına döner. Böylece 15-2-15-2… .gibi bir periyod sürdürülür.
EPİLEPSİ (SARA) VE EPİLEPSİ NÖBETİNDE İLK YARDIM: Epilepsi (sara) belirsiz aralıklarla beynin bilinç ve/veya hareket ve/veya duyu ve/veya psikolojik işlevlerinin kısa bir süre için bozulmasıyla ortaya çıkan bir belirtidir. Epilepsi bir belirtidir, çünkü bu olayı yaratan beyindeki bir bozukluktur. Epilepsi de bu bozukluğun bir belirtisidir. Epilepsi nöbetlerinin biçim ve çeşitleri epilepto- jen odağın kaynaklandığı ve yayıldığı beyin bölgelerine göre belirlenir. Beynin değişik bölgelerinde, değişik işlevler üstlenmiş merkezler bulunur. Buna göre, bu merkezlerden hangileri epileptik boşalımdan etkilenirse, hastanın geçirmekte olduğu epilepsi nöbeti de bu merkezlerin işlevlerinin bozulmuş biçimlerini yansıtacaktır. Epileptik boşalımın kaynaklandığı odak göz önüne alındığında, başhca üç ana grup epilepsi nöbeti bulunduğu görülür. Bunlar A) Od aksal epilepsi B) Yaygın epilepsi C) Odağı belli olmayan epilepsilerdir. Başlamış olan bir sara nöbeti bugünkü olanaklarımıza göre hiçbir biçimde durdurulamıyor. Başlamış olan bir sara nöbeti kendi kendisini tamamladıktan sonra, kendüiğinden iyileşir. Bugün tıpta kullanılmakta olan epilepsi ilaçlan ya epilepsi nöbetinin ortaya çıkmasını engeller ya da nöbetin sıklılığını azaltır. Ancak “Status epileptikus” nöbeti, epilepsi ilaçlarının kullanılmasıyla durdurulabilinmektedir. Hastanın bilincine kavuşmasına fırsat tanımadan birbiri ardına, zincirleme epilepsi nöbetlerinin ortaya çıkması durumuna “Status epileptikus” denir. Daha önce hiç epilepsi nöbeti geçirmemiş bir kişide gelişen bir beyin tümörü, beyin zarları iltihabı ya da bir zehirlenme status epileptikus tablosuna neden olabilir. Status epileptikus dışında kalan bütün epilepsi nöbetleri durdururulamadığına göre, sara nöbeti geçirmekte olan bir hastaya nasıl yardım edilebilir? Halk arasında yaygın, ancak yanlış olan bir uygulama vardır; soğan koklatma.
Nöbet sırasında yapılabilecek pek az, fakat gerçekten çok önemli bazı yardımlar vardır:
1) Nöbet sırasında yere düşmüş bir hastanın başının altına yastık ya da herhangi yumuşak bir maddenin konulmasıyla, hastanın kasılmalar sırasında başını yaralamaması sağlanır.
2) Eğer varsa, hastanın kravatı gevşetilmeli, gömleğinin boyun düğmeleri açılmalıdır. Böylece hastanın daha rahat nefes alması sağlanmış olur.
3) Hastanın dilini ısırmaması için, dişlerinin arasına bir bez parçası sıkıştırılmahdır. Fakat hasta buna direnç gösteriyorsa, fazla zorlamamalıdır.
4) Olabilirse, hastanın çarpıp devirebileceği ve bu çarpmadan yaralanabileceği eşyalar ora
dan uzaklaştırılmalıdır.
5) Eğer hasta yataktaysa, çırpınmalar sırasında yataktan düşmemesine dikkat edilmelidir.
HEIMLICH UYGULAMASI-SOLUNUM YOLUNUN YABANCI CİSİMLE TIKANMASI: Çeşitli nedenlere bağlı olarak besin maddeleri ya da ağıza alman yabancı cisimler (çocuklarda bilye, oyuncak parçası, para gibi) yanlışlıkla yutulup solunum yollarına ve özellikle gırtlağa ya da soluk borusuna kaçabilir. Bu gibi durumlarda üst solunum yolu kısmen ya da tümüyle tıkanır. Eğer hasta öksüreb iliyorsa, konuşabiliyorsa, hırıltılı olarak soluk alıp verebiliyorsa hastaya müdahale etmeyin. Bırakın şiddetli öksürükleriyle solunum yoluna kaçmış olan cismi çıkarsın. Eğer hasta öksüremiyor, soluk alamıyor, morarıyor ya da bayılmışsa zaman kaybetmeksizin “HEIMLICH UYGULAMASINI” aşağıdaki biçimlerde gerçekleştirin:
A) EĞER HASTA AYAKTA YA DA OTURUYORSA HEIMLICH UYGULAMASI: 1) Hastanın sırtına kürek kemiklerinin arasına gelen bir bölgeye yumrukla ve şiddetli bir biçimde 4 kez vurun. Eğer bir sonuç alamazsanız;
2) Hemen hastanın arkasına geçin ve kollarınızı hastanın beline dolayın bir elinizle yumruk yaparken öteki elinizle de yumruğunuzu kavrayın. Daha sonra yumruğunuzu hastanın karnının üst bölgesine, göğüs kafesinin hemen altına yerleştirin ve hastanın karnına yumruk indirirmişçesine yumruğunuzu aniden ve şiddetle karına doğru bastırın, vurun. Bunu 8 kez yineleyin. Eğer hasta kusarsa ağzını boşaltın.Bu işlemler de yararlı olmazsa;
3) Sivri bir bıçak, çakı, bisturi ile ya da sert bir jiletle “Acil Trakeotomi” (soluk borusunu kesmek) yapın.
B) EĞER HASTA YERE YUVARLANMIŞ İSE HEIMLICH UYGULAMASI:
1) Hastanın sırtına, kürek kemikleri arasına hızla ve şiddetli bir biçimde 4 yumruk indirin. Eğer sonuç alamazsanız;
2) Hastayı sırtüstü yatırın. Bir elinizi yumruk yapın ve yumruğunuzu hastanın karnının üst bölümüne göğüs kafesinin hemen altına koyun. Öteki elinizi de yumruğunuzun üstüne koyduktan sonra hastanın karnına yumruk vururmuşçasına aniden ve şiddetle bastırın. Bu işlemi 8 kez yineleyin. Eğer kusarsa ağzım temizleyin. Bu işlemler yetersiz kalırsa;
3) Acil Trakeotomi yapın.
C) EĞER YALNIZSANIZ HEIMLICH UYGULAMASI: Tek başınıza oturduğunuzda derhal bir sandalyenin arkalığı karnınızın üst bölgesine dayayın ve vücut ağırlığınızla karnınızı şiddetle sandalyenin arkalığına bastırın. Kusarsanız ağzmızdakileri tükürün. Buraya kadar anlattığımız işlemleri en geç 3-4 dakika içinde gerçekleştirmelisiniz.