aulos, Romahlarda t ib i a , Eski Yunan müziğinin
tek ya da çift dilli kavalı. Klasik
Dönemde ikili (<auloi), daha sonra tek
olarak çalındı. Çeşitli adlar altında Ortadoğu
halklannın ana çalgısı oldu. Avrupa’da
Auloi çalan bir çalgıcıyla dansçı, Epictetus’un
Vulci’de bulunan bir kyliks’inden ayrıntı,
İÖ y. 520-510, British Museum, Londra
British Museum, Londra
ise varlığını ortaçağ başlanna değin sürdürdü.
İkili olarak çalındığında her iki elde
kamıştan, ağaçtan ya da madenden yapılmış
birer kaval tutulur, ikisi de aynı anda üflenirdi.
Klasik Dönemde uzunluktan aym olan bu
iki borunun her birinde üç ya da dört parmak
deliği vardı. Zamanla borulann uzunluklan
farklılaştı, delik sayısı da arttı.
Yunanlılar genellikle yuvarlak bağlayıcı
parçalarla borulara tutturulmuş çifte dilcik
kullanıyorlardı. Kavaldan ses çıkmasını sağlayan
zorlu üflemeye yardımcı olması için
yanaklara bir deri kayış (phorbeia, Latince
capistrum) sanlıyordu. Klasik yazarlann
değindikleri teknik aynntılar çok azdır ve
bu çalgının nasıl çalındığını ya da ne tür bir
müzik için kullanıldığını anlamaya yeterli
açıklıkta değildir. Akdeniz çevresinde ve
Ortadoğu’da kullanılan çalgılar arasmda,
bugün Sardinya’da çalınan ve birer dilcikli
üç borudan oluşan launeddas ile bu yörelerin
çeşitli yerlerinde kullanılan tek dilcikli
ve genellikle paralel borulardan oluşan
birçok ikili kaval, tipoloji açısından aulos’
un benzerleridir.
Mitolojide aulos’u Tannça Athena’nın icat
ettiği ve ilk kez Olympos Dağındaki bir
tannlar şöleninde çaldığı yer ahr. Çalgı
tannlann çoğunun hoşuna giderse de Hera
ile Aphrodite’nin bakışmasını farkeden Athena
koşup ormandaki bir suyun başmda
aulos’u çalarak sudaki yansısını seyreder.
Çalgıdan ses çıkarmak için zorlanırken yüzünün
aldığı biçimi, şişen yanaklannı görünce
lanet okuyarak aulos’u fırlatıp atar.
Aulos bu yüzden erkeklere yakışan bir çalgı
sayılır. Çalgıyı Athena’nın attığı yerde bulan
Marsyas, kitara çalan Apollon’la
aulos’unu çalarak yanşmıştır.
Aulos
07
Mar