Cinnah, Muhammed Ali, k a id -i â zam
olarak da bilinir (Arapçada “Büyük
Önder”) (d. 25 Aralık 1876, Karaçi, Hindistan
– ö. 11 Eylül 1948, Karaçi,.Pakistan),
Muhammed-Ali Cinnah
Pakistan Embassy. Washington, D.C.
Hindistanlı Müslüman siyaset adamı, Pakistan’ın
kurucusu ve ilk genel valisi (1947-48).
Cinnahbhai acili zengin bir tüccarın yedi
çocuğundan ilkiydi. İlk eğitimini evde aldıktan
sonra, Medresetü’l-Islam ve Misyoner
Okulu’nda okuyarak, 16 yaşında Bombay
Üniversitesi giriş sınavlarım kazandı.
Babası işletme öğrenimi görmesini istediği
için, evlendirildikten sonra İngiltere’ye gönderildi.
Ama avukat olmaya karar yerdiğinden
Londra’da Lincoln’s Inn’s (İngiltere’
de hukuk eğitimi veren kurum) girdi ve
1895’te, baroya kabul edildi. Bu arada
sık sık Avam Kamarası’na giderek İngiliz
siyasal sistemini inceledi. William
E. Gladstone’un liberal düşüncelerinden
büyük ölçüde etkilendi. Hindistan sorunları
ye Hintli öğrencilerle ‘de yakından ilgilendi.
İngiltere Parlamentosu’na aday olan Hindistan’ın
önde gelen milliyetçilerinden ve
Farsilerin önderi Dadabhai Naoroci’nin
seçim kampanyasında etkin biçimde çalıştı.
1896’da Karaçi’ye döndüğünde babasının
işlerinin kötüye gittiğini görerek, geçimini
sağlamak üzere Bombay’da avukatlığa başladı.
Zamanla büyük ün kazandı. Uzun
yıllar mesleği dışında hiçbir yan uğraşı
olmadı. Din konusunda bağnazlıktan ve
mezheplerle yakın bir ilişkiden kaçındı. Bu
arada ailesinin ve çevresinin tepkisine aldırmayarak,
Bombaylı bir Farsı milyonerin
kızı olan Ruttenbai ile evlendi. Ama karısıyla
mutlu olamadı.
Önceleri dominyon statüsü için mücadele
eden Hindistan Ûlusal Kongresi’nin (INC/
Kongre Partisi) 1906’da Kalküta’da yapılan
genel kuruluna katılarak etkin siyasete girdi.
Dört yıl sonra Bombay’daki Müslümanların
temsilcisi olarak İmparatorluk Yasama
Konseyi’ne seçildi. Bu, uzun ve seçkin bir
parlamento yaşantısının başlangıcı oldu.
Bombay’da öteki önemli Kongre üyelerinin
yanı sıra Marathalarm ünlü önderi Gopal
Krishna Gokhale ile tanıştı. Milliyetçi siyaset
adamlarının etkisinde kalacak, “Müslümanların
Gokhale’si” olma yöjıünde çalıştı.
Siyasal-yaşamının bu ilk döneminde çizgisinin
temel unsurları İngiliz siyasal kuramlarına
hayranlık, Hindistan’ı uluslararası
planda güçlü bir konuma yükseltme ve
Hindistan halkları arasında bir ulusal bilinç
yaratma isteğiydi. Bu yüzden Müslümanların
çıkarlarına da Hindistan milliyetçiliği
çerçevesinde bakıyordu.
Oysa bu sırada Müslümanlar arasında
Hindulann ağır basacağı bir Hindistan ulusu
içinde erime yerine kendi farklı kimliklerini
koruma düşüncesi giderek güçleniyordu.
1906’da Müslümanların çıkarlarını- korumak
için kurulan Tüm Hindistan İslahı
Birliği’nden (AIML) uzak duran Cinnah,
bu örgüte ancak 1913’te Hindistan’ın siyasal
kurtuluşu davasına INC kadar bağlı olduğunu
kesin bir biçimde belirtmesinden sonra
katıldı. Daha sonra Hindistan Yönetsel
Özerklik Birliği’nin kurulması üzerine bu
kuruluşun Bombay’daki başlıca örgütleyicisi
oldu ve Bombay şubesinin başkanı
seçildi.
Hintliler ile Müslümanlar arasında siyasal
birlik sağlama çabalan, “Hindu-Müslüman
birliğinin elçisi” olarak tanınmasını sağladı.
INC ve AIML’nin karşılıklı danışma ve
işbirliğini kolaylaştırmak amacıyla yıllık genel
kurullarını birlikte yapma kararı almalannda
belirleyici rol oynadı. İlk kez 1915’te
Bombay’da genel kurullannı birlikte yapan
iki örgüt, ertesi yıl Lucknow’da toplanan
genel kurullar sırasında Lucknow Paktı’nı
imzaladılar. Böylece İngiliz yönetimine karşı
ortak talep olarak ileri sürülecek bir
anayasal reform tasarısı üzerinde anlaşmaya
vardılar. Uzun pazarlıklar ve karşılıklı
ödünler sonunda imzalanan bu paktla, Müslümanlar
1909’da İngiliz yönetiminin verdiği
ayrı seçim’ bölgesi ayncalığını INC’ye kabul
ettirmeyi başardılar.
Bu gelişmeler olurken, Hindistan’ın siyasal
yaşamında hem Hindistan Yönetsel Özerklik
Birliği’ni, hem de INC’yi etkisi altına
alan Gandhi’nin kişiliğinde yeni bir güç
odağı ortaya çıktı. Gandhi’nin Pasif Direniş
Eylemi’ne ve siyasal sorunlara Hindu bakışıyla
yaklaşmasına karşı çıkan Cinnah,”
1920’de bu iki örgütten de ayrıldı. Birkaç yıl
süreyle önemli siyasal hareketlerin dışında
kaldı. Bununla birlikte Hindu-Müslüman
birliğine ve siyasal hedeflere ulaşmada anayasal
yöntemlere duyduğu inancı korudu1.
İNC’den ayrıldıktan sonra görüşlerini yaymak
için platform olarak AIML’yi kullandı.
1920’lerde AIML ve Cinnah, INC ve dinsel
eğilimli Müslüman Hilafet Komitesi’nin
güçlenmesiyle ikinci planda kaldı.
Pasif Direniş Eylemi’nin başarısızlığı ve
Hindu dinsel canlanma hareketlerinin ortaya
çıkışı, Hindularla Müslümanlar arasında
düşmanlığa ve , çatışmalara .yol açınca,
AIML asıl ağırlığını Müslümaiılara vermeye
başladı. Cinnah bunu izleyen yıllarda
AIML’yi aydınların yön verdiği ve Hindistan’ın
kurtulması için mücadele eden öteki
örgütlerle işbirliği yapmaya hazır bir siyasal
kuruluşa dönüştürmek için çalıştı. Öte yandan
siyasal bir gelişme sağlamak için öncelikle
Hindu-Müslüman anlaşmazlığını çözmenin
gerekliliği konusunda INC’yi de ikna
etme çabası gösterdi.
1920’lerin sonunda ve 1930’ların başında
böyle bir yakınlaşmayı temel hedefi olarak
belirleyen Cinnah, yasama meclisinde ve
Londra’daki Yuvarlak Masa Konferanslannda
(1930-32) yoğun bir mücadele yürüttü.
Aynca 14 madde altında topladığı
önerilerini yayımladı. Bu belge federal yönetim
biçimi, azınlıklara-daha geniş haklar,
Müslümanların merkezî yasama meclisinde
üçte bir oranında temsil edilmesi, Müslümanlann
ağırlıkta olduğu Sind bölgesinin
Bombay eyaletinden aynlması, Kuzeybatı
Sınır Eyaleti’nde reformlar yapılması gibi
öneriler içeriyordu. Cinnah bütün’bu’çaba-
11 Cino
lannda başarısızlığa uğradı. Ayn seçim
bölgeleri ve yasama meclislerinde Müslümanlara
ayrılan sandalye sayısı konusunda
Nehru Komitesi önerilerinde (1928) en ufak
bir değişiklik yaptıramayınca, tam bir düş
kırıklığına uğradı. Karşıt eğilimlerin baskısı
altında bir çıkmaza sürüklendi. Gereğinden
fazla milliyetçi olduğunu öne süren Müslümanlar
çıkarlarını güvenilir biçimde savunamadığını
düşünürken, INC Müslümanlann
en ılımlı isteklerini bile karşılamaya
yanaşmıyordu. Aslında AIML de kendi
içinde bölünmüştü; Pencap İslam Birliği
Cinnah’ın önderliğini reddederek ayn örgütlenmişti.
Bu gelişmeler üzerine umutsuzluğa
kapılan Cinnah İngiltere’ye yerleşmeye
karar verdi ve 1930-35 arasında Londra’da
kaldı. Hindistan’ın yönetim yapısında değişiklik
yapılması olasılığı belirince geri dönmesi
için yapılan çağrıları kabul etti.
Bir süre sonra 1935 Hindistan Yönetini
Yasası’na göre seçim hazırlıkları başladı.
Cinnah, hâlâ AIML ile INC’nin işbirliği
yapabileceğini ve eyaletlerde koalisyon hükümetlerinin
kurulabileceğini düşünüyordu.
Ama 1937 seçimleri iki örgüt arasındaki
ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. INC altı
eyalette mutlak çoğunluğu kazanırken,
AIML aynı başanyı sağlayamadı. INC eyalet
yönetimlerini oluştururken, AIML’ye
hiç .yer vermeme yoluna gitti. Hindularla
Müslümanlar arasındaki ilişkiler giderek
bozuldu ve Müslümanlar arasındaki hoşnutsuzluklar
hızla arttı.
Cinnah güçlenen bağımsızlıkçı Müslüman
hareketinin önderi olarak ortaya çıktı. Bundan
sonra olaylar çok hızlı gelişti. Eyaletlerde
INC’ye bağlı bakanların istifasından kısa
süre sonra, 22 Aralık 1939’da, Cinnah
Müslümanlara “Kurtuluş Günü”nden söz
etti. Üç ay sonra 22-23 Mart 1940’ta I
Lahor’da toplanan AIML ayn bir Müslü- I
man devletinin, Pakistan’ın kurulması karannı
aldı. INC,’önceleri alaya aldığı Pakistan
düşüncesinin Müslümanlar arasındş hızla
benimsenmesi üzerine sert bir muhalefet
başlattı. Cinnah, Gandhi ve Nehru gibi
tanınmış önderlerle karşı karşıya1 geldi.
İngiliz hükümeti de görünüşte Hindistan’ın
siyasal birliğinin sürdürülmesinden yana bir
tutum takındı. Ama Cinnah Müslüman
hareketini büyük bir ustalık ve kararlılıkla
yürüterek, sonunda Hindistan’ın bölünmesinden
başka bir seçeneğin kalmadığını
gören INC ve İngiliz hükümetini AIML ile
anlaşmak zorunda bıraktı. Böylece Pakistan
1947’de bağımsız bir devlet olarak ortaya
çıktı.
Cinnah yeni devletin ilk genel valisi ve
kurucu meclis1 başkanı oldu. Ciddi engellerle
karşılaştıysa da, önemli sorunların üstesinden
gelmeyi başardı. 1948’de yaşlılık ve
hastalık nedeniyle güçten düşünceye değin
ülkesi için sıkı bfçimde çalıştı.
Yaşamına ve yaptığı işlere ilişkin yararlı
kaynaklar arasında Gulam A. Allana’nın
Quaıd-e-Azam Jinnah: The Story o f a
Nation (1967; Bir Milletin Yaratıcısı Cinnah,
1982), Hector Bolitho’nun Jinnah,
Creator o f Pakistan (1954; Pakistan’ın Kurucusu
Cinnah) ve mücadele arkadaşı
M.A.H. Ispahani’nin Qaid-e-Azam Jinnah
As I Knew Him (1966; Bildiğim Kaid-i
Azam Cinnah) sayılabilir.
Cinnah, Muhammed
19
Mar