Kavalalı Mehmet Ali Paşa
Mısır’da kavalalı hanedanını kuran türk vali
(Kavala 1769 – Kahire 1848). Derbent
ağası İbrahim Ağa’nın oğlu ve Kavala ayanı
Hüseyin Ağa’nın yeğeni. Babasını küçük
yaşta yitirdiğinden, dayısının yanında
büyüdü. Hiç öğrenim görmedi ve Kayala’da
serkeşlikleriyle dayısını bile yıldırdı.
Serdarıekrem Kör Yusuf Ziya Paşa komutasında
Fransızlar’ı Mısır’dan çıkarmak
üzere gönderilen orduda, Hüseyin Ağa’
nın salık vermesiyle, bayraktar olarak görev
aldı (1799). Ümmiliğini örten üstün zekâsı,
kurnazca davranışları, askerlik yeteneği
ve çalışkanlığıyla dikkati çekerek kısa
sürede başıbozuk alayı komutanlığına
atandı. Napolon Mısırdan kaçtıktan ve
fransız ordusu da Kahire’yi boşaltıp çekildikten
(1801) sonra, ülkede çıkan kölekölemen
ayaklanmalarını bastırarak, düzeni
yeniden sağlamak amacıyla Tahir Paşa
komutasında geride bırakılan bir askeri
kuvvette “serçeşme” unvanıyia görev aldı.
Tahir Paşa’yı öldürtüp yerine geçtikten,
vali Hüsrev Paşa’yı ölümle tehdit ederek
Mısırdan kaçırdıktan ve yerine gönderilen
Hurşit Paşa’yı da ortadan kaldırttıktan
sonra vezir payesiyle önerilen Cidde valiliğini
reddetti ve Istanbul’daki yandaşlarının
desteğiyle Mısır valiliğine atandı
(1805). Hemen çalışmalara başlayarak Avrupa’dan
getirttiği öğretmenlerle uzmanların
gözetiminde güçlü bir mısır ordusu
kurdu; batı eğitim sistemine dayalı okullar
açtırdı; kurdurduğu çeviri büroları aracılığıyla
batı kültürünün Mısır’da yayılması
için büyük çaba gösterdi ve en önemlisi,
toprak reformunu gerçekleştirdi. Bu
arada, Babıâli’ye büyük bir bağlılıkla hizmet
etmekten de geri kalmadı: ayaklanmacı
kölemen beylerini, verdiği bir ziyatette
öldürterek kesik başlarını Istanbul’a
gönderdi (1811), Hicaz’da çıkan vahhabi
ayaklanmasını bastırarak hac yolunu güvenlik
altına aldığı gibi, Mısır’da kendi konumunu
da güçIendirdi (1818). Oğlu Ismail
Paşa aracılığıyla Sudan’ı ele geçirdi
(1820). Bu başarılar üzerine Babıâli büyük
oğlu Ibrahim Paşa’ya (1789-1848) vezirlik
payesiyle Hicaz genel valiliği, ortanca oğlu
Ismail Paşa’ya (1791-1822) beylerbeylik
rütbesiyle Sudan genel valiliği ve küçük
oğlu Tosun Paşa’ya (1793-1826) da yine
beylerbeylik rütbesiyle Habeşistan valiliğini
verdi. Mora’da çıkan yunan ayaklanmasını
(1821) bastırmakta güçlük çeken
Osmanlı devleti, ondan yardım isteyince,
vahhabi ayaklanmasını bastıran büyük
oğlu İbrahim Paşa’yı düzenli bir ordu
ve güçlü bir donanmayla Mora’ya gönderdi
(1824). Oğlu Mora ayaklanmasını
başarıyla bastırdıysa da (1826) ingiliz,
fransız ve rus gemilerinden oluşan bir filonun
Navarin limanında yatan türk-mısır
donanmasını yakması üzerine (1827), büyük
devletlerin Yunanistan’ı Türkiye’den
ayıracaklarını kestiren paşa, oğlunu geri
çağırdı. Ayrıca, yaptığı büyük hizmetlere
ve savaş harcamalarına karşılık Osmanlı
devletinden oğlu İbrahim Paşa için Suriye
valiliğini istedi. Kavalalılar’dan çekinen
Babıâli, ona istediği Suriye valiliği yerine
Girit valiliğini önerince de Osmanlı devletine
karşı ayaklandı. ( KAVALALI AYAKLANMASI.)
Ayaklanmayı sona erdiren sultan
Abdülmecit’in fermanıyla (1841) Suriye
elinden alınırken, Mısır kavalalı ailesine
bırakıldı. Böylece Osmanlı devletine
bağlı kalmakla birlikte Mısır’da kendi hanedanını
kuran Mehmet Ali Paşa, bu olaylardan
sonra geldiği Istanbul’da Abdülmecit
tarafından kabul edildi (1845). izin
alıp doğum yeri olan Kavala’yı ziyaret etti
ve ülkesine döndü. Yaşamının sonlarına
doğru bunadığından, oğlu rİbahim Paşa’
nın naipliğinde valiliğini sürdürdü. Ancak,
onun kendisinden önce ölmesi üzerine
küçük oğlu Tosun Paşa’nın oğlu Abbas
Paşa amcasının görevini üstlendi. Öldükten
sonra Kahire’deki türbesine gömülen
paşanın yerine asil olarak valiliğe atanan
torunu Abbas Paşa (1848), Iskenderiye’
de dedesinin tunç bir heykelini yaptırdı