Kavga
1. Karşılıklı
güç kullanmaya yönelik düşmanca davranış,
dövüş; karşılıklı düşmanca konuşmalar;
tartışma, uyuşmazlık: Toplantıda
kavga çıkmış. Kavgalarının dışında kalmak
için ne yaptımsa olmadı. Karı-koca
arasında bitmek bilmeyen kavgalar oluyordu.
—2. Bir kimse ya da grup tarafından
bir davayı savunmak, bir amaca erişmek,
bir şeyi elde etmek ya da bir şeye
karşı koymak için sürdürülen eylemler,
harcanan çaba; savaşım, mücadele: Demokrasi
kavgasını sürdüren yazarlar
—3. Esk. Savaş. —4. Kavga bizim yorganın
başında imiş, başkalarının düzmece
bir sorununu çözmeye kalkışan ve bundan
zarar gören kimsece söylenir. ii Kavga
çıkarmak, kavgaya yol açacak sözler
söylemek ya da davranışlarda bulunmak;
Kavgayı onlar değil, sen çıkardın. Kavga
etmek, dövüşmek; tartışmak. ii Kavga
kaşağısı, sağa sola sataşıp kavga çıkarmak
için bahane arayan kimseye denir.
Kavganın sonu dayak, tehlikeli bir işin sonunda
zarara uğranacağını belirtmek için
söylenir) Kavgaya kaşınmak, kavgaya yol
açacak davranışlar içinde olmak. ii Kavgaya
tutuşmak, girişmek, kavga etmeye
başlamak. ii Bir şeyin kavgasını vermek,
bir davayı savunmak ya da bir şeyi elde
etmek için savaşım vermek, mücadele etmek:
Evde günlerce bunun kavgasını verdim.