wiki

Yahudı

Musa’nın dînine inanan topluluğun adı. Bunlar Samî
ailesindendirler. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İshak soyundan
gelenlere İbrani (yahûdi) denir.
Yahûdi dini, İsrâfil oğullanndan hazreti Mûsa’ya
imân edenlerin ve bunlardan çoğalarak zamanımıza
kadar uzanan insanlann dinidir. Hz. İbrahim’in oğlu
Hz. İshak, bunun oğlu da Hz. Yâkub’dur. Hazreti
Yâkub’un bir ismi de İsrâildir. Bunun için, hazreti
Yâkûb’un oniki oğlundan çoğalan insanlara (Beni İsrail)
(İsrâil oğullan) denir. Hazreti Mûsâ, büyük bir peygamber
idi. Milâtdan evvel 1225 senelerinde yaşadığı tahmin
ediliyor. Hazreti Mûsâ, Beni İsrâili esir tutulduğu Mısır’
dan çıkardı ve onlara Evamiri Aşere (On Emir)’i tebliğ
etti.
Bu on emir şöyleydi:
1- Puta tapmıyacaksın, tek Allahın varlığına
inanacaksın.
2- Boş yere Allah adını anmıyacaksın.
3- Alü gün çalışıp yedinci gün dinleneceksin.
4- Kimsenin malım çalmıyacaksın.
5- Adam öldürmeyeceksin.
6- Zinâ yapmıyacaksın.
7- Annene ve babana saygı gösterecek, onlann emirlerini
yerine getireceksin.
8- Yalan spylemiyeceksin
9- Halâ) yollardan kazanmadığın parayı almayacaksın.
(Buraya, rüşvet, dolandırıcılık ve tefecilik ile
elde edilen fâiz ve kumar paralan da dahildir.)10- Kurban kesmiyeceksin. (Burada bahis konusu
olan Kurban, putperestlerin putlara kesdiği, bazan
insan bile olan kurbandır.)
Onlara tek bir Allah olduğu inancını aşılamağa
çalıştı. Allahın göndirdiği (Tevrât) adlı kitâbı onlara
getirdi. Tevrat beş kitabdan meydana gelmiştir.
1- Doğuş, tekvin (Genesis)
2- Çıkış (Exodus)
3- Leviler (Leviticus)
4- Rakkamlar (Numeri)
5- Tesniye (Deuoronomium)
(beş kitaba birden verilen isim: Pentateuch)
Kur’ân-ı kerimin îsrâ sûresinde (BizM ûsâya k ita b
v e rd ik j (âyet 2) buyurulmaktadır. Ne yazık ki, bugün
elimizde bulunan Tevrât eski Tevrât değildir
Hazreti Mûsâ’dan sonra İbranilere (yahûdilere)
gelen Peygamberler arasında Hz. Davut ve Hz. Süleyman
hak dinin yayılmasına çok yardım etmişlerdir. Hz.
Süleyman’ın vefatından sonra, İsrâilliler, 12 kabileye
ayrılmış, birbirlerine düşmüşlerdir. Bu ayrılış, daha
Süleyman aleyhisselâm yaşarken başlamış, fakat Hz.
Süleyman, Allahın ihsânı ile, kabileleri bir arada tutabilmişti.
Hz. Süleyman’ın yerine oğlu Rehoboam geçti. 12
kabileden yalnız ikisi ona sâdık kaldı. İsrail devleti ikiye
ayrıldı. Bu devletlerden biri, (İsrâil) olup 10 kabileyi
topladı. Geri kalan iki kabileye (yahûda) devleti denilir.
Kudüs’te kaldı. Azdılar. Allahın gadabına uğradılar.
Bir müddet Asur devletine bağlı olarak kaldılar. Asûri
hükümdarı Buhtunnasar (Nebukadnezar), Milâttan 587
-sene evvel, Kudüs’ü yakıp yıkdı. İsraillileri zorla Küdüs’
den çıkararak Babile sürdü. Ancak İran kralı Keyhusrev
(Kirüs), Âsûrileri yenince, yahûdilerin tekrar
Kudüs’e dönmelerine izin verdi. Evvelâ Perslerin,
sonra, İskender Persleri burada atınca, MakedonyalIların
idaresi altında yaşadılar. Milattan önce 64 senesinde
Romalılar Kudüs’e eirdiler. Şehri yenibaşdan yakıp yıktılar.
Yahûdiler de Roma hâkimiyeti altına girdiler.
Romalılar bir kerre daha, millattan 70 sene sonra,
Kudüs’ü yerle bir ettiler. Roma İmparatoru Titüs,
Kudüs’ü temaman yakdı, yıkdı, şehri bir virâneye
çevirdiCenâb-ı Hak, yanlışlan düzeltmek ve doğru yoldançıkmağa başlıyan yahûdileri (ve şâir insanları) doğru
yola çevirmek için Hz. İsâ’yı Peygamber olarak onlara
yolladı. Yahûdiler, Hz. Isâ’yı Peygamber olarak tanı­
mak istemediler. Çünkü onlar, Tevrat’da yazılı olduğu
gibi, bir Peygamber geleceğini biliyorlar ve bekliyorlardı.
Fakat, bu Peygamberin gayet kudretli, atılgan,
tuttuğunu koparan bir insan olmasını, onlan Romalıların
elinden kurtarmasını düşünüyorlardı. Çok yumuşak
olan Hz. İsâ’yı beğenmediler. Onu yalancı Peygamber
sandılar ve onu (öldürmek için) Romalılara şikâyet ettiler.
Bu büyük peygambere (Bilinmeyen babanın
çocuğu) diye iftira ettiler. Tevratı değiştirip Allahü teâ-
lânm kitabını bozdular.
İsâ aleyhisselâm hak olan dini, az zaman sonra
Yahûdiler tarafından sinsice değiştirildi. Bolüs adında
bir yahûdi, îsâ’ya inandığını söyleyerek ve İseviliği yaymaya
çalışıyor görünerek, gökten inen İncil’i yok eti.
Yahûdilerin son Peygambere inandıkları ve onun
gelmesini bekledikleri muhakkakdır. Hatta bazı tefsirlerde,
Yahûdilerin özellikle savaşlarda müşkil duruma
girince, (Yâ Rabbî geleceğini bize va’d ettiğin son Peygamber
hürmetine, bize yardım et) diye duâ ettikleri
yazılıdır. Bütün âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimize
kendi soylarından olmadığı için, inanmadılar.
Âlimlerinden ve insaflı olanlarından bir kısmı-
doğru olduğuna inandıkları İslâmiyeti seçtiler. Müslü­
man oldular. Allahü teâlâ yahûdilerin Peygamberimize
inanmadıklarını Nisâ sûresi yüzkırdokuzuncu âyet-i kerîmesinde
şöyle bildirmektedir:
“Kâfirler, Allahü teâlânm em irleri ile P eygam
berinin em irlerini birbirinden avırm ak
istiyor. Yahûdiler diyor ki, biz Mûsâ aleyhisselâma
inanırız. İsâ ile Muhammed aleyhisselâm a
inanm ayız. H ıristiyanlar ise, yalnız İsâ aleyhisselâm
a inanıp, ona hâşâ, Allahü teâlâm n oğlu
diyor. Bu inanışları ve dinleri kıym etsizdir.
Hepsi kâfirdir. Bunların hepsine Cehennem
azabını, çok acı azâbları hâzırladık” buyurdu.
Yahûdi dininin esası şöyle özetlenebilir: İnanış; Bir
tek Allah vardır. Doğmamıştır ve doğurmaz. Her şeyi
görür ve bilir. Afv etmek veya cezalandırmak ancak
onun elindedir. Ahlâk; Ahlâk esasları en kutsal emirdir.
İnsanların bu on emre haıfı harfine uyması gerekir.
İnsanın vücudu ayrı, ruhu ayrıdır. Ruh ölmez, ikinci
dünyadaki hayata inanmak gerekir. Dini Esasları:
Yahûdi olmayan milletler putperest saydır. Bunlardan
uzak durmalıdır. Yabancılarla mümkün olduğu kadar
ilişki kesilmelidir. Kısasa karşı kısas yapılır. Bir fenalık
yapana aynı surette mukabele edilir. Erkek çocuklar
yahûdi din adamı tarafından sünnet edilir. Eti yenen
hayvalar kesilmeden başka usullerle öldürülürse yenmez.
Domuz etini hiç yemezler. Yahûdi kadınları evlend
ik ten sonra saçların ı örtm eğe m ecburdur.
Avrupa’daki yahûdi kadınları saçlarına peruk takarak
bu emri yerine getirmektedirler.
Yahûdilerin ibadet tarzı bir çok usullere bağlıdır.
Kutsal gün, Cumartesi’dir. Bu günde iş görülmez ve
ateş yakılmaz. Yahûdilerin, bundan başka Purim, Passah
(haftalık bayram), Kamış Bayramı, Yeni yıl bayramı,
Büyük Bayram (Yom Kipur) gibi kutsal günleri
vardır.
Hahamların, hıristiyan papazları gibi, günah afv
etmek yetkileri yoktur. Ancak ibadetleri idare ederler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir