B aronet (d. 17
Aralık 1778, Penzance, Cornwall, İngiltere –
ö. 29 Mayıs 1829, Cenevre, İsviçre), İngiliz
kimya bilgini. Yaşamı boyunca bilimsel
yöntemin önde gelen savunucularından olmuş,
başta sodyum ve potasyum olmak
üzere birçok kimyasal element ve bileşik
bulmuş ve madencilerin kullandığı güvenlik
lambasını geliştirmiştir.
Gençliği. Ludgvan’da arazi sahibi orta sınıf
bir ailenin en büyük çocuğu olan Davy,
önce Penzance yakınlarındaki bir orta dereceli
üniversite hazırlık okulunda, 1793’ten
sonra da Truro’da öğrenim gördü. Babası
Robert Davy’nin ölümünden bir yıl sonra
1795’te eczacılık da yapan bir cerrahın
yanma çırak olarak girdi ve kendini tıp
alanında yetiştirmeye yöneldi. Coşkulu ve
son derece parlak ve yaratıcı zekâya sahip
bir çocuk olan Davy, şiir yazmaktan, taslaklar
çizmekten, havai fişek yapmaktan, avlanmaktan
ve mineral toplamaktan hoşlanıyordu.
Yaşamı boyunca doğaya olan tutkusunu
hiç yitirmeyecekti.
Saf duygular ve coşkuyla dolu ilk gençlik
yıllarında Davy, bir şiir kitabı hazırlama
çabasına girişmişti, ama 1797’den başlayarak
bilimsel çalışmalara daha çok ağırlıkvermeye yöneldi ve önceki hayalleri, “gerçeğin
sesi karşısında uçtu gitti”. O dönemde
arkadaşlık kurduğu Davies Giddy, (sonraları
Gilbert, 1827-30 arasında Royal Society
başkanı) Davy’ye Tradea’daki kendi kütüphanesini
açtı ve o günün koşullarına göre
çok iyi donatılmış bir kimya laboratuvarında
çalışmasına olanak sağladı. Davy, buradaki
çalışmaları sırasında ısının, ışığın ve elektriğin
yapısı ile A.-L. Lavoisier’nin kimyasal
ve fiziksel öğretileri gibi güncel konularda
kendine özgü bağımsız görüşler geliştirdi.
Kendi küçük özel laboratuvarında diazot
monoksit (güldürücü gaz) hazırlayıp soluyarak
bu gazın herhangi bir hastalığa nedenolup olmadığını sınadı. 1798’de Gilbert’in
önerisi üzerine, Clifton’daki Pnömatik Enstitüsü’nde,
gazların tedavi amacıyla kullanımını
araştırmak amacıyla kurulan kimya
bölümünün yöneticiliğine atandı. Her zamanki
çalışma isteği ve deneysel araştırma
alanındaki olağanüstü yeteneğiyle işe sarıldı.
Amonyağın yanı sıra azotun asit ve oksit
bileşiklerinin bileşimini inceledi ve Samuel
Taylor Coleridge, Robert Southey ve P. M.
Roget gibi bilim ve edebiyat çevrelerindeki
dostlarını diazot monoksit solumanın etkilerini
bilim çevrelerine açıklamaları için ikna
etti. Davy, hidrojen ve karbon monoksitten
oluşan ve kimi zaman yakıt olarak da
kullanılan su gazını deneme amacıyla solurken
neredeyse yaşımmı yitiriyordu. 1800’de
Researches, Chemical and Philosophical
(Kimyasal ve Felsefi Araştırmalar) başlığıyla
yayımlanan çalışmaları, ününün yayılmasını
sağladı ve Londra’da yeni kurulmuş
olan Kraliyet Enstitüsü’ne ders vermesi için
davet edildi. İngiliz asıllı ABD’li bilim
adamı Sir Benjamin Thompson (Kont von
RumfordX, İngiliz doğabilimci Sir Joseph
Banks ile Ingiliz kimya ve fizik bilgini Henry
Cavendish’den ilk elektrik pili türü olan
volta pili üzerinde gerçekleştireceği araştırmalarında
kendisine yardımcı olacaklarına
ilişkin söz alan Davy, 1801’de Londra’ya
yerleşti. Davy’nin özenle hazırlayıp verdiği
dersler, kısa zamanda geniş dinleyici kitlelerinin
ilgisini toplayan bir etkinlik durumuna
geldi ve kurumun saygınlığına önemli ölçüde
katkıda bulundu. 1802’de Davy kimya
profesörü oldu. Görevlerinden biri de, sepileme
(tabaklama) konusu üzerinde özel
araştırmalar yapmaktı. Bu çalışmaları sırasında,
tropik bir bitkiden elde edilen kojununmeşe özleri kadar etkili ama ondan
daha ucuz olduğunu buldu ve konuya ilişkin
makalesi uzun süre sepicilerin rehberi olarak kaldı. 1803’te Royal Society’nin üyeliğine,
Dublin Society’nin de onursal üyeliğine
seçildi ve Dublin’deki bir tarım kuruluşu
için her yıl bir konferans dizisi başlattı. Bu
konuşmalarına dayalı olarak hazırladığı Elements
o f Agricultural Chemistry (1813; Tarım
Kimyasının Öğeleri) adlı yapıtı, uzun
dönem bu alandaki tek kaynak olarak kaldı.
Volta pilleri, sepileme ve mineral çözümlemeleri
üzerine yaptığı çalışmalarla 1805’te
Copley Madalyası’m aldı. 1807’de Royal
Society’nin sekreterliğine seçildi.
Başlıca buluşları. 1800’lerin başlarında,
basit elektroliz kaplarıyla deneyler yapan
Davy, bu kaplarda oluşan elektriğin kimyasal
tepkimelerin etkisiyle ortaya çıktığını ve
kimyasal birleşmenin zıt yüklü maddeler
arasında gerçekleştiği sonucuna varmıştı.
Bu bulgusundan kalkarak, elektrik akımlarının
kimyasal bileşiklerle etkileşime girmesi
süreci olan elektrolizin, tüm maddeleri
bileşenlerine ayırmanın en etkili yolu olacağını
düşündü. Bu görüşlerini 1806’da On
Some Chemical Agencies o f Electricity
(Elektriğin Bazı Kimyasal Etkinlikleri Üstüne)
adlı konferans dizisiyle bilim dünyasına
duyurdu ve o dönemde Ingiltere Fransa’yla
savaşta olmasına karşın, 1807’de Fransız
Enstitüsü’nün Napoleon Odülü’nü aldı. Davy,
bulgularına dayalı olarak sürdürdüğü
çalışmaları sonucunda, 1807’de sodyum ile
potasyumu, 1808’de de toprak alkali metalleri,
bileşiklerinden ayırmayı başardı. Ayrıca,
boraksı potasyumla ısıtarak bor elementini,
hidrojen tellürü ve hidrojen fosfürü
(fosfin) buldu. Klorun hidroklorik asitle
ilişkisini doğru olarak belirledi ve klorun
eski adı olan oksimüryatik asit tanımının
yanlışlığını gösterdi, böylece Lavoisier’nin,
bütün asitlerin oksijen içerdiği yolundakibütün asitlerin oksijen içerdiği yolundaki
kuramını geçersiz kıldı. Klorun sudan oksijen
açığa çıkartma yoluyla ağartıcı etkisini
ve 1811’de ve 1815’te iki oksidini keşfetti,
ama bu elementin yapısına ilişkin görüşleri
kabul görmedi. Aslında Davy, klorun kimyasal
bir element olduğunun farkında değildi
ve oksijenli bir bileşik sandığı bu maddeden
oksijen açığa çıkarmaya yönelik deneyleri
başarısızlıkla sonuçlandı.
1810 ve 1811’de Dublin’de geniş dinleyici
kitlelerine, tarım kimyası, kimyasal felsefenin
öğeleri ve jeoloji üzerine konferanslar
veren Davy’ye, Trinity College onursal hukuk
doktoru unvanı ile 1.275 sterlin ödül
verdi. 8 Nisan 1812’de kral naibinden “sir”
unvanı alan Davy, ertesi gün Kraliyet Enstitüsü’nün
üyelerine bir veda konferansı verdi
ve 11 Nisan’da, İngiltere ve İskoçya’daki
kültür ve edebiyat çevrelerinde çok iyi
tanınan Jane Apreece adındaki zengin bir
dulla evlendi. Bu dönemde ayrıca, çalışmalarının
büyük bölümünü kapsayan Elements
o f Chemical Philosophy adlı yapıtının ilk
bölümünü yayımladı, ama konuya ilişkin
tasarımı çok kapsamlı olmasına karşın bundan
başka herhangi bir yayını olmadı. İsveçli
kimyager J. J. Berzelius’a göre, bu kitabın
tamamlanması, “kimya bilimini bir yüzyıl
ileriye götürebilirdi”. Yaşamının sonuna
değin onursal profesör olarak kaldığı Kraliyet
Enstitüsü’ndeki son önemli girişimi,
genç İngiliz bilgin Michael Faraday ile ilişki
kurarak onu bilim dünyasına kazandırması
oldu. Bir süre sonra, 1813’te Faraday kurumun
laboratuvar asistanlığına getirildi ve
Davy’lerin 1813-15 arasındaki Avrupa gezisine
katıldı. Napoleon’un izniyle Fransa’yı
da gezen Davy, burada birçok ünlü bilim
adamıyla tanıştı, ayrıca imparatoriçe Marie
Louise tarafından kabul edildi. Kendi küçük
portatif laboratuvannın ve Fransa ile İtalya’şiirlerinin bir bölümü SilâfetÜl-Asr dergisinde
(1906) yayımlanmıştır.
Davy, Sir Humphry
03
Tem