Müsbet ilimlerde 8. yüzyıl ile 16. yüzyıl arasını içine alan zamanda İslâm dünyasının matematik ve astronomi sahasında en önde gelen âlimi. Yazdığı eserleri ile batı ilim dünyasında da adından en çok bahsedilen, ilme âşık bu zat, aritmetikde ondalık kesirleri ilk bulandır.
Gıyasüddîn Cemşid’in doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi yoktur. “Uluğ Bey Ziyc’i” adlı eserin önsözünde, 1429 yılının sonbaharında Semerkant’da öldüğü bildirilmektedir.
Irak’ta uzun seneler seyahatlar yaparak, bütün şehirleri dolaşmıştır. Bu sıralarda 1416 yılında Karakoyunlu Sultanı İskender’in hizmetinde bulunmuş, ilmi şöhretinin çevrede yaygınlaşması üzerine de Uluğ Bey kendisini Semerkant’a davet edip, kurduğu rasathanenin müdürlüğüne getirmiştir.
Devrinin büyük âlimleri Bursalı Kâdızade Rûmi, Uluğ Bey, Ali Kuşçu ve çağdaşlarının yaptıkları çalışmalar sonucu, astronomi ve matematik ilimlerinde en yüksek seviyeye varılmıştır. Bu gayret ve çalışmalar o kadar ileri gitmişti ki, batı ilim dünyası ancak 17. yüzyıl sonlarında onların sahip olduğu seviyeye varabilmiştir. İlmi kişiliği, çalışma ve ilmi eserlerine göre tasnif edilirse; Matematik: Ondalık kesir kuralını ilk defa kullanmış hem de bunlar üzerinde dört işlemi uygulamıştır. Risalet-ül Muhitiyye adlı eserinde, daire çevresi ile yarıçapın arasındaki orandan bahsetmektedir. Bulduğu bu değer kendisinden 400 sene sonra bulunan bugünkü değerlere göre baştan 13. rakama kadar aynıdır. Bu bilgilerin yanında; yüksek dereceden nümerik denklemlerin yaklaşık çözümlerine dair ortaya koyduğu orijinal çözüm yollan şöhret bulmuştur. Herhangi bir dereceden kök alma yollarını açıklaması, Batı ilim dünyasında kendisinden 300 yıl sonra Newton (1642-1727) tarafından, tabii üs için iki terimli (binome) formülüne tatbik şeklinde izah edilmiştir.
Trigonometri: Risâlet-ül Muhitiyye adlı eserinde TT (pi) sayısının değerinin =3,1415926535898732…….. olup bugün ise =3,1415926535898732 gerçek değeri hesaplanır. Bu iki değer karşılaştırıldığında Gıyasüddîn Cemşid’in bu konudaki görüş ve hesaplama usûlünün üstünlüğünü görmek mümkündür. Bundan başka, bir derecelik yayın sinüsünü geometri ve cebir yoluyla hesaplamış ve böylece tirogonometrik tabloların tanzim işini sistemli bir esasa bağlamıştır.
Astronomi: Bursalı Kâdızâde Rumî ile birlikte uzun ve yıpratıcı çalışmalar sonunda, 1421 yılında Semerkant rasathanesini açmışlar ve müdürlüğüne de ilmi otoritesi sonucu kendisi getirilmiştir.
Eserleri: Yazdığı eserler, bilhassa 16. ve 17. yüzyıl başlarına kadar devrin ünlü ilim adamları tarafından incelenmiş ve haklarında uzun makaleler yazılmıştır. Bunun yanında ilgili ilim adamları tarafından eserleri uzun yıllar temel müracaat kitabı olarak kullanılmıştır.
Risâlet-ül Muhitiyye’de; Ondalık kesir ve (pi) sayısı ile ilgili konulardan bahseder. Rislet-ül Kemaliyye veya Süllem üs Sem’a (Göğün Merdivenleri): Gök cisimlerinin dünyadan uzaklığı, büyüklükleri ve boyutlarından bahseder. Miftah-ül Hisab (Hesap Anahtarı): Aritmetik ve cebir konuları ile herhangi bir dereceden kök alma yollarını anlatır.
Ziyc Hakani fı der Tekmili Ziyci İlhani: Ziyci İlhani adlı eserde görüşülen yıldızların koordinatlarını kendi rasatlarına göre düzeltmiş ve tamamlamıştır.
Risâlet-ül Veter ve’l Ceyb: Bir derecenin sinisünün hesaplanmasından bahseder.
Nüzhet-ül Hadaik: Kendi bulduğu Tabak-al Manatık adlı bir rasat aletinden bahseder. Aynca enlem, gök, cisimlerinin dünyadan uzaklıklarını, Ay ve Güneş tutulmaları ile ilgili bilgiler ihtiva eder.
Telhis-ül Miftah: Miftah-ül Hesap adlı eserinin özetidir.
Bu eserlerin yanında, 10’a yakın eserin de kendisine ait olduğu bildirilmektedir.