Eğitimci Olarak Hz. Muhammed (sas) 0530 978 55 00 sefa can mobilya serkan wifi yi açsın cebin 5470 5500 dolar
Hz. Muhamemedi zorlaştırmayıp kolaylaştıran, zeki, sabırlı, sakin, şefkatli, anlatımı açık, anlayışı derin, anlaması seri, öğrettiklerini bilen, bildiklerini yaşayan, güler yüzlü, sözü özlü, müjdeleyici, uyarıcı, vahyi tebliğ eden, örnek olan, âlemlere rahmet bir eğitimciydi.
• Aldığı her yeni vahyi müslümanlara hemen bildirir, dinin gereklerini harfiyen öğretirdi.
• İslâm’ın ilk yıllarında Mekkeli müşriklerin zulüm ve baskıları yüzünden gizli bir merkez edinme ihtiyacı duymuştu. İlk müslümanlardan Erkam b. Ebu’l-Erkam’ın evi Safâ tepesinin eteklerindeydi. Resûlullah’sas) Mescid-i Haram’ı ziyarete gelenlerin kolayca ve dikkat çekmeden ulaşabileceği bu evde arkadaşları ile toplanır, eğitim ve tebliğ faaliyetlerini burada yürütürdü.
• Medineli ilk müslümanlar Akabe’de kendisine biat ettiğinde onların eğitimi için Mus ab b. Umeyr’i Medine’ye göndermişti.
• Hicretten sonra Mescid-i Nebevi, hem namaz kılınan bir yer hem de eğitim faaliyetlerinin merkezi oldu. Hz. Peygamber*515-* namazı kıldırdıktan sonra genellikle yüzünü sahâbîlere döner, otururdu. Bazen kendisi bir konu açar, bir soru sorar, ashâbının bilgi düzeylerini belirlerdi. Daha sonra onlara çoğu kere Kur’an âyetlerini açıklardı. Bu arada soru soran olursa cevaplardı.
• Mescid-i Nebevî’de Suffe adı verilen bir bölüm vardı. Kimsesiz, kalacak yeri olmayan, vaktinin çoğunu Kur’an’ı ve İslâm’ı öğrenmekle geçiren sahâbîler burada yatıp kalkıyorlardı. Hz. Peygamber^ onlarla bizzat ilgileniyor, onlara İslâm’ı öğretiyordu. Ashâb-ı Suffe adı verilen bu kişilerin ihtiyaçları da çoğu zaman sahâbîler tarafından karşılanıyordu.
Hz . P e y g a m b e r ’d e n f s . a . s . ) D a v r a n t f Ör n e k l e r i ••
• Suffe bazen kalabalık oluyordu. Bazı kabileler İslâm’ı öğrenmek için büyük bir toplulukla Medine’ye geliyor, bir süre Mescid-i Nebevî’de kalıp Islâm hakkında bilgi edindikten sonra dönüyorlardı. Ayrıca Resûlullah yeni müslüman olan bölgelere çeşitli görevliler gönderiyordu. Bu görevliler vergi toplama, halkın ihtiyaçlarıyla ilgilenme gibi işlerin yanı sıra onlara Kur’an’ı ve Islâm’ı öğretme görevini de üstleniyorlardı.
• Ashâbı merak ettikleri konuları Hz. Peygambere^ sorarlar, o da sabırla anlamadıkları konuları defalarca tekrarlardı.
• Haftanın bir gününü sadece kadınlara ayırırdı. Bu günde onların eğitimi ile ilgilenir, sorularına cevap verirdi.
• Akşamları kendi evinde eşlerini bir araya toplayarak onlarla sohbet ederdi. Bu sohbetler müminlerin anneleri için özel bir eğitim imkânı sağlıyordu. Bu sohbetlerle ve Hz. Peygamber’in(sa-s,) yanında geçen yıllar boyunca gördükleriyle büyük bir İlmî birikim edinen Peygamber eşleri, Resûlullah’ın(sas) vefatından sonra birçok kişiyi yetiştirmişlerdi. Özellikle Hz. Âişe, fıkıh bilgisi ile meşhur olmuştu.
• Mescid-i Nebevî’de okuma yazma ve Kur’an öğreten sahâbîler de vardı. O dönemde Arap toplumunda çok az kişi okuma yazma biliyordu. Hz. Peygamber^ okuma yazma öğretimine büyük önem veriyordu.
• Medine’de Mescid-i Nebevî dışında yeni mescitler inşa edildiğinde bunlar da eğitim mekânı olarak hizmet görmeye başladılar. Medine’de bazı evler de Kur’an ve okuma yazma öğretimine tahsis edildi. Suffe bazen kalabalık oluyordu. Bazı kabileler İslâm’ı öğrenmek için büyük bir toplulukla Medine’ye geliyor, bir süre Mescid-i Nebevî’de kalıp Islâm hakkında bilgi edindikten sonra dönüyorlardı. Ayrıca Resûlullah yeni müslüman olan bölgelere çeşitli görevliler gönderiyordu. Bu görevliler vergi toplama, halkın ihtiyaçlarıyla ilgilenme gibi işlerin yanı sıra onlara Kur’an’ı ve Islâm’ı öğretme görevini de üstleniyorlardı.
• Ashâbı merak ettikleri konuları Hz. Peygambere^ sorarlar, o da sabırla anlamadıkları konuları defalarca tekrarlardı.
• Haftanın bir gününü sadece kadınlara ayırırdı. Bu günde onların eğitimi ile ilgilenir, sorularına cevap verirdi.
• Akşamları kendi evinde eşlerini bir araya toplayarak onlarla sohbet ederdi. Bu sohbetler müminlerin anneleri için özel bir eğitim imkânı sağlıyordu. Bu sohbetlerle ve Hz. Peygamber’in(sa-s,) yanında geçen yıllar boyunca gördükleriyle büyük bir İlmî birikim edinen Peygamber eşleri, Resûlullah’ın(sas) vefatından sonra birçok kişiyi yetiştirmişlerdi. Özellikle Hz. Âişe, fıkıh bilgisi ile meşhur olmuştu.
• Mescid-i Nebevî’de okuma yazma ve Kur’an öğreten sahâbîler de vardı. O dönemde Arap toplumunda çok az kişi okuma yazma biliyordu. Hz. Peygamber^ okuma yazma öğretimine büyük önem veriyordu.
• Medine’de Mescid-i Nebevî dışında yeni mescitler inşa edildiğinde bunlar da eğitim mekânı olarak hizmet görmeye başladılar. Medine’de bazı evler de Kur’an ve okuma yazma öğretimine tahsis edildi.
• Hz. Peygamber(sa-s) gençlere ok atma, yüzme, hesap, tıp, astronomi, Kur’an-ı Kerîm eğitimleri vermenin anne babanın görevleri olduğunu söylerdi.
• Hudeybiye Antlaşması’nın ardından Hz. Peygambeıfis) zamanın liderlerine mektuplar göndererek onları ve halklarını İslâm’a çağırdı. Bu mektuplar Bizans kayseri, Sâsânî kisrâsı,Habeş necâşîsi, Mısır mukavkısı gibi hükümdarlara; Yemame, Bahreyn, Gassânî, Busrâ emirlerine ve çok sayıda kabile reisine ulaştırıldı. Böylece Resûlullah’ı n ^ eğitim faaliyederi Arap yarımadası sınırlarını da aştı.
• Hz. Peygamber^’ Vedâ haca sırasında Arafat’ta İslâm’ın temel ilke ve kurallarını açıkladığı bir hutbe okudu. İnsanların sahip olduğu hakların ve görevlerin açıklandığı bu hutbe, âdeta bir vasiyetti. Vedâ hutbesi diye adlandırılan bu konuşmasında Peygamber efendimiz^ Kur’an ve Sünnete sıkı sıkıya sarılmanın gerekliliğini vurguladı. Geride bıraktığı Kur’an ve Sünnet’inin yanı sıra bu hutbe de çağlan aşan, evrensel bir eğitim mesajı oldu.Hz. Peygamber’in(s a s ) Eğitim ve Öğretiminde İlkeler
• Hayatın her alanında olduğu gibi eğitim öğretim konusunda da kolaylaştırmıştır, güçleştirmemiştir. Müjdelemiş, nefret et- tirmemiştir.
• Eğitim ve öğretimde öfke ve şiddete yer vermemiş, insanları incitmekten ve öğrenme hususunda geri çekilmelerine sebep olmaktan kaçınmak gerektiğini vurgulamıştır.
• Kişisel farklılıkları göz önünde bulundurmuş, aynı konuyu farklı insanlara, farklı yöntemlerle öğretmiş, herkesin gücü ve kapasitesi ölçüsünde faydalanacağını, dolayısıyla ona göre düzenleme yapmanın gerekliliğini ortaya koymuştur.Dikkat çekici sorularla öğrenenlerde ilgi ve merak uyanmasını sağlamış ve bundan sonra, öğretmek istediği konuyu öğretmiştir.
* Konuları öğretirken kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru bir yol izlemiştir.
KAYNAKÇA
Aşağıdaki kaynakça bu kitabın hazırlanmasında faydalanılan kaynaklardan oluşmaktadır. Okuma ve faydalanma kolaylığı sağlamak açısından metin içinde alıntı yapılan kısımlara ayn ayrı atıf yapılmamıştır. Bu sebeple tüm kaynaklar buraya topluca alınmıştır. Kaynakçayı, ilgili konularda ilave bilgi edinmek için başvurabileceğiniz kaynaklar olarak da kullanabileceğinizi unutmayınız.
Açık, A. ve ark. (2010). Dinim izi Öğreniyoruz I. Ankara: Tıirkiye Diyanet Vakfı Yayınlan. Akyüz, V. ve ark. (2012). 7/24İlm -i hâl. İstanbul- EDAM Yayınlan. Al-Alami, D. (2006). Son Mühür – Peygamberimizin Hayatı (çev. M. Akkuş). İstanbul: Cabelka Yayınları. Altuntaş, H. ve Şahin, M. (2003). Kur an – 1 Kerim Meâli. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan. Apaydın, M. (2008). Rasulullah’ın Günlüğü (2. basım). İstanbul: İnsan Yayınlan. Aslan İ. ve ark. (2007). Kur’an Anlaşılsın Diye (4. basım). İstanbul: YEKDER. Birdirbir Eğlenceli D in Eğitim i ve Kültürü Dergisi. (2006-2013). Sayı: 1-77. İstanbul: EDAM Yayınlan.
Birleşmiş Milleder Genel Kurulu İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi. 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete. Bozkurt, N. ve Yılmaz, R. (2009). Peygaberim. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan. Bulaç, A. (1983). Kuran-ı Kerim in Türkçe Anlamı. İstanbul: Pınar Yayınlan. Buller, L. (2006). Benim İnancım (çev. S. Darcan Çiftçi). İstanbul: Kaknüs Yayınlan. Büyükcoşkun, K. ve Yıldız, H. D. (1991). Arabistan. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, 3, 248- 258. Ankara: Tıirkiye Diyanet Vakfi Yayınlan. Çağna, M. ve Aydın, M. (1989). Ahlâk, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, 2, 1-14. Ankara: Tıirkiye Diyanet Vakfi Yayınlan. Çantay, H. B. (1958). Kur’an-ı Hakim ve M eâl-i Kerim. İstanbul: Ahmed Said Matbaası. Demir, İ. (2003). H z Muhammed’in Özel, Ailevi ve Sosyal Hayatı. İstanbul. Dönmez, İ. K. (2007). Oruç. Türkiye Diyanet Valfı İslâm Ansiklopedisi, 33, 414-425. Ankara: Tıirkiye Diyanet Vakfi Yayınlan. Durmuş, A. ve Işılak Durmuş, H. (2010). E v Okulu İlm ihâl3 (2. basım). İstanbul: EDAM Yayınlan. Durmuş, A. ve Işılak Durmuş, H. (2010). E v Okulu Siyer 2 (2. basım). İstanbul: EDAM Yayınlan. Durmuş, A. ve Işılak Durmuş, H. (2011). E v Okulu İlm ihâl 1 (4. basım). İstanbul: EDAM Yayınlan. Durmuş, A., Ekinci, D. ve Işılak Durmuş, H. (2011). Ev Okulu İlm ihâl2 (3. basım). İstanbul: EDAM Yayınlan. Durmuş, A., Işılak Durmuş, H. ve Demir, N. (2010). E v Okulu Siyer 3. İstanbul: EDAM Yayınlan.
Durmuş, A., Işılak, H. ve Gökçegöz Karate kin, N. (2006). Yaz Kuran Kursları Öğretici Kılavuzu. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan. Durmuş, A., Işılak, H., Aslan, İ. ve Gökçegöz Karatekin, N. (2005). Dinim i Öğreniyorum. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan. Ebu’l-Hasen Ali en-Nedvî (1996). Rahmet Peygamberi (çev. Abdülkerim Özaydın, 2. basım). İstanbul: İz Yayıncılık.
Erdoğan, M. (2006). İnsan Haklan: Temel Bilgiler, Koruma Mekanizmalan, İl ve İlçe İnsan Haklan Kunıllan içinde (s. 17-110). Ankara. Emi, B. ve Keleş, E. (2004). Haca Anlamak: Haccın Hikmetleri ve Yapûışı. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan.