bilinir. D eğirm enin çok eski bir mazisi vardır. G ünü
m üzden yıllarca (4-5 bin vıl) önce rüzgâr vasıtasıyla
işleyen yel değirm enleri olduğunu çeşitli kaynaklar ‘
bildirm ektedir.
Tarihten öğrendiğim ize göre, ilk insanlar taneli
cisimleri, (buğday, arpa, vs.) bilhassa ekm ek yapım ında
kullanılan buğdayı, içi oyulm uş taş havanlarda döğerek
öğütürlerdi, daha sonra sert taşları yontarak değirm en
taşları yapıldı ve buğday iki silindir biçimi olan kava
arasında öğütülm eye başladı. Bunda taşlardan birisi
yerinde sabit olup diğeri onun üzerinde su kuvveti ile
dönerek öğütm e işini yapm aktadır. Ö ğütülen buğdaylar
un haline gelmekte ve sonra taşın yüzündeki yivlerin
etkisiyle dışarı atılm aktadır. Dışarı atılan unlar, çuvallara
doldurulm aktadır. Taşların döndürülm esi yoluyla
sağlanan öğütm e gücü, değirm enlerin bu m etotla geliş
mesinin tekâm ülünü hazırladı. Taşların dönm esini sağ
lam ak bakım ından da sırasıyla önce insan, sonra
hayvan daha sonra da tabiat gücü olan rüzgâr ve su
güçlerinden istifade edildi. Bu sistem değirm enlerde,
buğday tanelerinin ezilerek un haline gelmesi yeterince
sağlanm akla beraber, buğday tanesinin m eydana getiren
kabuklu kısımla (kepek) yeni ürüıı m eydana getirecek
oğulcuk ve esas besin gücünü veren (besidokusu)
kısımları birbirinden ayrılm adan un m eydana geliyordu.
Bu undan yapılan ekmeği insanlar ikinci kalite
oluyor diye beğenm iyorlardı. İnsanların gayesi buğday
tanesinin % 2,5’unu m eydana getiren oğulcukla % 12,5’
unu teşkil eden kepeği, bütünün % 85’i olan besleyici
besidokusundan tam olarak ayırabilm ekti. Netice olarak,
günüm üzün teknolojisi ile bu işlem gerçekleştirilmiş,
şimdi birinci sınıf ekm ek yapılm akta ve insanlar bu
ekmeği yem ektedirler. F ak at bunun da m ahzurlarını
yeni ilim gelişmeleri ortaya çıkarm aktadır. Bugün kanserli
hastalara bilhassa kepekli ekm ek yedirilmesini kanser
m ütehassısları önem le belirtm ekle ileride insanların
tekrar faydalarından dolayı kepekli ekm ek yemeğe baş-
lıyacaklarım söylem ektedirler.