11 — K itâbın ikiyüzonaltıncı, ikiyüzyirm inci ve ikiy
ü zy irm id ö rd ü n cü sahîfelerinde, R esû lu llah ’m am cası E bû
T âlib için gelm iş olan, K asas sûresinin (Sen sevdiğini hidâyete
getiremezsin. Fekat, Allahü teâlâ, dilediğini hidâyete kavuşdurur)
m eâlindeki ellialtıncı âyet-i kerîm esini yazıp, kalbleri küfrden,
fıskdan îm âna ve itâ’ate ancak A llahü teâlânın çevireceğini
bildirdikden sonra: (T esavvuf büyüklerinden talebesinin kalbine
girerek, kalbinde olanları bildiklerini ve kalbini dilediği gibi ç e v irdiklerini
söyliyenler yalancıdır. Bunlara inananlar da, A llaha ve
P eygam berlere inanm am ış olur. A llahdan başka tapınılan herşeye
(Vesen) denir. Kabr, türbe de vesendir. M eselâ M ısırlıların en
büyük m a’bûdları A hm ed Bedevidir. Adı belli olm adığı gibi, bir
üstünlüğü, ilmi ve ibâdeti de bilinm iyor. Birgün câ m i’e girip, bevl
yapm ış. N em âz kılm adan çıkm ış olduğunu Sahâvî, ibni H ayyandan
haber veriyor. Bunu iki cihânda tesarruf eder, yangınları sö n
dürür. Fırtınada olan gem ileri kurtarır sanıyorlar, ilâh, Rab ve
gaybleri bilir diyorlar.Uzakdan işitir ve dilekleri yapar diyor, tü rb e s inin
toprağına secde ediyorlar. A m m ân ve Irak ehâlisi de A bdülkâ-
dir G eylânîye böyle tapınıyorlar. M uhyiddîn-i Arabi, yeryüzünün en
büyük kâfiridir) diyor.
T esavvuf büyükleri, A llahü teâlâ’nın, hidâyetlerini ve se’
âdetlerini dilem iş olduğu, a z â b d a n k u rtu lacak ların ı ezelde ta k
dir etm iş olduğu kim seleri tan ırlar. O n ların irşâd ların a sebeb
olurlar. Evliyâya rastlam ak , o seçilm iş büyükleri tan ım ak ,
o n lara yalv arm ak da, A llahü teâlân ın tak d iri ve ihsânıdır.
A llahü teâlâ, ezelde hidâyet tak d ir etm iş o lduğu kim seye, Ehl-i
sünnet âlim lerinin, tesavvuf b ü yüklerinin k itâb larım o k u m ak
nasîb ederek, se’âdete ve şefâ’ate k av u şd u ru r. D alâletini, felâ
ketini dilediklerini de, zındıkların tu zak ların a düşü rü r. O nların
b o zu k k itâb larım , alçak y alanlarını o k u y a ra k C ehennem e
sürüklenir. V ehhâbî kitâbı, ism leri geçen, A llahü te â lâ ’nm sevgili
kullarına, büyük Velîlere iftirâlar y ap arak , m iislim ânlara
sald ırm ak d ad ır. Evet birkaç câhilin ve dînini d ü n y â
çık arın a âlet eden sapığın, islâm iyyete uym ıyan çirkin sö zü ve
— 127 —
harek eti olabilir. F e k a t, b u n ları ileri sürerek, b ü tü n Ehl-i sünneti
kötülem eğe kalkışm ası, h ıristiy an lar kendisine tap ın ıy o r
diyerek, îsâ aleyhisselâm ’a dil u z a tm a ğ a benzem ekdedir.
A hm ed Bedevi « rahim e-hullahü teâlâ» Evliyânın büyüklerindendir.
Şeyh B erinin talebesidir. Şeyh Beri de, Alî bin
N u ’aym B ağdâdînin talebesidir. Bu da, h ârik alar, kerâm etler
sâhibi, şerif A hm ed R ifâ’înin yetişdirdiği büyük bir velîdir
«rahim e-h ü m u llah ü teâlâ». A h m ed Bedevî, şeriflerdendir. H icretin
(675) senesinde, M ısırda vefât etdi. T an ta şehrindeki tü rb e
sini h e r yıl y ü z b in le rc e m ü slim â n ın z iy â re t ed e re k feyz
ald ık larım ve islâm iyyete uym ıyan hiçbirşey yapılm adığını
(M ir’ât-ül-Medîne) kitâbı, b in k ırk d o k u z u n c u sahîfesinden baş
lay arak , u z u n y azm ak d ad ır. A b d ü lk âd ir-i G eylânî ve M uhyiddîni
A rabînin «rahim e-hüm ullahü teâlâ» büyüklüklerini de, ancak
o nlar gibi yüksek olan İslâm âlimleri anlam ış ve yazdıkları yüzlerce
kitâblarında anlatm ağa çalışmışlardır. İm âm -ı R abbânînin (Mektûbât)
kitâbı, bu yüce velîlerin m edh ve senâlan ile doludur.
A bdü lg an î N ablüsî de « rahim e-hullahü teâlâ» (Hadîka) kitâ-
b ın d a an latm ak d ad ır
VEHHABİ ONBİRİNCİ KISM
05
Oca