— İk iy ü zy irm id ö rd ü n cü sahîfesinde: (Şa’rânî, şeyhi
A liyyül— havâsın Resûlullahdan bir ân ayrılm adığını yazıyor. Bunlar
yalandır. Doğru olsaydı Peygam ber gelip, Eshâbı arasındaki ayrılıkları
önlerdi) diyor. Z erre k a d a r aklı ve din bilgisi o lan , böyle
söyliyem ez. Ç ünki, R esûlullah «sallallahü aleyhi ve sellem »,
E sh âb ı a rasın d a o lacak fitnelerin, ay rılıkların hepsini h ab er
verm işdi. G elip de, bunları önlem esi, nasıl düşünülebilir? Ş a’-
rânînin «rahim e-hullahü teâlâ» bildirdiği berâberlik, keşf ve
m üşâhede idi. Bu ah m ak ların anladıkları gibi m addî bir şey
değildi. A n lam ad ık ların ı, bilm ediklerini in k â r ediyorlar. (İnsan
bilm ediği şeylerin d ü şm an ıd ır) a ta sözü, b u ra d a tâm yerini bulm
ak d ad ır. H azret-i E bû B ekr «radıyallahü teâlâ anh» R esûlullahı
«sallallahü aleyhi ve sellem » h er ân g ö rd ü ğ ü n ü söyler ve
senden u tan ıy o ru m derdi. O tuzikinci m addeyi o kuyunuz!
VEHHABİ ONİKİNCİ KISM
05
Oca