Hadîs âlim
lerinin meşhurlarından. Künyesi, Ebû
Hişam el-Kûfî’dir. 115 (m. 733; senesinde
doğdu. 199 (m. 814;’de 84 yaşında iken
vefât etti. Hadîs ilminde sika (gü venilir=sadıki
bir âlim olup, çok hadîs-i şerif rivâyet
etmekle taranmıştır. İlim öğrenip hadîs-i
!
erîf rivâyet ettiği âlimler; Hişam bin Urve,
smail îbn-i Ebî Hâlid, el-A’meş, Ubeydullah
Ibn-i Amr, Mûsâ el-Cühenî ve diğer
meşhur hadîs âlimleridir. Kendisinden
ilim alıp, hadîs-i şerif rivâyet edenler ise
kendi oğlu Muhammed, Ahmed bin Hanbel,
Y ahya bin Muîn, Ebû Hayseme, Y ahya
bin Yahya, Ali bin el-Medyenî gibi çok
sayıda âlimlerdir.
Rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerden
bazıları:
“Mü’m inin misâli, ekinden birdeste gibidir. Rüzgâr onu eğiltir. Kimi
y ere yıkar, kimi doğrultur. Nihayet
kurur. Kâfirin misâli ise kökü üzerinde
dimdik duran evze ağacı gibidir.
O’nu hiçbir şey eğiltemez. Nihayet
sökülmesi bir defada olur. ”
“Helâl meydandadır. Haram meydandadır.
Şüpheliler ikisi arasındadır.
İnsanların çoğu bunları bilmez.
Kim bu şüphelilerden kaçınırsa, dîni
ve ırzı için berât almıştır. H er kim
bu şüphelilere dalarsa harama düşer.”
“Bedende bir et parçası vardır ki,
bu parça iyi olursa bütün bedeni iyi
olur, bozuk olursa bütün beden bozulur.
Dikkat! O rfp kalbdir.”
“Biriniz bir şeye yemin eder de
ondan daha h ayırlısını g ö rü rs e
hem en o yeminin kefaretini versin ve
o hayırlı işi yapsın. ”
“Ubâde bin Sâmit’ten (r.a.) rivâyet ettiği
hadîs-i şerifte Ubâde hazretleri:
“Bir mecliste Resûlullah (s.a.v; ile beraberdik.
Şöyle buyurdular “Allahü
teâlâ’ya hiçbir şeyi ortak koş
mayacağınıza, zina yapmayacağınıza,
hırsızlık etmeyeceğinize, Allahü teâ-
lûnın haram kıldığı nefsi haksız y ere
öldürmeyeceğinize dair bana biat ediyorsunuz.
Şim di sizden h e r kim
sözünde durursa onun ecri A llah’a aittir.
Kim bunlardan birini yapar da o
sebeble cezalanırsa bu da onun için
keffârettir. Ve kim bunlardan bir şey
yapar da Allahü teâlâ onu örtbas
ederse onun işi de Allah’a kalmıştır.
D ilerse kendisini affeder, dilerse azab
ed er.”
1) T’ehzîb-üt-tehzîb cild-6, sh. 57
2) el-Menhel’ül azb-ûl mevrûd cild-1, sh. 152
3) Tezkirat-ül huffâz cild-1, sh. 327
ABDULLAH BİN NÜMEYR
15
Şub