Eskilerin büyük hacim li eserleri yanında «risa leleri ve bunları bir
araya getiren «risâleler mecmûası, mecm ûatü’r-resâil» isimli eserleri vardır.
Bu hacm i küçük, önem i ve muhtevâsı büyük kitapçıklarda -um ûm iyetle-
bir mevzû ele alınarak enine boyuna tetkik edilir ve risâle bu m evzûun
ism ini taşır, İbn Sinâ, İbn Arabi, Süyütî, İbn Nüceym, İbn Kem âl
Ebu’s-Su’ûd gibi zevatın risalelerini muhtevi m ecm ûalar kütüphanelerim izin
en değerli eserleri arasında yer alır.
Günümüzde ilmi makaleler, bazı broşür ve ayrı basımlar eski risalelerin
yerini almış, bunların da bir kısmı kitaplarda toplanmıştır. İlgililerin
kolayca bulup faydalanm alarını tem in için hem toplamalara, hem de
husûsî fihristlerde tesbite zaruret vardır.
Biz de bu zarûrete uyarak çoğu Diyanet Dergisinin (1971 – 1976) yıllarında
neşredilen makalelerimiz ile diğer bazı yazılarımızı bir kitapta
topladık. Makaleleri kaleme alırken hemen daim a zamanım ızın bir veya
birkaç dini meselesine çözüm veya açıklık getirmek istediğimiz için kitabın
adını «Islâm m Işığında Günün Meseleleri» koyduk.
«Kişinin aynası işidir» demişlerdir; amm a çok kimse işe değil, lâfa
baktığı için bazı çevrelerin, bizce malûm maksat ve sâiklerle aleyhimizde
yürüttükleri kam panyanın tesirinde kaldıkları görülmektedir. Onları bu
tesirden kurtarmak üzere kitabın başına — daha önce bir gazetede ve Nesil
dergisinde neşrettiğimiz— «Zarûri Bir Açıklam a» yı koyduk. Rasûl-1
Ekrem Efendimiz (s.a.) birisini, müslüman olduğunu bildirdiği halde öldüreni
hesaba çekmiş, «korkusundan söyledi» demesi üzerine, «kalbini yarıp
ta baktın m ı?» buyurmuştur. Kişileri iş ve ikrarlarına göre değerlendirmek
m ecburiyeti vardır. Dedikodu hükme ve değerlendirmeye mesnet
olam az; İslâm bunu yasaklamış, m es’uliyeti üzerine dikkat çekmiştir. Bugün
müslümanlar dedikoduya değil, ilme, ilim yoluyla İslâmî anlamaya
ve hayatında onu yaşamaya m uhtaçtır. Elinizdeki kitap bu yolda atılmış
küçük bir adım olursa kendimizi bahtiyar sayarız.
13 Mayıs 1978
İstanbul
H. Karaman
İlk Baskı İçin
21
Eki