Hz. Fatıma nın Gerdanlığı
Hz. Ali (R.A.) Efendimiz, sevgili hanımı Hz. Fâtıma
(R.A.) ya bir gerdanlık almıştı. Hz. Fâtıma (R.A.)
validemiz, muhterem zevcinin aldığı bu gerdanlığı
boyunlarına takmıştı. Resülullah (S.A.V.), bu gerdanlığı
sevgili kızı Hz. Fâtıma (R.A.) nın boynunda görünce,
hemen Hz. Aişe (R.A.K validemizle haber gönderdi.
Hz. Aişe (R.A.) ya:
— Yâ Âişe! Herkesin, Peygamberin kızının boynunda
ateşten gerdanlık vardı, alevden bir gerdanlık
gördük, demelerini kabul eder, ister misiniz? buyurmuşlardı.
Hz. Âişe (R.A.) validemiz bu durumu Hz. Fâtıma’ya
büdirdi. Hz. Fâtıma (R.A.) validemiz de bu gerdanlığı
hemen sattırmış ve parasını fakir ve yoksullara
sadaka etmiştir.
İZÂH VE AÇIKLAMA:
Ey âhirette cennet hayatı isteyen kardeşim!
Resûlullah’m biricik kızı, Sevgili kerimesini nasıl
terbiye ettiğini görde, cennete gir. Sakın ha, bodur akimla
«Efendim! Bunda ne varmış?» deme!.. Kafanı
çalıştır.
Sevgili Peygamberimizin ümmetinin hanımlarına
helâl olan altın gerdanlığı kendi kızma iyi görmemesinin
hikmetlerini düşün. Aslında altın. Müslümanhanımlarına haram değildir.. Her Müslüman hammı
altından gerdanlık takınabilir. Fakat, altına düşkünlük
dünya sevgisinin biricik alâmetlerindendir. Dünyayı
seven âhireti bulamaz. Dünya sevgisi, dünya hayatına
gönül vermek, âhiret hayatından mahrum
kalmanın birer delilidir. Tarih boyunca dünyayı sevenler
âhireti kaybetmişlerdir. Allah’ın 124 bin peygamberinden
hiç biri dünyayı sevdiği, dünyaya değer
verdiği görülmemiştir, ö y le ise dünyaya gönül verenler,
âhireti kaybetmişlerdir. Hârun’un, Firavunun
hâzineleri hep cehennem ateşi olup kendilerini yakmıştır.
Sevgili Peygamberimiz, «Din nasihatla ayakda
durur» buyurmuştur. Bir adamın dininin devam etmesi
daima nasihat dinlemesiyle mümkün olur. Nasihat
dinlemeyen adam, nasihat edilmeyen adam dinini
kaybeder. Sonra da cehenneme odun olur.
îşte, sevgili Peygamberimiz, mübârek kızının dünyaya
karşı olan istek ve sevgisini kırmak ve onun âhiret
saadetini temin etmek gayesiyle hiç dünyaya karşı
olan isteklerini iyi görmemiş ve hoşlanmadığını da
hemen bildirmiş, hiç gizlememiş. Kızım darılır, gücenir,
dememiştir.
Bize göre. Hz. Fâtıma’mn gerdanlık takması normaldir.
Bize göre evine süslü perdeler takması tabii
ve normal bir iştir. Fakat, Peygamberimiz (S.A.V.)
Efendimiz ufacık bir dünyaya meyil ve istek alâmeti
olan bu hareketleri cennet kadınlarının ulusu olan
biricik kızı için hoş görmemiş ve izin de vermemiştir.
Ey, Peygamberin yolundayım diyen Müslüman
kardeşim! Seninle halimizi bir düşünelim. Resûlullah’ın
şefâatma mazhar olabilecek miyiz? Müslüma-nız deriz, önderimiz, rehberimiz kılavuzumuz, Peygamberimiz
Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizdir
deriz. Kitabımız Kur’an, dinimiz İslâm deriz. Kızımızın,
ailemizin açık yeri kapalı yerinden çok!. Yüzü,
gözü, ağzı, yüzü hep renkli boyalı!. Bunların hiç biri
Kur’ân’da yok, İslâmda yok. Bunlar hep haram, günah!..
Hz. Peygamber, haram olmayan, dünya arzularım
hiç hoş görmemiş ve kızım ondan men etmiştir,
biz ise kızımızı men etmiyoruz. Nasıl cennete gideriz,
nasıl Peygamber’e varır şefâat isteriz?
Halbuki haramı yapanlar, günah işlemiş olur ki
haramın yeri cehennemdir. Kızımızla, kadınımızla cehenneme
odun olacağımızı düşündün mü? Kardeşim!.
Düşün, düşün! Üç günlük dünya hayatı, gözümüzü
kapayıp açmadan geçiyor. Ahiret Var, cehennem var,
hesab var, sual var. Kızımıza, kadınımıza sahib olalım.
Onlann dünya sevgisini azaltalım. Cehenneme
odun olmayalım. .Sevgili Peygamberimizi örnek ve
rehber edinelim. Dinsizlerin, ahlâksızların aldatmalarına
kapılmıyalım. Çoluğumuza çocuğumuza sahib
olalım. Dünya hayatı geçicidir. Ahiret hayatı sürekli
ve devamlıdır. Bakî ve ebedîdir. Aklımızı başımıza
alalım. Allah, Peygamber diyelim, emirlerini yapalım,
yasaklarından kaçalım. Cennete uçalım! Cemâle erelim
şefâata kavuşalım